SİYASETİN yol haritası “Çankaya Köşkü’ne” odaklı.
Bunun bütün göstergeleri vitrine konulmakta.
Son olarak “seçilme yaşının 18’e indirilmesi ve askerlik yaparken de oy kullanma hakkının verilmesi” tartışmalar gündeminde görücüye çıktı.
“Beğenildiği” söylenemez.
18 yaşında bir gencin reşit olması, oy kullanabilmesi ile seçilerek parlamentoya girmesi çok farklı olgular.
Her şey bir yana, askerlik hizmeti için bile -tam- yeterli olmayan 18 yaşındaki delikanlının milletvekili seçilme yaşı için yeterliliği nasıl düşünülür.
Eline silah verilme erginliğine sahip olmayan 18 yaşındaki delikanlı, “savaş kararı” için oy kullanacak!..
Yüz binlerce canın ölüm riskini taşıyan sorumluluğu yüklenecek!
“18 yaşında seçilmek” bir “siyaset fantezisi” değilse “seçim yatırımı” yorumuna hayli açık.
18 yaş büyük sayılabilecek bir oy havuzu.
Halk tarafından seçilecek cumhurbaşkanı adayı için yüzde 50’yi aşmak üzere birkaç çıt yükseliş katkısı yapabilir.
“Ana akımlar” belli...
“Marjinal akımlar” fark yapabilir.
ASKER OCAĞINA SANDIK
ASKERLERİN kışlalarda oy vermeleri söylemi de böyle yorumlanmalı.
Askeri disiplin içinde kişiliklerin eridiği ve herkesin “tek tipe” dönüştüğü kışlalarda seçim sandıklarının kurulması oradaki gençlere yeniden “varoluş” duygusunu kazandırabilir.
“Bireysel farkındalık” yaşam zevkini sunmuş olur.
Bunu sağlayan siyasi iradeye elbette sempati yaratır.
Cumhurbaşkanı adayına oy tercihinde etki yapar.
Öte yandan demokrasiyi tabana yaymak ve daha geniş yaşatmak gibi bir hedefi olsa da sakıncalarına da işaret etmekte yarar var.
Dün Fikret Bila, kaygıları güzel yazmıştı.
Özetle yansıtayım.
........................
Siyaset kışlaya girer
1Er ve erbaşlara oy kullanma hakkı tanınırsa siyaset doğrudan kışlaya girer. TSK’nın siyaset dışında kalması, kışlasında kendi işini yapmasının arzu edildiği ve bu yönde önemli bir çabanın sarf edildiği dönemde, er ve erbaşların oy kullanmaları ve milletvekili adayı olabilmeleri, siyaseti kışlaya taşıyacaktır.
Subay, astsubay, uzman ve sözleşmeli erlerin oy kullanabilmesine karşın, siyasetin kışlaya girmesinin sakıncaları gözetildiği için TSK İç Hizmet Kanunu’nun 43. maddesinde propaganda konuşmaları ve diğer siyasi kampanyalar yasaklanmıştır.
Emir-komuta etkilenir
2Er ve erbaşın oy kullanması halinde emir-komuta olumsuz etkilenir. Er veya erbaş, komutanıyla ilişkisini siyasi mülahaza ile ölçmeye, şikayet veya dedikodu konusu yapmaya yönelebilir. Askerlik hizmeti sırasında veya terhis olduktan sonra kötü niyetli veya sorunlu kişiler, ben komutanın dediği yönde oy kullandım veya o yönde kullanmadım diye cezalandırıldım gibi şikayetlerde bulunabilir, hatta davalar açmaya yönelebilirler.
Er ve erbaşa propaganda
3Er ve erbaş, oy kullanacaklarından izinli gün veya saatlerinde oylarını alabilmek için propagandaya muhatap olabilirler. Er ve erbaşlara bedava yemek, eğlence veya başka hizmetler sunarak onların oyunu almaya çalışabilirler. Bu tür kampanyaların, askerlik hizmeti ve sorumluluğuyla bağdaşmayacak ilişkilere neden olması söz konusu olabilir.
Askeri birliğin siyasi eğilimi
4Kışlaya sandık konulmasa bile askerlerin yoğun olarak oy kullandıkları sandıklar, adresleri nedeniyle belli olacağından bir askeri birliğin şu veya bu siyasi eğilimde olduğu yönünde yorumlar yapılabilir, izlenimler doğabilir, birlikler siyasi eğilimlerine göre değerlendirmeye tabi tutulabilir.
Sonuçlar değişir
5Er ve erbaşın oy kullanması bazı küçük yerleşim yerlerinde seçim sonuçlarını değiştirir. Bu durum uluslararası alanda Türkiye aleyhine kullanılabilir. Örneğin terörün siyasallaştırdığı terör ve sınır güvenliği nedeniyle askerin yoğun olarak bulunduğu Şemdinli, Çukurca, Beytüşşebap ve benzeri yerleşim yerlerinde sadece askerlik hizmeti için geçici olarak gelmiş kişilerin oylarıyla sonuç değişir ve bu Türkiye aleyhine kullanılabilir.
............................
Ya “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ikinci kez seçilmek için adaylığını koyarsa” sorusu netamelidir.
“Gül ve Erdoğan karşı karşıya gelirler mi” sorusu da radyasyonu yüksek tehlikeli alandır.
Buralara girmiyorum.
