Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Şeffaf Oda’nın 16. sezonunda ilk program konuklarım; Candan Erçetin, Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel.

ANNEM filmi vizyonda...

Büyük ilgi görüyor.

Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı anne-kız hikâyesi, Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel performanslarıyla beyaz perdeye yansıyor.

Candan Erçetin de 19 yıl önce yorumladığı “Annem” şarkısını -film için- yeniden seslendirdi. Film için şarkıya yeni eklemeler de yapılmış. Son halini film dışında ilk kez Şeffaf Oda’da söylüyor. Filmin yönetmeni Mustafa Kotan şarkıya klip de çekmiş. Şeffaf Oda’da kesitler sunuluyor.

Haberin Devamı

...................

Film, Kırklareli ve İstanbul’da geçiyor. Kızını okutmak için bin bir zorluğa göğüs geren, ancak kızından da hak ettiği sevgiyi göremeyen bir annenin dramı anlatmakta. Ayşe, hayatındaki her şeyi öteleyerek bütün yolunu çocuğunun hayatını adayan bir anne... Nazlı ise annesinden utanan ve bir an önce ondan kurtulmak isteyen genç bir kız.

Etkileyici bir anne-kız öyküsü... Filmde onları en çok etkileyen sahne “4 dakika boyunca tek plan çekilen” sahneymiş. Ayrıntı vermiyorum. İzleyin...

....................

Film yalnızca ağlatmıyor, ince ince dokunmuş espriler de var. Özellikle Sumru Yavrucuk’un birçok sahnesinde kahkahalarla güleceksiniz.

Sumru Şeffaf Oda’da Yıldız Kenter ile ona hayatının özgürlüğünü sunan ama 2 saat boyunca ağlatan anısını öyle eğlenceli anlatıyor ki, “Mutlaka stand-up yapmalı” dedirtiyor. Müthiş de taklit yeteneği var.

...................

Sumru işaret dilini öğrenip, sağır ve dilsizlerden oluşan tiyatro grubuna yönetmenlik de yapmış, bu oyunla ödül de almışlar. Alkışlıyorum.

Özge Gürel’den de aşçılıktan, eğitimini aldığı Uluslararası Ticaret’ten oyunculuğa uzanan yolculuğunu dinleyeceksiniz.

Onu daha önce “Kiraz Mevsimi” dizisiyle konuk etmiştik. Büyük bir hayran kitlesine sahip. Doğal oynuyor... Etkilenmemek mümkün değil.

Annem filminde de başarılı.

...................

Candan Erçetin...
Önemli karakter,
çok saygın sanatçı...

Şeffaf Oda’da Yıldız Kenter ile anısını paylaşıyor. Candan neredeyse oyuncu olacakmış, onu da muhteşem yapardı ama sesinden mahrum kalmamak için iyi ki saat çakışması sebebiyle tiyatro değil de şan eğitimi almış diyorum.

Haberin Devamı

O sahne için yaratılmış.

Şeffaf Oda’da uzun yıllardır birlikte olduğu usta sanatçılardan oluşan orkestrasıyla en sevilen şarkılarını seslendiriyor.

Şeffaf Odanın 16.sezonu

ÇİN İŞ İNSANLARI BOĞAZİÇİ’NDE...

İSTANBUL Boğazı’nda tarihi “Demirören Yalısı...”

Duvarlar da merhum Erdoğan Demirören’in yıllar boyu müzayedelere katılarak, galerilere sayısız ziyaretler yaparak tek tek seçtiği değerli tablolar...

Denize bakan salona ışık oyunları düşünülerek, konumlar seçilerek yerleştirilmiş heykeller...

“The Better Hong Kong Foundation” grubu bunlar arasında hayranlıkla dolaşıyor, balkondan hemen altlarında mavi bir kurdele gibi uzanan Boğaz’ı seyrediyorlar.

Bu “Foundation” her yıl bir ülkeyi seçiyor ve yatırım, finans olanakları açısından odaklanıyormuş.

2019 yılı için de Türkiye’delerdi.

Fonun Başkanı Çin’in gayrimenkul ve finans alanında büyük iş adamı olan Ronnie Chan, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören’e “Bize müze evinizi gösterir misiniz?” demiş.

Haberin Devamı

Revna Demirören de -düzenlenen bu gece bağlamında İngilizce yaptığı konuşmada- “Müze ev değil ama kayınpederim Erdoğan Demirören iyi bir koleksiyoncuydu. Yıllarca seçtiği, topladığı değerli sanat eserlerini bu aile yalısında sergiliyor” diye cevap verdiğini anlattı. İstanbul iş hayatının önemli isimleri ve bizim gruptan yöneticilerin ve bazı yazarların katıldığı davette, fonun mensubu iş insanlarıyla konuştuk.

“Türkiye’yi merceklerine aldıklarını, bu kısa geziyle yetinmeyeceklerini, kısa sürede tekrar geleceklerini, iş imkânlarını daha ayrıntılı konuşacaklarını” dinledim.

“Kamu diplomasisi” kanallarından biri de ülkelerin büyük şirketleri ve iş insanlarıdır.

Şeffaf Odanın 16.sezonu

Hong Kong’dan gelen iş insanlarına Demirören Yalısı’nda verilen davette Yıldırım ve Revna Demirören ile Grubun Başkanı Ronnie Chan.

Şeffaf Odanın 16.sezonu

Hong Konglu iş insanlarıyla Demirören Yalısı’nda bir anı fotoğrafı.

GÖZYAŞIYLA ISLANAN ÖDÜL

MİKROFONDAKİ genç kız konuşmasının sonlarına gelmişti.

“Anneme, babama teşekkür ediyorum” derken sesi düştü, gözleri doldu... Yanaklarından gözyaşları süzülmeye başladı. Zaten az önce panoramik yansıda onun yaşamını yansıtan görüntülü kısa biyografiyi izlerken duygulanmıştık

Benim ve yakınımdakilerin de gözleri buğulanmıştı.

Görebildiğim herkes ortadaki sahnede konuşan genç kızı yürekleriyle kucaklar ruh haletine geçmişti.

...................

Genç kızın adı İlke Özyüksel.

Henüz 22 yaşında.

Geçen salı gecesi İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel’de düzenlenen törende “Mustafa 

V. Koç Spor Ödülü”nü Caroline Koç’un elinden aldı.

Merhum Mustafa Koç’un bu ödül için sportif performansın yanı sıra centilmenlik ve fair play özelliği olimpik moral değerlerine sahip olmak ilkeleriyle seçildi.

Her yıl “Mustafa V. Koç Spor Ödülü”nün olimpiyat komitesiyle birlikte verilmesi de “sporcunun moral değerleri” ilkesinin göstergesi.

İlke Özyüksel Türkiye adına
Tokyo Olimpiyatları’na katılacak ve Pentatlon dalında yarışacak.

Yani... Yüzecek, koşacak, ok atacak, at binecek, eskrim yapacak...

Bütün bu dallarda en iyisi olmaya Dünya Şampiyonu kupasını kaldırmaya odaklanmış. Daha 7 yaşından itibaren sporun içinde. 9 yaşında “yıldızlar dünya şampiyonu” olmuş.

Avrupa 3’üncülüğü de var.

....................

Ama asıl duygu yüklü dakikaların nedeni olan “öyküsünden” satır başları vermeliyim.

İlke görme engelli bir öğretmen annenin kızı. Geçim koşulları parlak olmayan bir ailede doğmuş.

Küçük yaşta ortaya çıkan çoklu damar hastalığı yaşamını büsbütün zorlaştırmış.Yüzünde deformasyonlar da oluşmuş. Okul sıralarında ötekileştirilmiş.

Anne, onu her sabah aynayla yüzleştirirmiş. Kendi gerçekliğini kabullenmesi ve sevmesi için.

Sonra İlke’yi terapi yöntemi olarak spora yönlendirmiş.

Yüzmede çok başarılı olmuş.

Bu arada “koşmayı sevdiğini”
fark etmiş. Çok iyi koşuyormuş.

Ancak antrenörü onu dışlıyormuş, diğer atletlerle ilgileniyormuş.

İlke onlara verilen taktikleri
dinler, kendisi için uygularmış.

Sonunda her iki alanda da başarısı görülünce yetişmesi için Macaristan’a gönderilmiş.

Şeffaf Odanın 16.sezonu

Mustafa V. Koç Ödülü’nü İlke’ye Caroline Koç verdi.

.....................

Macaristan’da “yüzme ve koşunun” yanı sıra “at binme ve eskrim” dersleri almış, çok başarılı olmuş.

İlke’ye “Macaristan vatandaşı ol, bizim için yarış” önerisi yapılmış.

“Hayır” cevabını verince, Macaristan onun eğitimini noktalamış.

Ardından yurda dönüş.

Bakanlıktaki değişim...

İlke’nin değerinin anlaşılması...

Ve... Olimpiyat oyunları
Pentatlon dalında yarışacak ilk kadın “Pentatlet” olarak seçilmesi...

Güler yüzlü, güzel konuşan İlke, adını taşıyan ödülü aldığı Mustafa V. Koç ile aynı değerleri taşımanın heyecanını dile getirdi.

Başarılarıyla birlikte artık hastalığın bozuklukları da yüzünden uçmuş gitmiş. Işıl ışıl ve güzeldi...

Ödülü aldı, ağladı, ağlattı.

Alkışlattı...