Oku insan ol
Yandaki fotoğrafı BİLD gazetesi Genel Yayın Yönetmeni katında çektirdim.
Kameraya poz verirken “maymundan insana binlerce yıl süren evrimin bilinmeyen sırrını açıklıyorum; gazete” diye takıldım arkadaşlara.
İnsanlığa bu kadar büyük yararı oldu gazetecilerin ama hâlâ kadrimiz kıymetimiz bilinmiyor!
BİLD binasının üst katındaki “gazete okuyan maymun heykelinin sağ omuzunu kerteriz almamı” söyledi Ertuğrul Özkök.
Maymunun omuzundan ileri bakıldığında şaşırtıcı bir görüntü ile buluşuyor gözlerim.
Solcu bir gazetenin binası orası.
Şaşırtıcı olan ise duvarına, ilk kattan başlayarak 4 kat boyunca yükselen BİLD gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ın “penisinin” resmi nakşedilmiş.
Yanlış okumadınız.
Her gün 3 milyon satan ve internet gazetesi 10 milyon kez tıklanan, dünyanın en yüksek tirajlı gazetelerinden BİLD Genel Yayın Yönetmeni’nin “erkeklik organı” bütün haşmetiyle duvara renkli olarak resmedilmiş.
Diekmann’ın penisi, Berlin’in simgesi Brandenburg kapısı kadar görkemli ve ünlü!
Olay şöyle:
Almanya’da bir internet sitesi “Kai Diekmann ameliyatla penisini büyülttü” diye bir asparagas haber yayımlar.
Bu mizahı Diekmann ciddiye alır, kendi söylemiyle “hayatının en büyük hatasını” yapar, o internet sitesine karşı dava açar.
Bunun üzerinde kimse durmazken davayla birlikte olay medyada patlama yapar.
Kentin en çok konuşulan konusu olur.
Ve Diekmann’ın penisinin şanı yürür.
Diekmann, merkez sağ eğilimli...
Yönettiği BİLD‘in etkin yayınlarıyla Almanya’yı sağa çektiği görüşünde olan sol medya bu penis olayını köpürttükçe köpürtür.
Ve sonunda maymunun omuzundan bakıldığında görülen keskin sol gazete, binasının duvarına o görkemli “Diekmann penisini” resmeder.
Bunları görünce bizim medyanın kıymetini bilmek mi gerekir yoksa diye düşünebilirsiniz.
Ama...
Madalyonun diğer yüzüne de bakalım.
O gazete bir yıldönümünde, Kai Diekmann’ı “bir gün için bu gazeteyi sen çıkar, bir günlük genel yayın yönetmenimiz ol” diye davet eder.
O da “peki” cevabını verir.
Duvarında penisinin resmedildiği binaya girer, gazetenin özel sayısı onun yönetiminde hazırlanır.
Diekmann Kanal D’nin yönetim kurulundadır.
Şimdi de The Times’ın dışarıdan yönetim kurulu üyesi seçilmiş.
Ağırlıklı bir gazeteci.
Kai Diekmann Ertuğrul Özkök’ün kankası...
Ertuğrul BİLD‘de de yazıyor.
Kai, ağır nezleydi, ateşi vardı.
Burnu akıyordu, halsizdi ama Ertuğrul ile dostluğu nedeniyle gazeteye gelmiş.
Biz de (Can Ataklı, Serdar Turgut, MEY İçki’nin CEO’su Galip Yorgancıoğlu) onunla birlikte BİLD‘e gittik.
Bu dev gazetenin hazırlanışına tanık olduk.
İnanılmaz teknoloji ile gerçekten etkilendik.
Berlin ‘+ A’ grubuna Türk şarabı
Berlin’de en gözde restoranlardan birinin adı “ADNAN...”
Kentin politikacıları, sanatçıları, gazete yazar ve yöneticileri, işadamları haftada en az bir kez ADNAN‘da yiyorlar.
Kapının önünde lüks otomobiller sıra sıra...
Sahibi Adnan uzun saçlı, neşeli, esprisi olan bir Türk.
Sosyetenin de, politika ve basın dünyasının da ünlüleriyle senli benli.
İkinci mekânını da açmış.
Adı gene Türkçe; “BEY...”
Bu ikinci restoranı da birincisi gibi hem mutfağı hem sosyal dokusuyla hemen tutmuş.
Berlin’deki son gecemizde orada yedik.
Ve...
Türkiye adına gene hoş bir olayı kutladık.
MEY İçki’nin ürettiği iki şarap BEY‘in ve ADNAN‘ın listesine girdi; “İmperial Cabarnet Sauvignon 2008 ve İmperial Öküzgözü 2006” özel davetlilere sunuldu.
MEY’in wine maker’i Los Angelessli Daniel O’Donnell şaraplarının özelliklerini anlattı.
İkisinin de tadım izlenimleri için gözlemim olumlu.
Ayrıca fiyatı da böyle iyi şarap için makul.
Vergiler nedeniyle bunların Türkiye’de 3 katı fiyata satıldığını da belirteyim.
Çoğunu tanımıyordum ama, bir önceki Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanı Friedbert Pflüger ve eşi, iktidara doğru uzun yürüyüşte epey mesafe alan “Yeşiller” partisi başkanı Cem Özdemir ve eşi, partili dostları, BİLD Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann ile eşi de oradaydı.
MEY‘in CEO’su sınırların ötesinde iddialı restoranların listelerine girmeye kararlı.
Daha önce Paris’te Robuchon ve Bistro de Somelier’in listesine girdi, hedef New York’ta gurme mabedi PER SE...
DİKDÖRTGEN GÖKYÜZÜNDEN ŞARKILAR
Deniz Seki “Sözyaşlarım” adlı albümündeki tüm şarkıları “gökyüzünün dikdörtgen olduğu” cezaevinde yazmış.
ŞEFFAF ODA’nın mekânı masmavi ve sınırsız gökyüzü manzaralı PORTAXE’te...
Albüm, “Suya Hapsettim” şarkısıyla başlıyor, “Bitti”yle sona eriyor.
Deniz Seki albümlerinin kendi içinde öyküleri var.
Bu albümdeki 10 şarkının 8’inin bestesi, 9’unun sözü Deniz Seki imzalı...
En keyifli şarkısı “Aşk Müzikali...”
Deniz Seki müzikal yazmak istediğini söylüyor:
“Ben bir müzikal yazmaya karar verdim. Buna çok kafayı taktım. Yazacağım müzikalin adı da aşk müzikali olacak. Bundan güzel müzikal olabilir mi?”
Engin Altan Düzyatan’ın yeni filmi “Bir Avuç Deniz” güzel bir kentli hikayesi...
Engin Altan “Her kimsen kendinden bir parça buluyorsun. Karakterlerin dönüşümleriyle birlikte o kadar dağılan duygular silsilesi var ki, mutlaka o silsileden bir tanesi sana çarpıyor” diyor.
Engin Altan, burjuva bir ailenin başarılı kariyeri olan bir çocuğunu canlandırıyor.
Dominant bir anne, kendini kenara çekmiş bir baba...
Anne çok özenle orkide yetiştiriyor. En değerli orkidesi ise oğlu.
Farklı bir aşk hikâyesi için mutlaka izlenmeli...
