Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Vehbi Koç, yıllar önce bir gün demişti ki; “Otomotiv sanayi ve ticareti, Koç topluluğunun cirosunun yarıdan fazlasını oluşturmaya başladı. Bu sağlıklı bir gelişme değil. Otomotiv sektöründeki bir sallantıda topluluk zarar görür. Arkadaşlarla konuştum. Toplam ciroda değişik sektörlerin payını artırmalıyız. Otomotivin ağırlığı azalmalı. Dengeli büyüme için bu bir zorunluluktur.”
Vehbi Koç, topluluğun başından ayrılmadan önce dediğini yaptı. Bugün, Koç topluluğunun ciro ve kârı farklı sektörlerden geliyor. Bu nedenle belli sektörlerdeki sorunlar topluluğu büyük ölçüde etkilemiyor.
Dün Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez, Bursa’daki 250 büyük kuruluşun 2009 yılı faaliyet sonuçlarını açıkladı.
Açıklamaya göre “250 büyük kuruluşun toplam cirosunun yarısını otomotiv ana ve yan sanayi sağlıyor.” Sıralamaya giren 250 firma içinde otomotiv ana ve yan sanayi firmalarının sayısı ise sadece 65.
Bursa sanayinde bir zamanlar tekstil firmalarının ağırlığı vardı. Daha sonra tarım ürünleri işleme sanayi, orman ürünleri işleme sanayi ve nihayet makine sanayi gelişti. Diğer sektörler gerilerken otomotiv sanayi öne fırladı.

Otomotivde dışa bağımlıyız
Otomotiv ana ve yan sanayinin bir özelliği var. Bu sanayi kolundaki firmalar ve yan sanayi kuruluşları yüzde yüz dış teknolojiye bağımlı. Araçta ve parçada dışarıdaki ana kuruluşun izin verdiği parçalar ve modeller üretiliyor. Teknoloji kadar fiyatlamada da dışa bağımlılık var. Bu sektörde Bursa’nın öne çıkmasının nedeni kalifiye personelin ucuz fiyatla çalışmasıdır.
Halbuki Bursa ekonomisinde daha önceki yıllarda ağırlığı olan ipekçilik, tekstil ve giyim sanayi, tarıma dayalı gıda sanayi, orman ürünleri ve mobilya sanayi, makine sanayi gibi sektörler gelişme ve büyüme stratejileri bakımından, katma değer ve rekabet yaratma bakımından yerel müteşebbislerin hâkimiyetindeki üretim kolları idi.
250 büyük firma sıralamasında yer alan 65 otomotiv ana ve yan sanayi kuruluşundan başka bu sanayi sektörü için üretim yapan binlerce firma var. KOBİ ölçeğindeki bu firmaların da Bursa ekonomisinde ağırlığı büyük.
Bursa’da 250 önde gelen firmanın 2009 yılı ciroları, bir yıl önceye göre yüzde 1.3 oranında gerileyerek 33.7 milyar TL olarak gerçekleşmiş. İhracatta yüzde 20 oranında azalma gerçekleşmiş. İhracat yüzde 20 azalırken cironun sadece yüzde 1.3 azalması, firmaların iç pazarda iyi fiyatla satış yaptıklarını gösteriyor. 250 firmanın 212’si bilançolarını kârlı kapatmış. 1.6 milyar TL kâr etmişler. 2009 yılında vergi öncesi kârlılıkta yüzde 40 artış var.

Daha az işçi çalıştırılıyor
Önemli olan ücretle çalışan sayısındaki yüzde 6.5 oranında gerilemedir. 250 firmada ücretle çalışanların toplam sayısı 96 bin kişi. Ücretle çalışanların sayısındaki azalma oranının, üretimden satışlardaki azalma oranının 3 katı dolayında olması, firmaların daha az işçi çalıştırarak üretimi sürdürmekte olduklarını gösteriyor.
Yazıyı bitirirken tekrar ana konuya dönmekte yarar var. Bursa ekonomisinin kaderinin dışa bağımlı otomotiv sanayi tarafından belirlenmesi riskini ortadan kaldırmak için üretimde çeşitlenmeye gidilmesi zorunluluğu vardır. İhracata dönük olarak gelişmeye başlayan makine ve elektronik sanayinin teşvikine bunun yanında tarıma dayalı gıda sanayinin ve tekstil ile giyim sanayinin canlandırılmasına önem verilmelidir.
Bu politikaları oluşturmak, geliştirmek ve de uygulamada hükümetin desteğini sağlamak Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın görevidir.