Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Önce... “İhtiyat payını” koyalım.

İngiltere’deki son seçimi hatırlayalım.

Kamuoyu araştırmalarına göre İngiltere’deki gazetelerin hepsi “iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin sandıktan tek başına hükümet kuracak çoğunluğu çıkaramayacağını, seçim sonrasında koalisyonun göründüğünü” yazıyordu.

Ama...

Gerçek bir sürpriz yaşandı.

Muhafazakâr Parti bir kez daha sandıklardan “tek başına iktidar” çoğunluğunu çıkardı.

Olay “İngilizlerin koalisyondan korktukları ve istikrarı seçtikleri” diye yorumlandı.

Türkiye’ye 7 Haziran seçimlerine dönelim.

Haberin Devamı

.....................

7 Haziran seçim sonuçları, “başkanlık sistemine” kapı açar mı?

AK Parti’nin tek başına 367 milletvekili çıkarması “alt limittir.”

En az 367 ile Meclis’ten başkanlık sistemine göre inşa edilmiş yeni bir anayasayı geçirebilir.

Ancak...

Hiçbir kamuoyu araştırması AK Parti için böyle bir sayıyı öngörmüyor.

367 ve yukarısı “yüzyılın sürprizi” olur.

.....................

Bir başka seçenek...

AK Parti’nin başkanlık sistemine dayalı yeni anayasayı Meclis’te oylatıp referanduma götürebilmesi için de en az 330 milletvekiline ihtiyacı var.

Kamuoyu araştırmalarında AK Parti’ye bu şans da görünmüyor.

Yani...

330 ve yukarısı da “büyük sürpriz” diye görülmeli.

.....................

Ya tek başına iktidar?

Simülasyonlara göre “HDP barajı aşarsa... CHP ve MHP oylarında hissedilir artış olursa AK Parti’nin ayağı kayar.”

Gene de...

Öyle ya da böyle AK Parti’nin tek başına hükümet kurabileceği en az 276 milletvekilini çıkarabilme ihtimali birkaç çıt farkla -şimdilik- ağır basmakta.

Böyle düşünmemin nedeni “Yurtdışı seçmen oyları... Halkın bir bölümündeki koalisyon hükümetleri travması... İstikrar arayışı...”

Özellikle Başbakan seçim ringinde muhalefetin bu zayıf boşluğunu yumrukluyor.

CHP ise “açığı” kapatabilmiş değil.

Oysa...

“Hükümette istikrardan” daha önemlisi “devlette istikrardır.”

Avrupa ülkelerinde hükümetler değişiyor, birbirine en aykırı partiler koalisyon hükümetleri kuruyor ama devlet “kuvvetler ayrılığı ilkesine, adalete, kurumların ve kuralların herkes için işlediği demokrasiye” dayandığı için sistem tıkır tıkır işliyor.

Haberin Devamı

CHP bunu anlatamıyor.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

YUKARIDA sıraladıklarıma HDP’nin “Hiçbir şekilde başkanlığa destek vermeyeceğiz” taahhüdünü de ekleyin 7 Haziran’dan sonra Türkiye’nin “başkanlık sistemine” geçebilmek ihtimali “imkânsızdan sadece bir çıt aşağıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha ergen çağlarından bu yana siyasetin içinde.

“Yaşayan siyasetçi neslinin -sandık endeksli- politikayı en iyi okuyanı” demek abartı olmaz.

Sıraladığım olasılıkları elindeki araştırmalarla çok daha iyi ve derin gördüğünü düşünüyorum.

Peki...

“Testinin su sızdırdığını” bile bile neden meydanlara çıkıp başkanlık sistemi için seçmenden oy istiyor?

Sanıyorum...

Anayasa gereği tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı sıfatıyla AK Parti için oy isteyemeyeceğine göre “başkanlık sistemi” tek motif.

Ayrıca...

“İnandığını” paylaşmak da politikada yol haritası çizmenin esasıdır.

.....................

Olasılığı çok düşük kalsa bile gene de “başkanlık sistemi” için birkaç satır. (*)

Haberin Devamı

- Avrupa ülkelerinin yüzde 69’u parlamenter sistemle yönetiliyor...

Orta Afrika ülkelerinin ise yüzde 70’i başkanlık sistemiyle...

Yoruma gerek var mı?

- Kalitatif açıdan, “insani gelişmişlik” sıralamasında yer alan 20 ülke...

Bunlardan 17’si parlamenter sistemle, sadece 3’ü başkanlık veya yarı başkanlıkla yönetiliyor.

- “İnsani gelişme endeksinin” en alt sıralarında bulunan Sudan, Afganistan, Kongo gibi 20 ülke... Bunların 16’sı başkanlık, 3’ü yarı başkanlık. Sadece 1 tanesi, “Etiyopya” parlamenter sistemle yönetiliyor.

Aralarında Zimbabve, Yemen, Togo, Angola gibi en yoksul 20 ülkenin 15’i başkanlıkla yönetiliyor,

kalanı parlamenter veya yarı başkanlık.

Demek ki başkanlık sistemi ülkeleri uçurmuyor.

.....................

(*) Taha Akyol / Hürriyet / 21 Mayıs 2015

Doç. Dr. Alican Kaptı ve Sebahattin Gültekin’in “Karşılaştırmalı Analizlerle Başkanlık Sistemi ve Türkiye” adlı araştırması.