Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

3 Aralık 2011...

ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’la İstanbul’da bir davetteydik.

Üç saat dolaylarında -çeşitli konulardaki- konuşmalarını dinledim.

Bazen sorular sorduk.

Evirip çevirmeden net cevaplar verdi.

Peki...

Joe Biden sosyal medyada dönmekte olan mesajlarda iddia edildiği gibi “Türk düşmanı” mı?

Böyle bir izlenimimiz olmadı.

“Türk düşmanı” olarak algılanacak hiçbir ifadesine tanık olmadık.

..................

Zaten...

Öyle bir “söylemi” hatta “iması” bile olsa gereken cevabı anında verebilecek duyarlı bir gruptuk.

Haberin Devamı

Tam tersine, gece boyu her birimize ayrı ayrı güler yüzle yaklaştı.

Hatta Sedat Ergin’le birlikte onu ortamıza aldığımız fotoğraf, çektirirken omuzlarımıza sarılarak poz vermişti.

..................

Joe Biden’ın son günlerde “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak Türkiye’de iktidarın seçim yoluyla düşürülmesi için muhalefete destek vereceği” yolundaki sözlerini hayli yadırgadım.

Gerçi o sözleri “Türkiye’ye ve Türklere düşmanlık” kelimelerini içermiyordu ama Erdoğan, Türklerin seçilmiş Cumhurbaşkanı’dır.

“Onu devirmek için muhalefete ABD desteği” ise Türkiye’ye demokrasisine dışarıdan müdahale kalkışımı olur.

Türkiye için kabul edilemez bir söylemdir.

Muhalefet ise ne böyle bir iş birliğine girer, ne de böyle bir söylemi kabul edebilir.

..................

Fotoğrafların hikâyesine gelince...

Her yazı, her fotoğraf zamanın ruhu içinde değerlendirilmeli.

9 yıl sonra ABD Başkanı seçilecek olan Joe Biden’lı yemek davetinin fotoğraflarını ve 6 Aralık 2011’de o geceden izlenimlerimi yansıttığım yazıyı sunuyorum...

...................

 HAFTA SONUNDA Boğaz kıyısında bir gece. 4 bizden, 2 de Amerikalı gazeteci, Think Tank yöneticisi eski Büyükelçi Özdem Sanberk, birkaç iş insanı, ABD’nin iki numarası Joe Biden’ın çevresindeler.

Sahir Erozan’ın yalısındaki davette Joe Biden’a refakat eden Amerikan üst düzey bürokratlar ile Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD İstanbul Başkonsolosu Scott Frederic Kilner ve eşi de vardı.

Haberin Devamı

Ve iyi seçilmiş iki kadın konuk...

Tülin Şahin, Türkiye’nin “tanıtım yüzü”, 5 yabancı dil konuşuyor. (Tülin o yıl Türkiye’nin “tanıtım yüzü” seçilmişti.)

Pelin Batu oyunculuğunun ötesinde Boğaziçi Üniversitesi’nde tarih doktorası yapmakta.

Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi konularında sorulara cevap verebilecek donanıma sahip.

Emekli Büyükelçi İnal Batu’nun kızı...

Eğitiminin büyük bölümünü İngilizce dilinde tamamladı.

Sonuç, Sahir Erozan başarılı bir “cast” yapmış.

BİR RAHAT ADAM

JOE Biden kravat takmamıştı.

Lacivert ceket, pamuklu kumaştan krem rengi pantolonu, yaka uçları düğmeli gömleği, rahat mokasenleriyle prototip Amerikalı hafta sonu giysileri içindeydi.

Yıllardır tanışıyormuş gibi hepimizle sohbet etti.

Joe Biden’la Boğaz’da...


Açık sözlüydü.

Bunu “Teksaslıyım” gerekçesiyle sık sık vurguladı.

Irak’tan, İran’dan, Suriye’den, bölgedeki Türkiye faktöründen ayrıntılı sayılabilecek cümlelerle ve net söylemlerle anlatımları oldu.

Konularına hâkim.

Ortadoğu liderlerinin psikolojik yapılarını da dikkate alarak analizler yaptı.

Haberin Devamı

Soruları, kaçamak yapmadan cevaplaması dikkat çekiciydi.

Sık sık gülümsüyordu.

Korumasının zaman zaman kulağına eğilerek “Artık ayrılmanız gerekiyor” fısıltılarına karşın konuşmalarını sürdürdü.

Sonra da “birlikte fotoğraf çektirme” faslı...

Gruplar halinde, 2’li-3’lü, teke tek...

ALEVLERE YOLCULUK

İSTANBUL‘da bir süredir “deniz taksi” uygulaması var.

Özellikle Avrupa ve Asya arasında köprüler ve çevre yolları saatlerce tıkanırken, “deniz taksi”yi çağırıp 5-10 dakikada karşı sahile gitmek “ilaç” gibi...

Four Seasons Oteli’nin rıhtımından bindik, 5 dakika sonra karşı sahildeki Kuzguncuk’taydık.

Sahir’in yalısı önünde yakılan ateş yanılmayı önlüyordu.

Ayrıca salondan bakıldığında da, alevlerin denize yansıması hoş bir görüntüydü.

Yalının içi de rahat ortamı tamamlıyordu.

Sahir turizmci olarak pırıltılı bir kariyer çizgisini sürdürmekte, o yanıyla tanınmakta.

Oysa bir de politikacı yanı var.

Clinton’un ABD Başkanı seçilme kampanyasından başlayarak Demokratik Parti için zaman zaman aktif politikanın içinde oldu.

Joe Biden’ın gazeteciler, iş adamları ve bazı kanaat önderleriyle bir araya geldiği gecenin onun konutunda düzenlenmesi bu nedenle...

BUZLAR ERİMİŞ

“EEE sonra?” sorunuzu işitir gibiyim.

Elbette “ABD’nin 2 numarası neler söyledi; Suriye, PKK, Arap Baharı, AK Parti ve diğer konularda söylemleri neydi?” diye sormanız doğal.

Bunların hepsi konuşuldu.

Ama...

“Off the record” şartıyla, yani “yazılmamak kaydıyla...”

Bu tüm söyledikleri “yalıda hoş seda olarak kaldı”  demek değil.

Yazılarımda ABD’nin bakış açısı izleri için yararlı olacak söyledikleri.

Ancak...

“Türkiye-ABD ilişkileri küresel ısınmadan bile hızlı soğuktan sıcağa geçiş sürecinde. İran için Başbakan Erdoğan ve Brezilya Başkanı Silva’nın birlikte imzaladıkları öneri ve Suriye Başkanı Beşar Esad ile aile boyu muhabbet nedenleriyle esen sert rüzgârlar durmuş, hava ılımana dönüşmüş.”