İkide bir "Türkiye’nin nüfusu genç nüfus... Gençler bu ülkenin geleceği" denilir durur... Kim bu gençler? Ne yapıyorlar? Nasıl yaşıyorlar? Gelecek için ne düşünüyorlar? Gazetemiz Milliyet’in Ekonomi sayfalarını hazırlayanlar bu soruların cevabını bulmak için bir araştırmanın yararlı olacağına inandı. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz’ın desteği ve Murat Sabuncu’nun öncülüğü ile Inpunt Araştırma Grubu 17 - 30 Haziran 2002 tarihleri arasında büyük şehirlerde ve bu şehirlerin varoşlarında yaşayan gençler ile Anadolu’da yaşayan gençleri kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi.
Bu araştırmada, 16 - 18 yaş grubunda "orta öğretim ve lise çağında olan gençlerin", 19 - 23 yaş grubunda "üniversitede öğrenim gören veya hayata yeni atılan gençlerin", 24 - 28 yaş grubunda "çalışan, askerliğini tamamlamış ve evlilik sürecindeki gençlerin" durumları, sorunları ayrı ayrı "örnekleme yolu ile" belirlendi.
Araştırma büyük şehirlerde ve Anadolu’da yüz yüze görüşme şeklinde gerçekleştirildi. İstanbul’un varoşlarında ise, yüz yüze görüşmeyi Milliyet Ekonomi Servisi çalışanları yaptı.
Araştırmanın sonuçları üç gündür Milliyet Ekonomi sayfalarında yayımlanıyor.
Bu araştırmanın bulguları çok önemli. Çünkü bu araştırma gençlerin ekonomik durumları, yaşamları yanında siyasi ve sosyal bekleyişleri hakkında güncel bilgileri de ortaya koyuyor.
Sayın okuyucularıma araştırmanın çarpıcı bölümlerini özetleyeceğim. Fakat tavsiyem, Milliyet Ekonomi sayfalarında yayımlanan ve yayımlanacak olan geniş açıklamaları izlemenizdir.
Türkiye genelinde 16 - 28 yaş grubundaki gençlerin yüzde 49’u analarından babalarından aldıkları para ile yaşıyor.
16 - 28 yaş grubundaki gençlerden varoşlarda yaşayanların yüzde 57’si düzenli bir işten gelir sahibi. Metropollerdeki gençlerin ise sadece yüzde 39’u bir işte çalışıyor.
İş bulabilen gençlerin yüzde 82’si işlerinden memnun. İşinden memnun olmayanların en büyük şikayetleri ücretin düşüklüğü.
Son kriz nedeniyle işini kaybeden gençlerin varoşlarda yüzde 41 ‘i, şehirlerde yüzde 29’u ailelerinin yardımı ile yaşamlarını sürdürdüklerini söylüyor.
16 - 28 yaş arasındaki gençlerin Türkiye genelinde yüzde 30’u bir ayda 50 - 100 milyon lira, yüzde 25’i 50 milyon liradan az para harcıyor.
- Ayda 200 - 300 milyon lira harcadıklarını söyleyenler toplam gençlerin yüzde 10’unu, 100 - 200 milyon lira harcadıklarını söyleyenler ise yüzde 23’ünü teşkil ediyor.
Gençler paraları olur olmaz, önce araba, sonra ev, sonra bilgisayar, sonra cep telefonu almak istiyor.
Gençlere göre Türkiye’nin sorunları önemine göre şöyle sıralanıyor: İşsizlik, eğtim, enflasyon, rüşvet - yolsuzluk, ahlak bozukluğu, fikir özgürlüğü, sağlık ve sosyal güvenlik, gelir dağılımındaki çarpıklık, AB üyeliği, çevre kirliliği.
Türkiye genelinde gençlerin yüzde 33’ü hayatından memnun. Memnunluk oranı varoşlarda yüzde 40’a çıkıyor. Gençler 5 yıl sonra hayatlarından daha da memnun olacaklarına inanıyor.
Gençlerin yüzde 70’i imkanı olsa bir başka ülkede yaşamaya istekli.
Genç erkekler Sakıp Sabancı, genç kadınlar Hülya Avşar olmak istiyor.
Gençlerin yüzde 39’u internet kullanıyor. İnternet kullananların yüzde 50’sinin amacı eğlence. Yüzde 61’inin cep telefonu var. Yüzde 31’i Milliyet gazetesi okuyor. Yüzde 69’u Avrupa Birliği’ne evet diyor.
Gençlerin oy verirken siyasi parti tercihlerini etkileyecek konuların öncelik sırası şöyle: İş vaadi, gelir artırımı, Atatürk ilkelerine bağlılık, teknoloji ve gelişmeyi destekleme vaadi, Avrupa Birliği’ne üyelik, belli bir ideolojiye bağlılık, küreselleşme ve dinsel vaatler.
Metin Toker’i kaybettik. Kızı Gülsün Toker, babasının hastalığı nedeniyle yazı yazamaz, yazdıramaz kadar güçsüzleştiği gün, Metin Toker’in Milliyet’teki köşesinde yayımlanan yazısında Metin Toker ile Bülent Ecevit’in kesişen hayat çizgisinden söz etti.
Gülsün Toker’in yazdığına göre, gazeteci iken, politikaya girmesini, CHP listesinden milletvekili seçilmesini öneren "İsmet Paşa’ya ve Kasım Gülek’e, ‘Biliyor musunuz, Bülent Ecevit Amerika’dan geldi. O politikaya girmek istiyor. Mükemmel bir insandır. Bana ayırdığınız yeri ona veriniz. Pişman olmaz, karlı çıkarsınız" demişti.
Aynı yıllarda gazeteciliğe başlayan iki genç adamdan, biri hep gazeteci kaldı. Öbürü politikayı sevdi. Kendini politikaya sokan İsmet İnönü’yü devirdi. Onun partisinin başkanı oldu... Şimdi devrilmemek için ileri yaşında savaş veriyor. Gazeteci kalmak isteyen genç adam, bu tercihini hep sürdürdü... Hep gazeteci kaldı. Yazdıkları nedeniyle 7 ay 23 gün hapse mahkum edildi.
İki kızı da o tutuklu iken doğdu.
Ama o hep gazeteci kaldı.
İyi bir isim bırakarak bu dünyadan göçtü. Allah rahmet eylesin. Kederli ailesine başsağlığı diliyorum.
