Behçet Necatigilin "Mitologya" isimli kitabında İsmail Hakkı Sevükün 1940 yılındaki bir yazısından bir aktarma vardır. İsmail Hakkı Sevük der ki, "Bugünkü Avrupa medeniyeti Yunan ve Latinden gelen hümanistliğe dayanır. Avrupa büyük Rönesansa o sayede erdi. Bugünkü medeniyet şu veya bu Avrupa milletlerinin değil, Yunan ve Latine eklenmiş Avrupanındır... Hangi millet bunu bir bütün halinde benimseyebilir ise Avrupalı olur."Biz bunları bilmeden, bunları tartışmadan "Avrupalı" olma arayışındayız... Zeusun boğa olduğunu bir yerlerden duymuşluğumuz var ki, Avrupaya adını veren karısı Europeyi inek olarak kabulleniyoruz. Avrupayı da, "Bizi besleyecek, bizi beslemeye mecbur" bir "sağmal inek" olarak görüyoruz.Biz Avrupa Birliğinin kapısından içeri adımımızı bir atabilsek... Fakirlikten kurtulacağız... Avrupalılar bizi paraya boğacak... Borçlarımız sıfırlanacak, yabancı sermaye Türkiyeye akacak... İşsizler iş bulacak... Türkiye Avrupa olacak...Yıllarca AETye girmemekte direnerek "ekonominin hızlandırılmış kalkınması - yaşama şartlarının yükseltilmesi" fırsatlarını kaçırdık. Şimdi karşımızda AET yok, AB var. AB, bir ekonomik işbirliği ötesinde birlik haline geldi. Mitolojideki "tanrıların tanrısı" Zeus, Finike (Phoinikia) Kralı Agenorun kızı Europeye (Europa) aşık oldu. Bir boğa kılığına girdi. Europe boğanın sırtına binince, Zeus onu denizin öte yakasına Girite kaçırdı. Giritte onunla evlendi. Giritin batısına düşen topraklara Europa (Avrupa) denildi. AB artık bir serbest ticaret bölgesinden ibaret olmayan bir yapıya sahip. Henüz "Avrupa Birleşik Devletleri" diye anılabilecek bir statü ortaya çıkmadı ama, birliğin şimdi bir anayasası var. Anayasada "federal" yapıdan söz edilmiyor. Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin "bir toplum oluşturacak biçimde" geliştirilmesi hedef alınıyor.ABnin 270 sayfaya sığan ve 450 maddelik anayasası 18 Haziran 2004te kabul edildi. 2009da yürürlüğe girecek. Biz ABye tam üyelikte bu kadar arzuluyuz ama anayasanın bir tercümesi yok. AB için özel sektörün kurduğu İKV diye bir kocaman teşkilat var. TOBB, TÜSİAD var. Bunların Brükselde ofisleri var. Koç, Sabancı üniversiteleri gibi anlı şanlı üniversiteler var. Devlet üniversiteleri var. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı var. Brükselde AB Büyükelçiliği, Ankarada AB Dairesi var... Hazirandan bu yana dört ay geçti... Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız imza törenine gitti geldi... Şu anayasada ne var diyerek merak eden yok... Önemli olan anayasa manayasa değil... Bize kapıyı aralasınlar, para gelmeye başlasın yeter. Öyle ya... Avrupa "sağmal inek"... Eskiden bizi "Devlet Baba" besliyordu. Devlet babanın verecek sütü kalmadı. Bundan sonra Avrupa bizi besleyecek!..Anayasa, elli yıllık dönemde imzalanan ve yürürlüğe giren ve de ABnin oluşumunu ve gelişmesini sağlayan çok sayıda anlaşmanın yerine geçti. ABnin ne olduğu, neleri yapıp neleri yapamayacağı tek bir belge içinde toplandı. Anayasayı imzalayanlar, anayasanın bu belgelerin yerine geçtiği, anayasaya aykırı imzaların bundan sonra hüküm taşımayacağı konusunda da bir kağıda imza attı. Bu kağıda "Nihai Belge" adını verdiler.Bizim Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız, (henüz üye olamadığımız için) anayasayı imzalamadı ama (anlayabildiğimiz kadarıyla) bu "Nihai Belge"yi imzaladı. Eğer yanlış bilgi söz konusu değil ise, "Nihai Belge"yi imzalamakla, biz de "anayasa"yı esas belge olarak kabul etmiş olduk. Ankara Anlaşmasından bu yana imzalanan anlaşmalar, elde edilen haklar ortadan kalktı... Tekrarda yarar var... İmzalanan "Nihai Belge"nin ne olduğu bugüne kadar Türk kamuoyuna açıklanmadığından bu yazılanlar hatalı olabilir...Ne olursa olsun, Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gülün AB kapısını aralamak için gösterdikleri çabayı alkışlamak lazım... Ne yazık ki, bu ikili oradan oraya koşarak bir sonuç elde etmeye çabalarken, Ankara, İstanbul, Anadolu "Du bakalım nolacak? Paralar ne zaman gelecek?" havasına girmiş, bekleyiş içinde. Kılını kıpırdatan "parasal ilişkiler dışında" ABnin ne getirip ne götüreceğini, olan biteni tartışan yok... Hele hele iş aleminin ve üniversitelerin sessizliğine şaşırmamak imkansız... guras@milliyet.com.tr AB başka, AET başka