Altın fiyatları yükseliyor diye bir haber duyduğunda Ayşe Hanın Teyzem’in yüreği pat pat etmeye başlıyor ve soruyor: ”Üç kuruş param var... Paramın hepsi ile altın mı alayım?
Dün Cumhuriyet altınının 416 liraya çıktığını duyunca Ayşe Hanım Teyzem gene heyecanlanmış.
İyi de... İnen çıkan altın fiyatlarından Ayşe Hanım Teyzem nasıl para kazanacak ki?
Ayşe Hanım Teyzem Cumhuriyet altını alacak. Sonra bekleyecek ki, Cumhuriyet altınının fiyatı yükselsin.
Cumhuriyet altınının fiyatı nasıl yükselecek (1) Önce dünyada altın fiyatları artacak. (2) Sonra Türkiye’de dolar fiyatı ucuzlamayacak. Ya sabit kalacak ya yükselecek.
O zaman Cumhuriyet altınının da fiyatı artacak. Ucuz alınan Cumhuriyet altını, yüksek fiyatla satıldığında, bir miktar getiri sağlayacak.
İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören altının onsu 2005 yılı sonunda 513 dolar iken, 2006 yılı sonunda 634 dolar, 2007 yılı sonunda 834 dolar, 2008 yılı sonunda 855 dolar, 2009 yılı sonunda 1.097 dolar olmuştu. Haziranda 1.242 dolara kadar tırmandı. Temmuzda 1.174 dolara indi. Dün ise altın 1.283 dolardan işlem gördü.
134 TL’den 416 TL’ye yükseldi
Halkımız Cumhuriyet altınının fiyatını izler. Cumhuriyet altını 2005 yılı başında 134 TL’den satılıyordu. 2006 başında 157 TL, 2007 başında 203 TL, 2008 başında 214 TL, 2009 başında 289 TL iken, 2010 başında 362 TL oldu.
Yılbaşından bu yana da 400 TL’nin altına iniyor, üstüne çıkıyor.
Altının fiyatı neden artıyor? Dünyada paradan para kazanmak isteyenler son zamanlara kadar demir, bakır, kömür, petrol, tarım ürünleri gibi madenler ve de emtia üzerinde oyun oynarlardı. Faiz para getirmiyor en sağlam yatırım alanı altın diye düşünenler şimdi altına yöneldi.
Tekrarda yarar var. Altının faiz gibi, kâr payı gibi getirisi yok. Alan bir süre saklayacak ve fiyatının artmasını bekleyecek. Fiyatı düşer ise kaybedecek, artar ise belli ölçüde para kazanacak.
Denilebilir ki, 2005 yılı başında Cumhuriyet altınını 134 TL’den alan... Dün 416 TL’den elden çıkarabildi. Böyle kazanç kimde var? İyi de... Bu böyle geldi diye böyle gitmez. Ama geçmiş gösteriyor ki, altına bağlanan para, acele edilmez ise uzun dönemde kaybettirmiyor.
Küp dönemine döndük
Ninelerimiz, “ölüm kalım parası” diyerek biriktirdikleri para ile altın alarak yastık altında saklamakta haklıymışlar.
Yazının sonunda, Amerika’nın ünlü bir finans dergisinde yayımlanan bir karikatürden söz edeceğim. Yaşlı bir Amerikalı Hanım, yatırım danışmanlık şirketinde danışmanın karşısına oturmuş. ‘Paramı ne yapayım?’ diye soruyor. Danışmanın arkasındaki duvarda koca koca yatırım fonları, bono, tahvil borsa istatistikleri, tabloları, göstergeleri asılı.
Danışman, yaşlı Amerikalının önüne doğru bir kumbara sürüyor. ‘Bugünlerde güvenli ve gelir getirecek yatırım alanı kalmadı. En iyisi siz paranız ile altın alın. Bu kumbaraya koyun. Yatağınızın altında saklayın’ diyor. Yaşlı Amerikalı ‘Ama benin param çok, satın alacağım altınlar bu kumbaraya sığmaz’ deyince danışman yol gösteriyor. ‘O zaman bir küp alın. Altınları küpe doldurup, bahçeye gömün...”
Sayın okuyucularım görüyorsunuz, finans sistemi nerelere tırmandıktan sonra ne noktaya kadar geriye gitti.
