Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

- ABD 2003’te kuvvetlerimizi dağıttı. Kandil’e gönderecek 1 dağ taburumuz bile yok
- Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu için Güvenlik Protokolü yorumunda yaklaşıyoruz
- Erdoğan dinamo lider, Prof. Davutoğlu’na hayranım
- Bölgesel büyük problemleri ekonomik kanallarla açmak modeli önemlidir

IRAK Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi “PKK, Iraklı sivillerin de güvenliğini tehlikeye sokuyor” dedi.
Haşimi, o halde Kandil Dağı’ndaki PKK varlığının neden sıfırlanmadığı korusunda “Irak güçlerinin yetersizliğini” öne sürdü.
Söylemi şöyle:
Sorun şu ki, dağ operasyonu için, eğitimli silahlı kuvvetlerimiz mevcut değil. Bunu biliyoruz. Bu özel eğitim gerektiren bir operasyon türü. Profesyonel komutanlar ve askerler lazım.
Eski silahlı kuvvetlerimizde dağda savaşmak için eğitim almış güçlerimiz de vardı.
2003’te ABD büyük yanlış yaptı.
Güçlerimizi etkisiz hale getirdi, dağıttı. Şimdi dağlarda savaşmak için eğitimli bir tabur askerimiz bile yok. Sorun bu...
Operasyon için yorum farkı
Peki Haşimi Türkiye’nin sınır ötesi harekât yaparak Kandil’deki PKK varlığını silmesine nasıl bakıyor?
Haşimi’nin açıklaması İçişleri Bakanı Atalay’ın Irak dönüşü “PKK tasfiyesi için anlaşma” söylemine ışık tutuyor.
Asıl konu bu. Türkiye ve Irak arasındaki güvenlik protokolünün 4. maddesinden bahsettiğinizi biliyorum. Konu şu an müzakere sürecinde. Çünkü bu metnin çıkarımları Türk ve Irak taraflarından farklı görünür. Ben bu konuda gerçekten esneğim. Bu durum sona erene kadar birbirimize yakın durmalıyız. Maddenin anlamı için fikir ayrılıkları var. Fakat Sayın Erdoğan’ın ziyareti sırasında imzaladığımız 44 anlaşma sonrası git gide yakınlaşıyoruz...
Umuyorum ki bu konu her iki ülkenin de yararına çözülecektir.
Ya silah bırak, ya git
Tarık El Haşimi’ye Kuzey Irak Kürt yönetimi ve Cumhurbaşkanı Talabani’de bazı önemli değişimler olduğunu söyledim.
O da aynı görüşte.
Cumhurbaşkanı Talabani’nin “PKK’nın 2 seçeneği var. Ya silah bıraksın, ya da ülkeyi (Irak) terk etsin” sözünü hatırlatıyor.
Neden bu değişim?
İşte cevabı:
“Önceliğin ekonomik yapıyı yükseltmek olduğu görüldü. Iraklıların bu zor zamanda alacakları katkının tehdit altında olmaması gerek. Iraklıların Türkiye’den alacakları iyi şeyleri kötü şeylerle takas etmeleri haksızlık olur.”
Erdoğan dinamo lider
Mekik politikası yakınlaşma zemini oluşturmakta anlaşılan.
Haşimi bunu vurguluyor:
“Başbakan Erdoğan’a övgülerimi sunarım. Ne zaman Bağdat’a gelse Türkiye Irak ilişkilerini güçlendirecek yeni fikirler ve projeler koyar masaya. Türkiye - Irak ilişkilerini güçlendiren bir dinamo lider o.”
Prof. Davutoğlu’na hayranım
Haşimi’den Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için de övücü sözler dinledim:
“Prof. Davutoğlu ile saatlerce konuştuk. Bana tüm bölgeyi yeniden yapılandırma ve büyük politik soruları ekonomik koridorlar kurarak çözme felsefesini anlattı. Onun düşünme sistemine, felsefesine hayran kaldım. Suriye - Türkiye ilişkileri mesela... Sonuçta problem çözüldü. Hem Türkiye, hem Suriye taraflarında İnsanların yaşam standartlarını yükseltmek için yeni formüller deniyor. Bu canlı bir örnektir.”
Eksen kayması yok
Peki Türkiye dış politikasının ekseni doğuya mı kayıyor?
Haşimi’nin cevabı şöyle:
“Türkiye, AB ve Arap ülkeleri ile ilişkilerini dengeli götürüyor. Bence şu ana kadar gayet iyi iş yapıyor.”

‘PKK, Iraklılar için de tehlike...’

Haberin Devamı

‘PKK, Iraklılar için de tehlike...’

Haberin Devamı

AYÇA’DAN ARAPÇA, BURCU’DAN AZERİCE
KONUKLARIMIZ Ayça Varlıler ve Burcu Melza İnce ile ayrı bir bölümü de var ŞEFFAF ODA’nın...
Onlar da bölgeye açılım politikasına sanat boyutunda katkı yapıyorlar.
Gümüş dizisi Arap ülkelerinde büyük ilgi gördü. Dizide oynayan Ayça, kişilikli, başını dik tutan genç kadın rolüyle çok tutuldu.
Bastırılmış kadın psikolojisinde sosyal “model” o...
Ayça, Araplara söylediği Ajda’dan bir şarkıya Arapça kupleler koymuş. ŞEFFAF ODA’da da söyledi.
Burcu ise daha önce kayıldığı ŞEFFAF ODA‘da “Eziz Dostum” adlı şarkısıyla zaten dinleyenleri büyülemişti.
Hürriyet’in internet sitesinde 1 milyondan fazla tıklandı. Rekora gitti. Aziz dostlarımız Azerilerin, gönül yaralarını saran Eziz Dost’u ve başka şarkılarını söyledi Burcu.
Yunanistan’la buzların çözülmesinde Sezen’in, Zülfü Livane’linin müzik boyutuyla katkıları önemlidir. Hatta yabancı damat dizisi de öyle... Ayça ve Burcu da öyle yorumlanmalı.
Diplomasi ve politika yolları öncesinde güneşli, keyifli patikalar açıyor sanat.

Haberin Devamı

‘PKK, Iraklılar için de tehlike...’

PARİS’E HALI DÖŞEMEK
BU “kırmızı” renkli podyum halısı değil...
Ama...
Gene de Fransa’da “Türk Mevsimi” ile eşzamanlı olduğu için, Türkiye’nin kültür açılımına halı sermek denebilir.
Saint Germain semti Paris’in kalbidir. Eski Paris’i yansıtır.
Yazarların, çizerlerin, müzisyenlerin, lokantaların, yüzyıllık kitap ve yayınevlerinin, jazz barların, Senato’nun, müzelerin, parkların bulunduğu seçkin bir yerdir.
Saint Germain’in Raspail Bulvarı da özeldir...

‘PKK, Iraklılar için de tehlike...’

Örneğin Fransa ve dünyanın büyük işadamları, Mitterrand gibi Cumhurbaşkanı düzeyinde devlet adamlarının giyindikleri Andy’es oradadır.
İkinci Dünya Savaşı’nda Paris’i işgal eden Almanların Merkez Komutanlığı olarak kullandıkları Lutecia Oteli, modern mimarinin değerli örneklerinden biri olan cam giydirilmiş Cartier genel yönetim binası...
İşte burada Stepevi halı, şık bir butik açtı.
Fransa pazarına da oynuyor.
Geleneksel Türk halıcılığını modern ve çağdaş yorumla sunan Step halıda ilginç özellikler dinledim.
Söz gelişi halının üzerindeki bir figürde 1600 değişik uzunlukta iplik kullanılarak tekdüzeliğe meydan okuyan doğa nakşediliyor.
Stepevi daha önce Londra’nın ünlü alışveriş caddesi Kisng’s Road’da da büyük bir mağaza açmıştı. Amerika, Afrika, Ortadoğu ve Avrupa’da 35 aşkın mağaza ve cornerı var.
Stepevi’nin sahibi Cem Şengör ve eşi Ayşegül Yürekli Şengör Paris’teki açılış için Four Season George V’de güzel bir de davet verdiler.

Bir haftalık tatile çıkıyorum. Sevgili Milliyet okurlarına, Türkiye’ye ve dünyaya 2010 için en iyi dileklerimle...