Hurdadan demir üreten 16 özel tesis kuruluşumuz var. Bunlar, yurt dışından hurda demir çelik getirir, içeriden hurdaları toplatır. Bu hurdaları elektrik kullanarak eritir. Çubuk haline getirir.Hurdayı elektrik ile eriterek çubuk haline getiren tesislere "Elektrikli Ark Ocakları" denilir. Bu da bir iştir ama, gerçek bir sanayi üretimi değildir.Gerçek demir çelik sanayii denilince, madenden demir çelik üreten (entegre) tesisler gündeme gelir.Çünkü madenden demir çelik üretmek zor bir iştir.Satışa çıkarılan Ereğli ve İskenderun tesisleri entegre tesisler olarak ne yapar? Bunu sayın okuyucularıma (eski yöneticilerinden Turhan Onur'dan) öğrendiğim kadarı ile aktarayım ki, hükümet neyi satıyor daha iyi anlaşılabilsin. Satışa çıkarılan Ereğli ve İskenderun Demir Çelik fabrikaları madenden (cevherden) demir çelik üretir. Bunların ikisinin 2004 yılında toplam üretimi 4.9 milyon ton oldu. Karabük'ün 803 bin ton üretimi ile madenden (cevherden) üretim yapan 3 tesisimizin (bunlara entegre tesis deniliyor) 2004 yılındaki toplam demir çelik üretimi 5.6 milyon tona ulaştı. (1) Tekrar olacak ama, hatırlatmakta yarar var. Bizim 3 tesisimiz madeni eriterek pik (sıvı demir) yapabiliyor. Bunlardan Ereğli yılda 3 milyon ton, İskenderun 2 milyon ton, Karabük 1 milyon ton sıvı pik elde etme imkânına sahip. Ereğli ile İskenderun birleştirildi. Ereğli'yi satın alan İskenderun'a da sahip olacak.(2) Demir cevheri (yüzde 25'ini yurtiçinden temin ediyoruz) ile kömür (yüzde 25'ini yurtiçinden temin ediyoruz) yüksek fırında eritilince, 1.400 derece sıcaklıkta sıvı pik (sıvı demir) elde edilir.(3) Sıvı pik (sıvı demir) fırından çıktıktan sonra donar. Bu donmuş pikler çelikaneye gönderilir. Çelikhanede büyük potalar (konvektör denilen özel kazanlar) içine konulur. Eritilen sıvı demirin içerisine oksijen üflenerek tekrar kaynatılır. Bu işlemin amacı pik denilen demirin içinde yüzde 5 oranında olan karbonun (kömürün) yakılarak, yüzde 1'in altına indirilmesidir.Bu işlem sırasında sıvı demire (pik'e) yüzde 15-20 oranında hurda katılarak miktarı çoğaltılır.Demirin içindeki karbon kırılganlık yaratır. Demirin içindeki karbon azaldıkça kalitesi yükselir ve çelik olur.(4) Çelikhaneye 1 ton ham demir (pik) girer, katılan hurda demir ile birlikte karbonu yakılarak çeliğe dönüştürüldükten sonra çelikhaneden 1.2 ton çelik çıkar.Çelik, çelikhaneden 2 farklı şekilde çıkar: (1) Kütük halinde çıkar. (2) Slap denilen yassı dabaka halinde çıkar.(5) Kütük halindeki çelik, ısıtılır. Merdanelerden geçirilir. Değişik kalınlıkta, değişik biçimde uzun ürün haline getirilir. Madenden çelik yapıyor (6) Slap (yassı tabaka) halindeki çelik, ısıtılır. Tavlanır. Merdaneden geçirilir. Yassı ürün olur. 2 mm kalınlıkta sıcak sac haline gelir. Daha sonra soğuk olarak inceltilerek ince soğuk sac elde edilir.Bu sac, otomotiv, beyaz eşya, madeni eşya sanayicilerinin ana girdisidir.(7) Soğuk olarak merdanelerden geçirilen en ince saclar (1) Kalay ile kaplanır. Teneke olur. Bununla konserve kutusu, zeytinyağı tenekesi yapılır. (2) Çinko ile kaplanır. Buna galvenizli sac denilir. Sanayide ve bina çatılarında kullanılan işte bu üründür.(8) Slap (yassı tabaka) halindeki çelik, sıcak olarak merdaneden geçirilir. 1-5 cm kalınlığında gemi sacı olur. Gemi yapımında kullanılır.Türkiye'de imalat sanayiinin yıllık yassı ürün ihtiyacı 7 milyon tondur. Şimdilik Ereğli 3 milyon ton yassı üretebiliyor. Yakında İskenderun da yassı üretecek. Ereğli ve İskenderun ek yatırımlarla Türkiye ihtiyacının tamamını karşılayacak.Ama şimdilik yılda 4 milyon ton yassı ürün ithal ediyoruz. Buna yılda 3 milyon dolar döviz ödüyoruz.Yabancılar ise yassı ithalatına bir yılda ödediğimiz dövizin yarısını vererek Ereğli ve İskenderun'a sahip olacak. Bunları halkımıza anlatmanın "özelleştirme ve yabancı sermaye düşmanlığı" ile ilgisi, ilişkisi nedir? Ereğli sanayi besler guras@milliyet.com.tr
