Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Böylece, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine göre, işlev ve yetkileri düzenlenmemiş olduğu halde "cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi" değişikliğine adeta "Rüyanızda görüp de mi yaptınız?" mesajını veriyor.Cumhurbaşkanının 2 turlu seçimle halk tarafından seçilmesi, bu sistemi uygulayan Fransa'da bile sorgulanıyor.Profesör Duverger'nin söylemiyle, "seçilmiş kral" yetkileri eleştiriliyor.Örneğin... Fransa'da cumhurbaşkanı meclisi feshederek ülkeyi seçime götürebilir. 6 ay süreyle meclisi dışlayarak devleti kanun çıkarmadan sadece kararnameler yayımlayarak yönetebilir.Bir süre sonra bu toprakların siyasetinde pek yaygın olan "İstim sonradan gelsin" zihniyetiyle, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanına "Efendim, demokrasinin beşiği Fransa'da da böyle" denilerek Çankaya'ya bu -DEVLET BENİM- yetkilerinin sunulmayacağının güvencesini kim verebilir?Bu satırların yazarı da cumhurbaşkanının 2 turda halk tarafından seçilmesini savunmuştur. Ancak buna paralel olarak Meclis'in ve oluşturulacak senatonun da gene 2 turlu seçimlerle görev yapması koşulunu öne sürmüştür. İyi niyetli bir hukukçu, "Cumhurbaşkanı seçim kampanyasında adaylar halkın karşısına çıkıp da 'Daha iyi rektör seçeceğim, daha iyi Anayasa Mahkemesi üyesi seçeceğim' mi diyecek?" söylemiyle Anayasa değişikliğini sorguluyor. Sistemin güvenlik supapları olacak temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkesini yanıtlayan bu çift meclisli yapılanmaya uygun cumhurbaşkanı yetkileri ile tutarlı bir siyaset mimarisiyle düzenlenmesi gerektiğinin de altını çizmiştir."Madem Meclis seçemedi, o halde halka seçtirelim" diye basite indirgenemeyecek bir hukuk devleti, kamu hukuku ve Anayasa derinliği söz konusudur.Yapılan bütün "takvim hesapları" bu girişimin hayata geçmeyeceğini gösteriyor.Fakat burası Türkiye... Bunu da unutmayalım. Ve bir önceki Genelkurmay Başkanı Em. Org. Hilmi Özkök'ten bir söylem: "Son dakikalara sıkıştırılan formüllerden daima tedirgin oldum." Takvime sığmıyor Yeni bir sivil toplum örgütü daha devreye girdi.Adı; "DRUM."Kelime olarak tercümesi "DAVUL."Gerçekten simgesel iletişim enstrümanı davul.Ancak... DRUM'ın açılımı; "Dialogue, Respect, Understanding through Music" sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor. Yani... "Müzik yoluyla Diyalog, Saygı, Anlayış..."Kurucusu Zeynep Dereli Pekin, politikacı bir aileden geliyor. CHP'nin eski milletvekili Ahmet Aydın Bolak'ın torunu... Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Sertab Erener ve UNICEF'ten destek alarak bu hareketi oluşturdu.Bir davulun üzerindeki eller gibi barış için herkesin aynı titreşimi hissetmesi mesajını veriyor; "Ellerinizi Barışın Ritmi için Birleştirin..."Tanıtım gecesi, Rahmi Koç Müzesi'ndeydi.Yerkürenin 40 ülkesinde var olan ritim halkalarından Türkiye çemberi, etkinlikler düzenliyor.Bazı dünya ünlülerini bu etkinliklerde izlemek mümkün olacak.Geliri de tamamen çocuklar için UNICEF'e verilecek.Bu büyük dalganın genç bir kadın soluğuyla kabarmış olması güzel. DAVUL Kadın, Türkiye'de siyasete ağırlık koydu.Tandoğan, Çağlayan, Manisa mitinglerinde kadınların sayısı neredeyse erkekler kadardı.Ama... Daha önemlisi bu etkinliklerin beyinleri ve öncüleri de kadınlar oldu.Siyasette kadın damgası çok net.Tüm partiler de bu gerçeği gördüler.22 Temmuz seçimleri için adaylarını belirlerken "pozitif ayrımcılık" yapıyorlar. Kadın aday kontenjanları genişledi.Örneğin... Kadınların sadece vitrin süslemesi gibi olduğu AKP'de bile "her ilden en az bir kadın aday" kararı alındı.Diğer partiler de kadınlara kontenjanın yanı sıra, başvuruda "adaylık ücreti almamak" gibi uygulamalar da yapıyorlar.Fransa'da kadın cumhurbaşkanı adayı yüzde 47 oy aldı.ABD'de Hillary Clinton'ın gelecek dönem cumhurbaşkanı seçilmesi olasılığı çok büyük. Yeni Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy, bakanların en az yarısının kadınlardan seçileceğini açıkladı.Türkiye de bu "Haydi kadınlar siyasete" trendine uyumlu.Siyasette bozulma ve toz duman araında böyle "duru güzellikler" de var. gunericivaoglu@milliyet.com.tr KADINLAR SİYASETE