Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI davetlerinin

yakın zamana kadar davet sahibi Genelkurmay Başkanlarıydı.

AK Parti iktidarında “silahlı kuvvetlerin Başkomutanı Cumhurbaşkanıdır, o halde davet sahibi de Cumhurbaşkanı olmalıdır” gerekçesiyle protokol değişikliği yapıldı.

Artık konuklar Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlanıyor.

Külliye’de 30 Ağustos

..................

BU 30 Ağustos davetinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi konukları arasındaydım.

İzlenimlerimi, yazmadan önce bir gözlemimi yansıtayım.

Sosyal paylaşım sitesi İnstagram’a davette çekilmiş fotoğraflar koydum.

Haberin Devamı

Çok az sayıda kalsa bile bazı “tepki mesajları” yazanlar da oldu.

Onlara cevap değil ama genelde kamuoyu değerlendirmeleri için belirtmekte yarar var.

“Gazetecinin işi bilgilendirmektir. Topluma izlenimlerini, gözlemlerini sunmaktır. Gecekondu’ya da gider, Saray’a da… İşçiyle, sendika başkanıyla da görüşür, işverenle de… TÜSİAD Başkanıyla Muhalefet lideriyle olduğu gibi Cumhurbaşkanıyla, iktidar lideriyle de...

İzlenimlerini, gözlemlerini objektif olarak, tam gerçekliğiyle sunmalıdır.

Gazetecinin işi politika değildir.

Haberin olduğu her yer gazetecinin görev alanıdır.”

Bu bağlamda Yüce Atatürk’ümüzün, komutanlarımızın, mehmetçiğimizin gurur duyduğumuz, istiklalimizi kazandıran büyük zaferi bağlamında Türkiye Cumhurbaşkanı’nın verdiği davete içtenlikle katıldım.

Külliye’de 30 Ağustos

NİŞANLANDIĞIM YER

BEŞTEPE’DEKİ Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin olduğu coğrafyada çok değerli bir anımı yansıtarak başlıyayım.

Ankara’da gazetecilik yaptığım yıllarda orada “Marmara Oteli” vardı.

Dönemin gözde mekanlarından biriydi.

Eşim Canan’la müzik dinler,romantik danslarla saatler geçirirdik.

“Nişanımızı burada yapalım” diye sözleşmiştik.

Öyle de oldu.

Külliye’de açık hava davetinin verildiği alanda o güzel anıları da yeniden yaşadım.

Külliye’de 30 Ağustos

..................

KÜLLİYE çok geniş bir alana yayılmış.

Uçları sarı yaldızlı koyu yeşil parmaklıklarla çevrilmiş.

Parmaklıkların da içinde gözün hemen farkedemeyeceği uzaklıkta, elektronik gözlem yapan aparatlarla donatılmış bir de iç duvar var.

Külliye’nin 3 numaralı kapısından girdik.

Haberin Devamı

Konuklar merdivenlerde hatıra fotoğrafları çektiriyordu.

İçeride, davetin başlama saatine kadar beklemek üzere salonlara alındık.

Saat 19:00’da bahçe kapıları açıldı.

“Kış bahçesinin” ağaçları arasından yürüyerek dışarıdaki geniş “davet alanına” çıkarıldık.

Bu arada mimariyi konuşuyorduk.

Külliye’nin Mimarı Belçika’da yaşayan Şefik Birkiye...

Çok yıllar öncesinden tanıştığım “sıra dışı” bir mimardır.

Daha o yıllarda Silivri’de bir otel projesi çizmişti. “Stilize Selçuk Mimarisi” diyorlardı.

“Özgün” bir çalışmaydı.

Türkiye çağdaş mimarisinin büyük üstadı Sedat Hakkı Eldem’in çizgilerine, çağrışım yaptırıyordu.

Gerçekten Selçuk Mimarisi karakteri ve güzelliği olan tarzdır.

Külliye’de 30 Ağustos

ÇANKAYA KÖŞKÜ MÜZE OLMALI

KÜLLİYE’DEN dış görüntüleri, fotoğraflardan, video kayıtlarından, TV ekranlarından, gazete sayfalarından biliyorsunuz.

İçeriden gözlemlerim ise bir kaç cümleyle şöyle:

“Yeşilin koyu tonlarıyla bol bol mermer kullanmış.

Masif ahşap, bronz detaylar, yüksek tavan, dikdörtgen uzun pencereler birbirini tamamlıyor.”

Haberin Devamı

Görkemli bir bina.

Nacizane benim gönlüm İstiklal Savaşı’nın, Cumhuriyetin anılarıyla dolu Çankaya Köşkü’nde.

“Başkanlık Sisteminin gerektirdiği bürokratik yapılanma için Beştepe Külliyesi bir çözüm olarak düşünülmüş” olabilir ama Çankaya Köşkü de hiç değilse “bağımsız Cumhuriyetin

müzesi” yapılsa.

Çünkü 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Başbakanlık olmayacak.

Çankaya Köşkü de Başbakanlık olarak kullanılmayacak.

İNCE AYARLI DÜZEN

DAVETİYELERİMİZDE “Külliye’nin hangi kapısından gireceğimiz” yazılıydı.

Hiç karışıklık yaşanmadan görevliler tarafından yönlendirildik.

Korumalar ve diğer personel, bizleri salonlara götüren genç kızlar ve delikanlılar nazik ve güler yüzlüydü.

Daha önce bir TV programında seyrettiğim gibi yüzlerce garson –düzenli- servis yapıyordu.

İstiklal Savaşı’ndan derlenen görüntülerle bir belgeselin “yansılardan” izlenmesi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması...

Ön tarafta protokole ayrılmış bölümden ayrılarak eşi Emine Erdoğan’la konukların arasında girmesi...

Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, eski Başbakanlar Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller ile Ahmet Davutoğlu...

Toplumun hassasiyet gösterdiği simgesel konukların yanı sıra sanatçılar, işadamları, gazeteciler…

Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin güzelliğini daha yüzyıllarca sürdürmemiz dileğiyle…