Gene Fransa... Parlamento Komisyonu "Ermeni soykırımı yasa süreci" bağlamında "tarihi siyaset yazmasın" mesajını veren bir karar aldı.
Bu durumda Meclis'te kabul edilen metin, senatoda yeterli "evet" oyunu bulamayabilir.
Yasalaşma süreci direkten dönmüş olur.
Daha önce benzer durumlar ABD'de yaşandı fakat gene de her yıl yeniden gündeme getiriliyor.
Süreç yeniden başlıyor.
Ne var ki, Fransız senatosunda yeterli oy bulunamazsa durum, Amerika'dan farklı olabilir.
Çünkü...
Amerika'daki hadise, Beyaz Saray'ın ağırlık koymasıyla değişen oy aritmetiğidir.
Fransa Senatosu'nda oy aritmetiği değişimi ise, "siyaset, tarih yazmasın" gibi bir komisyon raporunun sonucu olursa, "referans" gerçekleşecektir.
Daha sonra Ermenilere soykırım iddiasını taşıyan yasa girişimleri bu referans engeliyle karşılaşacaktır.
Öte yandan....
Bu yasa girişimi çok vahim insan hakları ihlali örneğidir.
"Türklerin Ermenilere soykırımı tarihi bir gerçektir. Bunun tersini yazmak, söylemek, herhangi bir şekilde savunmak yasaktır. Cezası 6 ay hapis ve 45 bin euro ödemektir" gibi sadece faşist Musolini ve Nazi Hitler'e ait olabilecek bir madde.
Bilimsel bir tartışmayı bile yasaklıyor.
Oysa "bilim, kuşkudan beslenir."
Bilimi yasaklayan bir barbarlık örneğidir bu.
Tarihi, siyasetçilerin önlerine konan bir metne el kaldırmalarıyla yazmak ve bunun tartışılmasını dahi yasaklamak, sadece bilimi kelepçelemek değil, temel insan haklarından ifade özgürlüğüne de hücre hapsidir.
Özgürlüklerin ve demokrasinin İngiltere ile birlikte iki beşiğinden biri olan Fransa için utanılacak bir durum.
Neyse ki komisyon, bu büyük ayıbı ortaya koymuş bulunuyor.
Bakalım arkası nasıl gelecek?..
Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Sarkozy, ne yazık ki "siyasetin tarih yazabileceğine inananlar" saflarında...
Bir yandan Türkiye'ye karşı önyargıları, öte yandan Fransa'daki Ermeni kökenlilerin oyları, Sarkozy'yi Ermeni dosyasında taraflı hale getiriyor.
Hele Obama'nın başkanlığıyla başlayacak dönemde Amerika "Ermenilere soykırım" kararı alırsa, Sarkozy'nin bunu, kendi çizgisine "kılavuz" gibi algılayacağından kaygı duymak için yeterince sebep var.
GIRTLAK DOKUZ BOĞUM
Dolar ve euro kanatlandı. Yükseliyor. Ekonomideki yangından kaçış bu.
Peki alevleri kim söndürecek?
"IMF..."
Türkiye'nin IMF ile anlaşmak üzere olduğu ve bu anlaşmanın 20-40 milyar dolarlık bir paketi kapsayacağı yolundaki haberler döviz çıkışlarını frenledi.
Anlaşmanın imzasından sonra -Ankara başka hatalar da yapmazsa- alevlerin bastırılacağı, küllenmiş alanın soğutulacağı düşünülebilir.
"Ümük" bağlamında da bir söz; "gırtlak dokuz boğum."
Bir lafı etmeden dokuz kere düşünmek gerek.
GÜNDÜZ AKTAN'IN ARDINDAN