Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

BAZI söylentiler duman gibidir. Ateşin varlığına işarettir.
Büyük olabilir.
Belki de hemen sönecek kadar küçük...
“Erken seçim” ya da “af” gibi söylentiler bir kere çıktı mı çoğu kez -biraz zaman alsa da- genellikle gerçekleşir.
Dumanın savruluşundan bellidir.
Dün siyaset kulislerinde dolaşan “önümüzdeki yerel seçimler için olası CHP-MHP seçim ittifakı” kıvılcımların ya da küçük bir ateşin işareti gibi algılandı.
“CHP Ankara’da MHP’nin büyükşehir adayını destekleyecek, MHP de İzmir ve İstanbul’daki CHP adaylarını...”
Hatta...
İsimler bile dile getirildi.
Örneğin...
Belediye başkanlığı döneminde Beypazarı’nda başarıları rakip partililerce bile dile getirilen MHP’li Mansur Yavaş’ın adı dolaşıma girdi.
Başka isimler de konuşuldu ama Mansur Yavaş öne çıkıyordu.

Haberin Devamı

İSTANBUL ANAHTAR
BU konuya sıcak bakanlara göre İstanbul “anahtar il.”
“Kamuoyu araştırmaları MHP oylarının desteğiyle CHP büyükşehir başkan adayının -kesin- seçileceğini gösterirse, bir seçim ittifakı olabilir” yorumları yapılmakta.
Bu durumda CHP İstanbul büyükşehir başkan adayının Mustafa Sarıgül mü olacağı da düşünce jimnastiklerinin ekseni.
Bir süredir anketlerde “Kadir Topbaş -ikinci kez- aday gösterilmezse, Sarıgül’ün diğer isimlere fark attığı” görülmekte.

SÖYLENTİNİN KAYNAĞI
CHP ve MHP’den genel başkan yardımcıları, grup yöneticileri dün “seçim ittifakı söylentisini” yalanladılar.
Ama...
“Esnekliği” olan sözcüklerle...
Yani...
Kapıyı ışık sızacak kadar aralık bırakarak ya da kapatmakla beraber kilitlemeden...
Örneğin...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç’un söylemi de böyle bir izlenim vermekte:
Vatandaş Haluk Koç olarak, yurttaş Haluk Koç olarak söylüyorum; bugünkü tablo karşısında bulunduğum yerde bu ceberut iktidar yapısının geriletilmesi için üzerime düşen her şeyi yapabilecek tercihi kullanırım. Ama bir yurttaş duyarlılığı, televizyonları başında bizi izleyen birçok insanın da bu ortak duyarlılığı sergilediğini görüyorum, hissediyorum. Yurttaş olarak, onlarla beraber gönlümden geçeni konuştum. Siyasi parti sorumluluğum içerisinde henüz böyle bir tartışmanın ya da bir fikir oluşturmanın içerisinde değiliz.
Koç’un söylemindeki “henüz” kelimesine dikkat...
MHP’li yöneticiler ise “yalanlamanın” yanı sıra tepki oklarını AK Parti’ye fırlattılar:
“Seçimi iki partili yarışa döndürmek ve MHP’yi yok saymak istiyorlar (.........) bunlar AK Parti mahfillerinde yoğurulmuş faraziyelerin yansımasıdır...”
............................
Seçim ittifakları yakın tarihimizde olmuştur.
Örneğin...
CHP’nin 12 Eylül 1980 sonrası türevi SHP, vaktiyle bugünkü BDP’nin genlerini oluşturan partinin milletvekillerini kendi listelerinden aday göstererek seçtirmişti.
Merhum Erbakan’ın başında olduğu RP listelerinde de -barajı aşamamak tehlikesiyle karşı karşıya olan- MHP adayları yer almışlardı.
Seçimlerden sonra evli evine, köylü köyüne...
............................
Önümüzdeki yerel seçimler için MHP’nin “baraj altına düşmek” diye bir kaygısı yok.
Tam tersine...
Oylarını arttırmak olasılığı ağır basıyor.
Ama...
Bu kez “yapıştırıcı” faktör “baraj altı olmak” kaygısı değil, “AK Parti’ye fren yaptırmak...”
CHP Sözcüsü Haluk Koç, işareti şöyle vermekte:
“Organik konuşulan (CHP-MHP seçim ittifakı) bir şey yok.
Vatandaş Haluk Koç olarak, yurttaş Haluk Koç olarak söylüyorum; bugünkü tablo karşısında bulunduğum yerde bu ceberut iktidar yapısının geriletilmesi için üzerime düşen her şeyi yapabilecek tercihi kullanırım.”
Bu söylem “AK Parti’ye karşı ittifak, aklımdan geçen ve gönlümün istediği şeydir” diye tercüme edilebilir.
............................
CHP’de “düşük profilli ittifak” formülünün konuşulduğu, sızan son haber. Yani “MHP ve BDP’nin kuvvetli olduğu yerlerde seçime abanmamak... Aynı şeyi de CHP’ye MHP ve BDP’nin yapmaları...”
Formül, BDP’ye de yalıldığı için MHP’nin sıcak bakacağını sanmam.
Ama...
CHP ve MHP arasında mümkün. Hatta profil “düşükten” belki “yükseğe” tırmanabilir.
............................
Sonuç: Bir ittifakın kıvılcımları uçuşmaya başlamış.
Sönüp sönmeyeceğini ya da ateşe dönüşüp dönüşmeyeceğini görmek için beklemek gerekiyor.