Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Evet” oylarıyla artık Türkiye’de “yeni bir sayfa” açılıyor. Gün, işimize gücümüze odaklanma zamanı. 8 ay içinde ekonomi öncelikli uygulamalarla 2017 yılında “büyüme oranını” beklentilerin üzerine çıkarmak bizim elimizde

İşimize gücümüze  bakmak zorundayız


Türkiye’nin geleceği için dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen 16 Nisan referandumu dün yapıldı. Oyların çoğunun “evet” olmasıyla artık Türkiye’de “yeni bir sayfa” açılıyor. Evet oylarıyla birlikte “Cumhurbaşkanı”nın yetki sınırı genişleyecek. Cumhurbaşkanı, daha önce Başbakan’a ait olan yetkileri de üstleniyor olacak. Ülke yönetiminde daha önce “Başbakan’da ve Cumhurbaşkanı’nda” olmayan yetkilere sahip oluyor. Halk anlatımıyla, “Cumhurbaşkanı”nın gücü arttı.
Oylamayla ilgili tartışmalar geride kaldı. Artık “anayasa değişikliğiyle gücü artmış bir Cumhurbaşkanı” var. Bundan sonra beklentimiz, anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığında toplanan yetkilerin ülke yararına kullanılması.
Önümüze bakacağız
Cumhurbaşkanı, Anayasa kapsamında, devlet çarkında yeni düzenlemeler yapacak. Çarkın daha iyi işlemesine çalışacak. Ama üretecek, yatırım yapacak, istihdam sağlayacak, tüketecek olan “halk”tır. Bugünden sonra evet-hayır ayırımını unutarak işimize gücümüze bakmak zorundayız.
Bundan sonra önümüze bakacağız. Önümüzü görmemiz, hızlı bir normalleşme çabasını gerektiriyor. Ekonomide canlanmayı, üretimde ve istihdamda artışı gerçekleştirmemiz normalleşmeyle mümkün olacak. Ekonominin harekete geçmesinin önceliği var.
Ekonomisi canlanmış bir ülke olarak, dış dünyayla ilişkilerimizi düzenlemede daha güçlü olacağız. Terörle mücadelede ve komşu ülkelerdeki olumsuz gelişmeler karşısındaki politikalarda daha güçlü olacağız. Normalleşme “çok geniş bir anlatım.”
Normalleşmeyi istemek kolay da, normalleşmeyi sağlayacak tedbirleri sıralamak güç.
Ekonomide çarkların daha hızlı dönmesi, önce tüketicinin, sonra üretici ve yatırımcının iyimser beklentilerinin olması gerekiyor. Bugüne kadar büyük kamu projeleri ile inşaat yatırımları ekonomiyi belli bir çizgide tutmakta başarılı oldu.
Ekonomide canlanmayı sağlamak için alınan finansal tedbirler iç piyasayı harekete geçirdi. İyi niyetle farklı bakanlıkların uygulamaya koydukları tedbirlerin bütünleştirilmesi, gözden geçirilmesi yararlı olacak.
Yatırımcı güveni...
İyileştirmeye dönük uygulamaların bir atılım programı şemsiyesi altında toplanması, içerideki ve dışarıdaki yatırımcıların güvenlerini artıracaktır. 15 Temmuz darbe belasının olumsuz rüzgârına 2016 yılı büyüme oranının beklenenden iyi çıkması, 2017 yılının kalan aylarında büyümenin hızlanabileceğini gösteriyor.
Önümüzdeki günlerde ABD, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Rusya ve İran ile ilişkilerin geliştirilmesi, ihracat ve turizm gelirlerinin artmasına, dış finansman imkânlarının iyileşmesine yol açacak. Önümüzdeki 8 aylık sürede ekonomi öncelikli politika ve uygulamalar 2017 yılında büyüme oranının beklenenin üzerine çıkmasına imkân verecektir. Oyumuzu verdik. Oylama bitti... Neden “evet”i, neden “hayır”ı unutalım. İşimize bakalım.