Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÇANAKKALE Zaferi layık olduğu gibi kutlandı.
Çanakkale köprüsü yapımına start verilmesi ise bu tarihi günü taçlandırdı.
Gerçekten çok önemli bir proje hayata geçiriliyor.
Önemi büyük.
İşlevsel...
Gönülden kutluyorum.
...................
HAFTA sonu Ali Ağaoğlu’nun geleneksel hale gelen “yıllık basın dostlarıyla birliktelik etkinliği” için Uludağ’daydım.
Nişantaşı’ndan aracın tekerleği 12.20’de döndü.
13.30’da Bursa Garajlar’daki Hasan Usta’nın Uludağ Kebap dükkânındaydık.
Biliyorum.
İnanılması zor.
Ama gerçek.
Şansımız vardı.
Nişantaşı’ndan köprüye trafik çok rahattı.
Karşıya -hiç zaman kaybetmeden- geçtik.
Sonrasında da yoğunluk yoktu.
Gaza iyi bastık.
Osmangazi Köprüsü’ne rahatça ulaştık.
Köprüden bu ilk geçişim.
Birkaç dakika içinde körfezin öte yakasındaydık.
Köprüden sonra da tünel ve Bursa’ya kadar otoyol Avrupa/Amerika kalitesinde.
Bu kadar çabuk gelince, baktık “Uludağ’daki basın sohbeti” saatine hayli zaman var.
Şimdi oğlu tarafından işletilen Hasan Usta’nın “Uludağ Kebapçısı”na gidip kendimizi “şımartalım” dedik.
Merhum Hasan Usta, yoğurtlu, tereyağlı, salçalı Uludağ kebabının mucidi İskender ustanın sağ koluydu.
Oradaki lezzet keyfinden sonra Uludağ’da “Ağaoğlu My Mountain Hotel”e varış neredeyse İstanbul’dan Bursa’ya gelişimiz kadar zaman aldı.
“Osmangazi Köprüsü, Bursa otoyolu ve tüneli” önemli hizmet.
Bu “yolculuk deneyimi” startı verilen “Çanakkale Köprüsü” ve bağlantı yollarını daha iyi değerlendirmemi sağladı.

Bursa, Çanakkale izlenimleri

ANCAK...
Bu olumlu izlenimler arasında gözümün aradığı bir “ciddi eksikliğe” de işaret etmek isterim.
Çanakkale Zaferi bağlamındaki görkemli etkinlikler için afişlerde “Atatürk” yoktu.
Oysa...
Çanakkale Zaferi Mehmetçik ve Atatürk’le birlikte anılır.
Atatürk Çanakkale zaferinin “simge” komutanıdır.
1915’te yayımlanan, dönemin saygın gazetesi Tasviri Efkar’ın birinci sayfası bu gerçeği vurguluyor.
Sayfada al bayrak, önünde Mehmetçik...
Altında zaferin simgesi iki komutanın fotoğrafları...
Biri... Çanakkale Deniz Savaşı’nın “müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa...” Gazete onun “Milli mefahirimize (bir millete yapılabilecek en büyük, iftihar edilecek hizmet) 18 Mart Zaferi’ni ilave ettiğini” yazıyor.
Diğeri... Anafartalar Komutanı Miralay (Albay) Mustafa Kemal Bey... Gazete Mustafa Kemal’in “kudret ve maharetiyle, hakkıyla, şan ve şeref kazandığını” yazıyor.
...................
BU son kutlama etkinliklerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün afişlerde yer almaması üzücüdür.
Aslında...
Atatürk’ün yanı sıra “resmi tarihin” unutturduğu Cevat Paşa da yer almalıydı.
Tarihi yazanlar, tarihi yapanları unutmamalı, unutturmamalı.
Çanakkale Zaferi, Osmanlı’nın son yüzyılı da sürekli savaş yenilgileriyle ve toprak kayıplarıyla tükenişe doğru uzanan çizgisinde “dönüm noktasıdır.”
“Özgüvenin” yeniden kazanılışıdır.
İstiklal Savaşı’nın “ilhamıdır.”
Toprağı vatan yapan üzerindeki şehit kanlarıysa, milletlerin saygınlığı ve özgürlüğünü sağlayan da kahramanlarıdır.
...................
Not: Değerli yazar Taha Akyol dün Hürriyet’teki köşesinde bu konuyu tarihi perspektiften bakarak, siyasal boyutlarıyla da derinliğine işledi.
Atatürk’ün Çanakkale etkinlikleri için afişlerde yer almamasını eleştirirken, resmi tarihte Cevat Paşa’nın yanı sıra unutturulanlara, örneğin Kazım Karabekir gerçeğine de işaret etti.