Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sn. Erdoğan dün, bakanlıklarda yapılacak yeni düzenlemeyi açıkladı. Yeni düzenlemenin önemli yanları şunlardır:
- Bundan sonra her bakanın bir yardımcısı olacak. TBMM dışından atanacak olan bakan yardımcıları bakan ile müsteşar arasında görev yapacak.
- Kalkınma Bakanlığı kurulacak. Ekonomi ve finans konularındaki görevlerin ve sorunlulukların çoğu bu bakanlık şemsiyesi altında toplanacak. Açık anlatımıyla Ekonomi Bakanlığı, diğer bakanlıkların önünde koşan “süper” bakanlık haline gelecek.
- Ekonomiden sorumlu 3 bakanlık daha var. Bunlar Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı.
- Ayrıca ekonomi ile dolaylı da olsa ilgili 3 yeni bakanlık oluşturuluyor. Bunlar: Avrupa Birliği Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.
- Ekonomi ile ilgili bu çok sayıda bakanlık arasında koordinasyonun nasıl sağlanacağı ise şimdilik belli değil.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı ile Hazine Müsteşarlığı’nın Kalkınma Bakanı’na bağlanacağı, bu iki kuruluşun ya müsteşarlık ya da genel müdürlük halinde faaliyetlerini sürdürecekleri söyleniyor.
DPT’nin Kalkınma Bakanlığı’nın müsteşarlığı veya genel müdürlüğü haline getirilmesi, 50 yıllık planlama defterinin kapatılması anlamına gelir.

DPT’nin geleceği belirsiz
DPT, Başbakan’a bağlı, bakanlıklardan bağımsız olarak alternatif politikalar üreten, hükümete ve başbakana danışmanlık yapan bir kurum olarak kurulmuştur. Ülke yararına projeler geliştirir. DPT kurulduktan sonra, her bakanlığın kendi içinde de birer planlama birimi oluşturmuştur. Bakanlıkların planlama birimlerinin özelliği sadece bakanlığın ilgi alanında faaliyet göstermeleridir.. Açık anlatımıyla DPT yeni kurulacak Kalkınma Bakanlığı’nın müsteşarlığı veya genel müdürlüğü haline getirildiğinde artık “Devlet Planlama Teşkilatı“ değil, “Kalkınma Bakanlığı Planlama Müsteşarlığı veya Genel Müdürlüğü” haline gelecektir.
Kalkınma Bakanlığı’na Hazine Müsteşarlığı ve DPT Müsteşarlığı yanında, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Ziraat, Halk ve Vakıflar bankalarının, TOKİ’nin ve Özelleştirme İdaresi’nin de bağlanması düşünüyor imiş.
Sn. Erdoğan icracı 20 bakana, TBMM dışından birer yardımcı atanacağını açıkladı. Hükümetle gelecek, hükümetle gidecek bu bakan yardımcılarında tahsil şartının, kamu deneyimi şartının aranmayacağı anlaşılıyor.

“Parti komiserleri” geliyor
Bakan yardımcılarının bakanlık faaliyetlerinin daha verimli ve süratli yürütülmesini sağlayacakları belirtiliyor.
Bakanlık faaliyetlerinin yürütülmesinden sorunlu bürokrat kadrolarının başında müsteşarlar vardır. Her bakan müsteşarını seçme, birlikte çalışmak istemediği müsteşarını değiştirme şansına sahiptir.
Müsteşarlar bürokratik deneyimi olan kamu görevlileridir. Bundan sonra müsteşarın üzerinde bir bakan yardımcısı olacağına göre, müsteşarlar doğrudan bakana karşı değil bakan yardımcılarına karşı sorumlu olacak demektir.
Başbakanın, bakanların mensup oldukları siyasi partinin görüş ve politikalarına uygun şekilde bakanlıklara yön vermelerinden doğal bir şey olamaz. Bu yetersiz görülür ve her icracı bakanlığa “parti komiseri” gibi çalışması tehlikesi olan bakan yardımcıları atanırsa, bakanlık teşkilatları bütünü ile politize olur.
Sn. Erdoğan’ın, ”Hükümet kuracak kadar oy alırsa, yeni hükümeti farklı şekilde kuracağını” seçimden önce açıklaması yararlı olmuştur. Bakanlıklardaki bu yeni yapılanma ile ilgileniyorlar ise, bu yeni yapılanma onlar için bir anlam ifade ediyorsa, seçmenler oylarını bunları bilerek kullanacaktır.