Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Ayşe Hanım Teyzem akşam iş dönüşü yolumu kesti. "Gel bir kahvemi iç" dedi. Mütekaid Ali Bey Amcam ile oturmuşlar. Masanın üzerine gazeteyi yaymışlar. Ekonomi sayfasını açmışlar. "Herkes faiz vergisi verecekmiş. N'ooolacak bizim halimiz?" diyerek telaş içindeler.
       Ayşe Hanım Teyzeme sordum. "Teyzeciğim sizin faiz geliriniz nedir?" Anlattı: "Bankada üç kuruş param var. Faiz alıyorum. Repoda beş kuruş param var. Repo geliri alıyorum. Gittik 2 milyar liralık hisse senedi fon satın aldık... Ne durumda diyerek korkudan soramıyorum."
       Ayşe Hanım Teyzeme mahcup olmamak için vergi kanunlarını izler oldum. Mustafa Özyürek'i okuyarak, Şükrü Kızılot Hoca'ya sorarak öğrendiklerimde Ayşe Hanım Teyzeme akıl satıyorum. "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim. Telaşlanmanıza lüzum yok.
       (1) Bankadaki Türk Lirası ve döviz (Alman markı, dolar) mevduat hesaplarından gelen faiz için vergi yok. Bunların faiz vergisi banka tarafından kesilip ödenecek. Mevduat faizi alan ayrıca bir vergi ödemeyecek.
       (2) Eğer faize tamah edip, "off - shore" denilen yurtdışındaki kıyı bankalarda Türk Lirası veya döviz mevduat hesabı açtırmış olsa idiniz, ya bu bankalar bugüne kadar battığından tüm paranız gitmişti, ya da "off shore" bankalardan gelecek faiz kaç lira olursa olsun, vergiye tabi tutulduğundan, mutlaka beyanname verecektiniz. Faiz 100 Türk Lirası da, 1.000 Türk Lirası da olsa beyanname doldurmak ve vergi vermek mecburiyeti olacak idi.
       (3) Ayşe Hanım Teyzeciğim, 2 milyar liranızı borsaya 2000 yılı içinde yatırdık. 1999 yılında hisse senedi alıp satmadığınıza, devlet tahvili alıp satmadığınıza, daha önce alınmış hisse senediniz veya tahviliniz olmadığına göre de başkaca vergi ödemeyeceksiniz.
       Bunları dinleyince Ayşe Hanım Teyzem rahatladı ama, mütekait Ali Bey Amcam huzursuz... "- Evladım benim durumum farklı... Ben neyim var, neyim yok ise satıp parasını hisse senedine, Hazine bonosuna yatırmıştım... Ben ne yapacağım?" diye soruyor. Ali Bey Amcama da Şükrü Kızılot Hoca'dan öğrendiklerimi anlattım:
       (1) Ali Bey Amcacığım, 1999 yılında alıp sattığınız hisse senetlerini inşallah bir yere kayıt etmişsinizdir. Çünkü alım satım tarihi ve alım satım fiyatı çok önemli.
       Alım satım tarihi arasındaki süre 3 aydan uzun ise, başka anlatım ile hisse senedi 3 aydan daha uzun süre elde tutulmuş ise bu hisse senedinden ne kadar kazanırsanız kazanınız hiçbir şekilde vergi beyannamesi verilmeyecek. Vergi ödenmeyecek.
       Satın alınma tarihinden sonra 3 ay geçmeden tekrar satılan hisse senetlerinden elde edilen kazanç (fiyat farkı) toplamı 1999 yılı içinde net 3.5 milyar lirayı aşıyor ise, beyanname dolduracaksınız. 3.5 milyar lirayı aşan kısım üzerinden hisse senedi vergisi vereceksiniz.
       (2) Hazine bonosu ve devlet tahvili alıp sattı iseniz, bono ve tahvilin elde tutma süresi ne olur ise olsun, alım ve satım değeri arasındaki toplam net kazanç 1999 yılında 3.5 milyar lirayı aştı ise, aşan kısmı değil tamamını bildirerek beyanname dolduracaksınız, vergi vereceksiniz.
       (3) Ali Bey Amcacığım, hisse senetlerinizin kuponunu keserek şirketlerden kar payı topluyorsunuz ya... Buna temettü geliri deniliyor. Eğer 1999 yılında topladığınız temettü geliri (kar payı) 2 milyar 625 milyon lirayı geçmiyor ise beyanname de yok, vergi de yok. Geçiyor ise, topladığınız net temettü rakamına 1/3 oranındaki vergi alacağını ekleyerek (bu bir teknik iştir, fazla kurcalamayınız) bulunacak rakam üzerinden beyanname vereceksiniz. Vergi ödeyeceksiniz.
       (4) Evimi, tarlamı, dükkanımı, arsamı satıp savdım diyosunuz. Eğer 1999 yılı içinde satıp saydığınız ev, arsa, dükkan ve tarlanın tapusu 4 yıldan daha az süre üzerinize kayıtlı ise, bu gayrimenkullerin alım fiyatına enflasyonu ekleyip satış tarihindeki enflasyonlu alım fiyatını hesaplayacaksınız. Sonra satış fiyatı ile enflasyonlu alım fiyatı arasındaki farka bakacaksınız. Bu fark 3.5 milyar liradan fazla ise beyanname doldurup, vergi ödeyeceksiniz.
       Dört yıldan daha uzun süre tapusu üzerinizde kayıtlı kalan gayrimenkullerin satışında vergi yok. Kazancınız ne kadar olursa olsun, beyanname de doldurmayacaksınız, vergi de ödemeyeceksiniz.
       Ayşe Hanım Teyzem ile mütekait Ali Bey Amcam beni dinlediler, dinlediler... "- Evladım anlattıkların akılda kalmıyor... Sen şunları bir yazsan" dediler. Ben de yazdım.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr