Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Davutoğlu “Irak ve Suriye”de olacakları öngörmüştük, söylemiştik, “ABD her karşılaşmamızda mahcup” demişti.
IŞİD özelinde bu “mahcubiyet” için gerçek nedenler var.
Örneğin, ABD Başkanı Obama ocak ayı başlarında IŞİD’i tanımlarken, “amatör basketbol takımına” benzetmişti.
Şöyle demişti:
“Amatörler Lakers basketbol takımının formasını giyince, Lakers olmuyor, Kobe Bryant olmuyor...”
Adamlar “terör çetesi” olmayı koyun bir yana, “devlet” iddiasındalar; “İslam Devleti...”
Bir yandan, Esad’la ve Rojava’yla Suriye’de savaşıyor, Türkiye sınırlarına dayandı.
Öte yandan, Irak’ın kuzeyinde Barzani Kürtlerini geriletmekte, Kerkük’e dayanmış bulunmakta.
Aşağı sarkıp Bağdat’ın çevresine girdi bile.
Neymiş...
“Amatör basketbol takımı gibiymiş. Formayı giymekle Lakers olunmazmış.”
Oysa...
Siyahları çekmişler, siyah bayrağı açmışlar, iki devletin topraklarında “tek devlet” kurmuşlar.

BUNUN ADI DA ORDU HA!
Irak ordusunun durumunu da NY Times yazdı:
Iraklı askerler bir yerde sıkışmış, mevziyi IŞİD’e karşı savunduktan dört gün sonra yiyecek su ve mermileri bitmiş.
Cephane normal lojistikle gelmeyince, askerler telefonla tanıdıklarını, akrabalarını Bağdat’ta meclisi ve hatta insan hakları kuruluşlarını arayıp cephane yiyecek ve su istemişler.
Yine gelmeyince de mevzileri bırakıp kaçmışlar.
Bu, Irak ordusu oluyor.
...................
Selim Atalay New York’tan şöyle yazıyor:
Başkan’a göre IŞİD -hibrit- bir yapıda ve iki boyutu var:
Hem bir terör örgütü, hem de toprak emelleri var ve bir ordu gibi strateji ve taktik izliyor. Amatör basketbol takımları tabii ki böyle olmuyor! Eylül sonu itibariyle IŞİD’i daha yeni tanımlayabildik.
Peki, Başkan ne yapıyor?
Başkan IŞİD konusunda hesapta bir strateji sahibi.
Onu da özetledi:
“IŞİD’i geri atıp, hâkim oldukları alanları daraltmalı, komuta-kontrol odaklarını vurmalı, muharebe güçlerini, silahlarını, petrol ihracat olanaklarını vurmalı, finansman kaynaklarını kesmeli ve yabancı savaşçıların kendilerine katılmasını önlemeye çalışmalıyız.”

MUHALEFET: ‘KARA HAREKÂTI’ GEREK

Selim Atalay’la devam...
Bu programa göre halen -vurma- aşamasındayız. Ancak havadan bombardımanla IŞİD’in güç kaybetmeyeceğini hemen herkes söylüyor.
Pazar günü Rakka’da bir uçak pisti, bir garnizon ve bir IŞİD eğitim merkezi havadan vuruldu.
Kobani çevresinde de bombardımanlar sürüyor, ama IŞİD’in an itibariyle Kobani’ye tehdidi durmadı.
Havadan vuruyor ama bu savaş mı?
Hayır.
ABD literatüründe olan biten halen terörle mücadele.
Kimse savaş lafını ağzına almıyor. Muhalefet Cumhuriyetçi Parti lideri ve Meclis Başkanı John Boehner lafı bükmeden konuştu:
“Bombardıman yetmez, bir noktada birisinin postalının yere değmesi gerekiyor.”
Bu -birisinin- Irak ordusu olması herkesin dilek ve temennisi, ancak ordunun adı var, kendi yok.
Suriyeli direnişçiler de -birisi- kapsamında, ancak onlar önce eğitilecek, sonra da Beşar’a mı, IŞİD’e mi karşı savaşacaklar, durum karışık.
Samimi konuşan muhalefet lideri bulunca sordular: Peki postal ABD askerinin postalı olur mu? Boehner’a kalsa olurmuş: Başka seçeneğimiz yok. Bu adamlar (IŞİD) barbar. Bizi öldürmek istiyorlar. Onları önce biz yok etmezsek, bedelini öderiz, dedi.
Bombardıman deyince: İngiltere de sadece Irak ile sınırlı kalmak kayıt ve Şartıyla hafta sonunda uçaklarını kaldırdı. Ama İngiliz uçakları saatlerce uçtukları halde IŞİD hedefi bulamadan ve tek kurşun atmadan geri döndüler.
Havada ve karada durum vaziyeti böyle. Neyse ki henüz deniz meselemiz yok.
........................
ABD IŞİD konusunda mahcup ama bizim de Suriye konusunda mahcubiyetlerimiz yok mu?
Hatalar yapılır. Önemli olan, tekrarlamamak.