Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Çarşamba gecesi Roma - GS maçı sonrası Olimpico Stadı'nda saatlerce güvenlik sağlanmasını beklerken düşünüyordum:
"Yoksa Türkiye'nin AB üyeliği için yeni bir Kopenghag kriteri mi dayatılıyordu? (!)
'Galatasaray, AB şampiyonlarını yenemez... Berabere de kalamaz... Aksi halde AB'ye tam üyelik görüşmeleri başlayamaz.
Şu Galatasaray da artık çok oluyor' koşulu mu getirilmekte?"
Galatasaray, Süper Kupa'yı aldıktan sonra Avrupa'da kanıtlanamayan ama hissedilen engellemeler ve tepkilerle karşı karşıya kalmıştı. Bazen hakem kararları, bazen UEFA tavırları, çoğu kez de Galatasaray karşısında fiyakası bozulan büyük yıldızların tepki patlamaları hissediliyordu.

Roma, İtalya liginde lider... Son günlerde Barcelona'yı 3 - 0, ezeli rakibi Lazio'yu 5 - 1 skorlarla devirdi.
Kentte "en büyük Roma" havası esiyor. Roma'nın bir futbolcusunun fiyatı bile Galatasaray'ın tüm futbolcularının üstünde.
Burunlarından kıl aldırmıyorlar.
Kaldığımız otelin görevlisi hasta Roma taraftarı.
Bizimle iddiaya girdi:
"Sizi 3 - 0 yeneceğiz. Siz kazanırsanız oteldeki bütün Türklere birer şişe şampanya ısmarlayacağım."
Oteldeki 23 Türke birer şişe şampanya...
Servet!..
Ama... Gene de Olimpico Stadı'nda birkaç saat sonra çok daha fazla sayıda şişe üzerimize yağdı.
İddiayı biz kazanmıştık... Ama, şampanya yerine, Romalı taraftarların üzerimize attıkları su ve kola şişeleriyle karşılaştık.

Neyse ki bunlar pet şişelerdi.
Şişeler başlangıç olabilirdi.
Ardından öfkeli Roma taraftarı üstümüze sel suları gibi akabilirdi.
Bir avuç, Türk toplum psikolojisiyle linç edilebilirdik. Olayların çıktığı ilk yarım saatte, Romalı taraftarlarla aramızda hiçbir bariyer yoktu. Bir tek polis ya da güvenlik görevlisi bile...

Bir süre stadla bekletildikten sonra, çıkışa giden merdivenlerin başında gene durdurulduk.
Stadın bitişiğindeki çiçekler ve ağaçların arasından taşlar, şişeler, patlayıcılar atılıyordu.
Aralarında bulunduğum bir grup gazeteciyi şeref salonuna aldılar.
Diğer Galatasaraylı taraftar ise hala tribünde tutuluyorlardı.
1.5 - 2 saat de orada bekletildik. Dışarıda 10 bini aşkın Roma taraftarı stadı kuşatmıştı. Can güvenliği nedeniyle çıkmamıza izin verilmiyordu.
İzlenimim o ki... "Batistuta'nın bu sonucu içine sindiremeyişi, Gaziantep'te oynamış olan Lima'nın, Roma'nın yıldızlarına yaranmak gayretkeşliğiyle Galatasaraylılara saldırması hadiseleri tetikledi.
Polislerin, Galatasaraylılara kaba davranışlarında Roma taraftarı olmalarının bilinçaltı dürtülerini de hissetmek gerek..."


Olayların aşılmasında Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in koyduğu ağırlığın etkisi büyük. Ancak konunun, İtalya - Türkiye çerçevesine genişlemesi yanlış olur. Olayın, "ciddiyet oranı" boyutu dışına taşılmamalı.
10 binlerce Roma taraftarından, maç sonunda çıkan olaylarda sadece 500 dolaylarında şişe üzerimize atıldı.
GS taraftarları ise yaklaşık 100 şişe ile karşılık verdi.
Ama, arada hiçbir bariyer bulunmadığı halde, beden bedene, yumruk yumruğa çatışma olmadı.
Türkiye'deki maçlarda bile, kendi yurttaşlarımızın yüzlercesi birbirine girmiyor mu?
Ayrıca, Roma'nın ezeli rakibi Lazio taraftarları da Galatasaray'ı destekliyordu.
Sadece Lazio taraftarları mı?
Bir sıra önümde oturan Aria Genel Müdürü Giuseppe Farina, maç boyunca koyu bir Galatasaray taraftarıydı.
Galatasaray için bağırıyor, Ümit'in golünden sonra zafer işaretleri yapıyor, bizlerle "çak"ıyordu.
Hadiselere ve saldırılara en çok üzülenler arasında Farina'da vardı.
Ve sonucun yorumu:
"Galatasaray daha iyiydi. Roma, beraberliği zor kurtardı. Bu motivasyonla Galatasaray Barcelonayı da devirebilir. Yönetimiyle, futbolcusuyla, teknik kadrosuyla Galatasaray'ı kutluyoruz. Işıkları krizlerle sönen Türkiye'ye heyecanı ve başarının onurunu veriyorlar."