Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Eskiden kadınlarımız ellerine Ajda'nın resmini alır, "benim burnumu da Ajda burnu yap" diye gelirdi. Şimdi eline bir meme resmi alan, "benim meme de böyle olsun" diyor...
       Bunları söyleyen, ünlü bir mikrocerrahi uzmanımız. Yurtdışında bu işin ustalarının yanında yetişmiş. Üniversitede talebelerine mikrocerrahi öğretiyor. Bana anlatılanlara göre mikrocerrahi denilen şey "bizim halkımızın" kopan kolu, kopan parmağı dikmek olarak bellediği bir hekimlik dalı. Mikrocerrahinin ana uğraşı konusu doğuştan vücut özürlerini veya kaza nedeniyle ortaya çıkan özürleri düzeltmek. Doğuştan özürlülerin veya kazaya uğrayanların sorunlarını çözmek için uzmanlaşan mikrocerrahlara günümüzde yeni bir uğraşı alanı açıldı: Güzelleşmek isteyen kadın ve erkeklere yardımcı olmak!.. Yüzleri düzeltiyorlar, şişmanların yağını alıyorlar, memeleri kaldırıyorlar, göbekleri inceltiyorlar...
       Ünlü mikrocerrahi uzmanımız anlatıyor: "Orasını burasını düzeltmek isteyenlerin sayısı çok hızlı bir şekilde artıyor. Başvuranların dörtte üçünü çevirdiğimiz halde kalanları kesip kesip biçmeye günler geceler yetmiyor. Doktor olarak taşıdığımız sorumluluk gereği başvuranlarla ameliyatın gerekli olup olmadığını ve de riskini tartışıyoruz. Modele uygun burun, dudak, yüz, göğüs yaptırılamayacağını anlatıyoruz."
       Merak edip sordum: "Hanımlarımız en çok nerelerini düzelttirir. Doktor Bey anlattı: "Eskiden hanımlarımız burunlarını düzelttirmeye meraklı idi. Şimdilerde göğüs merakı başladı. Küçük olan büyüttürüyor. Büyük olan küçülttürüyor. Düşük olan kaldırtıyor. Günümüz modasında göğüslerin ortaya çıkarılması hanımlarımızın göğüs merakını artırdı. Göbeği açık elbise modası nedeniyle göbeğini düzelttiren hanım sayısında da artma var. Çok yaygın bir istek de yüz gerdirmek. Gözlerin altındaki kırışıkları gerdirmek."
       "Erkek müşterileriniz var mı?" diye sordum. Doktor Bey anlattı: "Başvuranların yüzde onu erkektir. Eskiden erkekler sadece burunlarını küçülttürmek veya düzelttirmek isterdi. Günümüzde erkekler gözlerini gerdiriyor. Göz altlarındaki kırışıklıkları yok ettiriyor. Göbeklerinden yağ aldırtıyor."
       Doktor Bey'i dinlerken bir yabancı dergide okuduklarımı hatırladım. Dergideki haberde zengin kocaları ölen Amerikalı kadınların ellerine geçen para ile önce Miami'de veya Brezilya'da estetik ameliyat geçirdiklerini sonra da "Aşk Gemisi" ile dünya turuna çıktıkları yazıyordu. Bu kadınların çoğu ellerine Marilyn Monroe'nun resmini alarak doktora başvurduklarından, hepsinin fabrikadan çıkmış gibi yüzlerinde aynı maskeyi taşıdıkları, saçlarını da aynı sarı renge boyamış bu kadınları birbirinden ayırt etmenin mümkün olamadığı anlatılıyordu. Gemiye binen kadınların resimleri yayımlanmıştı. Gerçekten birbirine benzeyen bir acayip kadınlar topluluğuydu. Bunları Doktor Bey'e anlattım. Doktor Bey dedi ki, "Günümüzde estetik cerrahide hüner, kadının veya erkeğin tipini değiştirmek, bambaşka bir insan yaratmak değildir. Kadın veya erkeği rahatsız eden çizgileri, yüzünün karakterini değiştirmeden onu mutlu edecek biçimde düzeltmektir. Eğer müdahaleden sonra kadının veya erkeğin tanıdıkları bu müdahaleyi fark etmeden 'Son zamanlarda daha hoş oldun. Ne oldu sana' diye soruyorlar ise müdahale başarılıdır. Yok müdahaleden sonra 'Yahu sen ne zaman estetik ameliyat oldun?' deniyor ise müdahale kötüdür."
       Parasını sormadan duramam. "Doktor Bey bu işin faturası nedir?" diye sual eyledim. Doktor Bey yuvarlak rakamlar verdi: "- Burun ve gözaltı düzeltme, karındaki yağı alma 5 bin dolar dolayındadır. Yüz çekme, memeyi küçültüp büyütme 10 bin dolar ödemeyi gerektirir. Bunları 2 bin dolara da yapan var. 20 bin dolara da... Bunlar gönül işi... Veren razı olduktan sonra alan da razı olur. Çünkü bunlar mecburiyetten değil, keyif için yapılan işler..."
       Ben çevremde güzel insan görmekten özellikle güzel hanım görmekten hoşlanırım. Bu mesele hanımların güzelleşme arayışlarını "bir kamu hizmeti olarak" görüyorum! Bu çabayı gösterenlere de bu çabaya yardımcı olan cerrahlara da selam olsun...


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr