Ne yazık ki, dünya medyası atari salonları gibi.
Önce New York'taki ikiz kulelerin üstüste 2 uçağın intihar saldırılarıyla çöküşü ve ardından ABD Savunma Bakanlığı'nın gene bir uçağın intihar saldırısıyla havaya uçurulması...
Bu oyuna, şimdi Afganistan'a bir harekatın olası görüntülerinden sahneler eklendi.
Uçak gemileri, muhripler, füzeler, akıllı bombalar, hayalet uçaklar, helikopterler, lazer silahları... Tıpkı Körfez Savaşı'ndaki gibi bir 3. kuşak savaşını daha ekranlardan izlemeye hazırlanıyor dünya...
Oysa... Ekranlarda akıllı füzelerin izlerinden, patlamalardan oluşan dijital renk cümbüşüne insanlık kendisini kaptırmamalı. Ve sorgulamalı:
"Elbette bu vahşetin sorumluları cezalandırılmalı. Ama... Masum kanı, masum kanıyla mı yıkanmalı?"
CNN ekranlarından atari şenliği gibi dünyanın izlediği Körfez Harekatı, despot Saddam yüzünden günahsız Iraklı binleri de vurmuştu.
İkiz kulelerde ve Pentagon'da yitirilen günahsız insanlara, bu kez de yoksul bir ülkenin kara yazgılı masum insanlarını mı eklemeliyiz?
Strateji uzmanlarına göre; "ABD de bu gerçeğin farkında."
İlk amaç; "3.kuşak teknolojik savaş üstünlüğü görüntüleri, kuvvet yığınağı ve NATO'nun desteğiyle Taliban yönetimini psikolojik olarak yıldırmak... Pakistan'dan da nefes borusunu keserek, Afganistan yönetimini Bin Laden'i teslim etmeye zorlamak."
3 günlük mühletin hedefi bu.
Taliban Yönetimi, acaba dünya insanlığı kadar kendi insanlarının yaşamına değer verecek mi? Ya yüzbinlerce masum Afganlı'yı gözden çıkarabilirse?..
İşte o zaman felaket düğmesine basılabilir.
Ayrıca... Bu olay, ABD'nin daha önce Panama'dan Noriega'yı teslim almasına benzemez. Çünkü... Afganistan, Panama gibi "ABD'nin arka bahçesi" değil.
Bin Laden adlı terör sapığının da Noriega olmadığını bilmek gerekir.
Stratejist Ümit Özdağ, şöyle diyor:
"Bu saldırıyı yapan, Afganistan'daki son kalesinden önce ABD'nin ve Avrupa'nın içlerindeki ilk savunma hatlarında karşı saldırıyı göğüsleme hazırlığını yapmış olabilir.
ABD ve Avrupa, kendi içlerindeki dehşet verici sürpriz terör olaylarıyla karşılaşabilir."
Bu hadisede ABD, NATO Anlaşması'nın 5.maddesi gereğince doğrudan kendisi değil, ABD ağırlıklı çok uluslu NATO güçlerini kullanmak istiyor.
Elbette dünya, bu rezil teröre toplu tavır almalı...
Fakat bir soru:
"NATO Anlaşması'nın 5.maddesi neden ABD için harekete geçiriliyor da PKK için yıllarca suskun kalındı?"
Resmi cevap şöyle...
"5.madde, üye ülkelere dıştan saldırıları öngörür, oysa PKK, Türkiye'ye içeriden saldırı olayıydı."
Bir soru daha.
"Peki Apo'nun üssü Suriye'de değil miydi?
Kuvvetleri Lübnan'da, Bekaa Vadisi'ndeki kampta eğitilmiyor muydu?
Suriye ve Lübnan, Türkiye sınırları içinde mi?
PKK'da savaşan Ermeniler, Suriyeliler, Filistinliler, Kuzey Iraklı Kürtler TC vatandaşı mıydı?"
Evet... Geçmişle böylece yüzleşelim.
Ama.. Terörle savaşımda, bütün dünya omuz omuza olalım.
Ve nihayet bir yaklaşım daha...
Dünya, sahte peygamberlerin peşinde ölüme ve acıya sürüklenmiştir.
Nazizm, Faşizm, Komünizm milyonlarca insanın hayatına malolmuştur.
Şimdi de "21.yüzyılın, Müslümanlar'la Hıristiyanlar arasında dinler savaşına ya da uygarlıklar savaşına dayandırılacağı" gibi bir Hungtington tezi var.
Şimdi o teoriyle "uygarlık" iddiasındaki ülkelerde Müslümanlar'a saldırılıyor.
Suçsuz insanlara, ait oldukları coğrafya ve dinleri nedeniyle saldırarak Haçlı Seferleri'nin din kavgalarını 21.yüzyıla taşımak mı uygarlıktır?..
