Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Güneri CIVAOĞLU

Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in bir mesajı var:
"Devletten sürekli korkarak yaşanmaz. Vergisi kaçırılmış kazançlar nedeniyle ceza korkusu içinde yaşamak işkencedir. Biz, yeni vergi yasası ile bu korkulu yaşamı bitirmeyi amaçlıyoruz."
Bu söylem, bir süredir vergi reformunun kamuoyuna yansıtılan, genellikle hapis, ağır ceza gibi gerekli disiplin boyutlarının yanısıra, çağdaş ve farklı bir yaklaşımı da ortaya koyuyor.
Yeni vergi yasa tasarısı, "korku içinde yaşamaya son veren bir milat oluşturuyor" denebilir.
Kötü niyetlilere karşı devleti ve olası devlet terörüne karşı da vatandaşı koruyor.
Ayrıca...
Ekonominin dengelerini de kollamakta.
Bu dengeler bağlamında - geçmiş dönemlerin kötü mirası - sıcak para ile şişmiş döviz rezervlerinin, yeni yasa paniğiyle birden boşalmasına karşı, - içe sinmese de zorunlu olarak - bazı gerçekçi uygulamalar öngörülüyor.Yurtdışına kaçabilecek kayıt dışı paranın da, ülke ekonomisinde kalarak kayıt altına alınacağı formüller geliştirilmiş.
Hem de - özendirme yöntemiyle - vergisi ödettirilerek ve kayda alındıktan sonra...
Bütün bunlara rağmen, vergi kaçıranlar yanacaklar.

Aslında...
Korku senaryoları ötesinde uzun ve karışık TBMM koridorları yolculuğunda bu vergi yasa tasarısının çıkış yolları kapatılmak istenmekte.
"Aralık ayının bütçe görüşmeleriyle geçeceği beklentisi...
Sonra yılbaşı tatili... Ramazan... Bayram..."
Böylece, vergi reformu yasa tasarısının nisan'a kayabileceği hesapları yapılıyor.
Tasarı, RP - DYP - CHP engeline takılabilir.
Lobiler de sessiz ve derinden hareket halinde...
Hadise zor...
Ama...
Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, bu konuda umutsuz değil.
Aralık sonuna kadar yetişmese bile, 1 Ocak 1998'de yürürlüğe girmek üzere Ocak sonunda yasalaşır kanısında.
Gene de, bu takvimin ilkbahar sarkması olası.

Temizel'in - yazının başında yansıttığımız - mesajına dönelim:
"1- Vergi oranları hem gelir, hem de gayrimenkul (yüzde 1'e) vergilerinden düşüyor.
2- Servet beyanı kesinlikle yok.
Takip, harcamalarla yapılacak.
Beyanlar, yasanın öngördüğü gelirler elde edildikçe verilecek.
Herkesin vergi numarası ile yapacağı büyük satınalmalar izlenerek verginin yaygınlaşması sağlanıyor.
Ama...
Her ev ve otomobil alandan - satandan da hesap sorulacak sanılmasın. Dikkat çekici harcamalar izlenecek.
3- 01.01.1998'e kadar edinilmiş
- bütün gelirler - için hesap sorulmayacak.
Hatta, daha önce kayda girmiş ya da servet veya mal beyanı şeklinde yapılmış yazılı bildirimler varsa bile, aradaki gösterilmemiş fark sorulmayacak.
Vergilendirilmeyecek.
Ancak, bunun ön koşulu daha önce gizlenmiş dahi olsa bütün paraların 01.01.1998'e kadar kayıtlı hale gelmesidir.
Yani...
Bankaya yatırmak gibi...
Bu tarihten sonra gizlenmiş paralar, ceza takibinin kapsamına giriyor. Artık af, vergi söyleminden siliniyor.
4- Değişik bütün menkul sermaye gelirleri için aynı vergi rejimi getiriliyor.
Repo, banka mevduat hesabı, döviz hesabı, tahviller, bonolar, hisse senetleri... Hepsine aynı oran.

Ancak burada, çok ilginç bir uygulamaya işaret etmeliyim.
Elde edilen faiz gelirlerinden, yüzde 67'si düşülecek. Bu oran "TEFE (Toptan Eşya Fiatları Endeksi) / kamu kağıtları ortalama faiz oranı" olarak bulunmuş.
Yani, bu bir enflasyon güvencesi oluşturuyor.
Geri kalan yüzde 33 oranındaki gelir, vergilendiriliyor.
Ancak...
Ana paranın 5 milyar 400 milyon lira olması halinde, yüzde 67 enflasyon payı düşülünce 1 milyar 500 milyon liralık faiz geliri beyanname dışı kalıyor.
Ana paradan yüzde 12 stopaj düşüldüğü için 1 milyar 500 milyon lirayı pek az geçen faiz gelirleri nedeniyle, devlet, üstüne vergi iadesi bile verecek.
Enflasyon oranıyla, faiz oranı arasındaki fark, çok yüksek olduğu için Türkiye'ye "sıcak para" diye anılan döviz akıyordu.
Döviz rezervlerimiz yüksek tutulabiliyordu.
Şimdi, bu para geri mi gidecek?
Hayır...
Yüzde 67 enflasyon oranı, dövizle gelen ve Türk parasına çevrilen paraların gelirlerine de uygulanacak.
Temizel'in hesaplarına göre, reel faiz yüzde 27 dolaylarında olacak. Bu en düşük dilimde yüzde 10' vergi uygulaması olan yüzde 2.7 oranında vergi çıkınca, yüzde 24 dolaylarında net faiz geliri öngörülüyor.
Çok yüksek miktarda gelen sıcak paraya, örneğin, 1 trilyon liraya bile yüzde 67 enflasyon oranı çıktıktan sonra yüzde 40 vergi dilimi uygulanacak. Bu durumda dahi, dolar üzerinden net getiri, yıllık yüzde 15 dolaylarında olacak.
Bu oran, dünya faiz oranlarının iki katından fazladır.
Temizel soruyor:
"Bütün bunları yapıp, geceleri rahat uyumak mı iyi?
Yoksa az bir vergi kaçırma macerasına tamah edip sürekli korku içinde yaşamak mı?"



Yazara Email G.Civaoglu@milliyet.com.tr