Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Disiplin Kurulu, maç bittikten sonra da sonucu değiştirecek ceza verebilir.
Örneğin...
Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu 2000 - 2001 sezonunda Mustafa Denizli Hoca sahaya, yabancı kontenjanını aşan sayıda yabancı oyuncu sokmuştu.
Disiplin Kurulu toplandı. "Fenerbahçe'yi o maçta hükmen (3 - 0) mağlup ilan etti."
Yani, olması gerekenden fazlası sahadaysa, o fazlalık geri alınıyor.
Böyle bir kuraldışı fazla, AKP ve CHP'nin Meclis'teki milletvekillerinin bir kısmıysa ne olacak?
Bu durumda kararı, elbette Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu değil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verebilir.
DEHAP'ın son seçimde aldığı oyları geçersiz kılan mahkeme ve yüksek yargı kararlarından sonra TBMM'de, AKP'den 44, CHP'den 22 milletvekili olması gerektiğinden fazlaysa, YSK, bu yanlışın giderilmesi kararını alabilir.
Tabii diğer seçenekler de var.

YSK, önüne gelen bu dosya için karar vermek zorunda.
Mazisindeki örnek kararlardan biri şöyle:
- Fehmi Işıklar SHP milletvekiliydi. Uzun süre yasama görevi yaptıktan sonra, 1 yıldan fazla hapis yatmış olduğu iddia edildi. YSK bu iddianın doğruluğunu saptadı. "İtiraz süresi geçmiş, seçimler yapılmış, mazbata verilmiştir" demedi. TBMM'ye bir yazı yazarak "Işıklar'ın milletvekilliğinin düşürülmesini" istedi.
TBMM toplandı.
Işıklar'ın milletvekilliğinin düştüğü kararını aldı.
Bir başka örnek:
- Bahattin Şeker DYP milletvekiliydi.
3 yıl yasama görevi yaptı.
Meclis Başkan Vekili seçildi. Oturumlar yönetti.
Ancak...
Askerlik yapmadığı ortaya çıkınca, YSK toplandı.
"Şeker'in milletvekilliğinin düşmesi gerektiğine" karar verdi.
Durumu TBMM'ye bildirdi.
Buna karşın TBMM oylamasında, Bahattin Şeker'in milletvekilliği düşmedi.
YSK yeniden toplandı.
Bahattin Şeker'in seçim mazbatasını iptal etti.
......
Yani, siyaset maçı bittikten, seçim olduktan sonra YSK sonucu değiştiriyor.

İtirazların artık geçerli olmayacağı bir eşref saati yok mu?
2371 sayılı ilke kararında bakınız YSK ne demiş:
"Kanunsuzluk iddia ve itirazları, süresine bakılmaksızın Anayasa'nın 79. maddesinin verdiği görev sebebiyle YSK'ca her zaman ele alınır. Karara bağlanır."
....
Bir başka YSK kararı da şöyle:
"Hukuken yok sayılması gereken bir işlem yapıldığını YSK öğrendiğinde, itiraz sürelerinin geçmiş olup olmadığına bakmadan karara bağlaması gerekir."
.....
Kısaca yansıttığım bu kararlar, siyasette de maç sonrası sonucun değişebileceğini gösteriyor.
YSK için eşref saati yok.

Hukuk ile siyaset her zaman örtüşmez.
Ancak bu kez 66 milletvekilliğinin düşmesi ve dışarıdan muhalefetin gelmesi, sağlıklı bir bileşke oluşturuyor.
Anayasa'nın öngördüğü seçimlerde istikrar yani güçlü çoğunluğa dayalı iktidar ile, olabildiğince farklı görüşlerin Meclis'te temsilini çoğaltan ve Meclis dışında kalan oy oranını ise düşüren adalet ilkesi bu seçenekle dengelenebilir.
Hukuk ve siyaset de dengelenir.
Türkiye de tek başına AKP hükümeti ile demokrasisini güçlendirerek istikrar çizgisini sürdürür.
......
Ama burası Türkiye.
Yok öyle.
Her şey "akılcı" çizgide kalamaz.
Ya hukuk yok sayılabilir.
Ya da hukuk öncülük alırsa, Türkiye bir öfkeye mahkum eder kendini... Genel Seçim kararı alır.
......
İlahi adalet
Fenerbahçe 3 - 0 anlamına gelen hükmen mağlubiyet cezası aldığı maçta İnönü Stadı'nı 3 - 0 yenik bitirmişti.
Skor değişmese de hukuk kazanmıştı.
Sağduyulu, sabırlı olmak zamanıdır.
Şimdi herkes ilahi adaleti de bir iyi düşünmeli.
YSK'dan çıkacak "hukuk" kararının toplumda "temyizi" önümüzdeki yerel seçimler...
Herkesin saçı önüne düşecek.