Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Bir büyük şehir, konser salonları, tiyatro ve opera binaları, sergi binaları, kültür ve kongre merkezleriyle "büyük şehir" olur. Bunlar olmadan nüfus sayısının fazlalığı bir şehri "büyük şehir" yapmaz, "kalabalık şehir" yapar.
       Kalabalık şehir İstanbul'da "konser, tiyatro, opera, sergi binası, kongre ve kültür merkezi" etkinliklerinin tümü için kullanılan üç bina var: 1100 kişilik "Atatürk Kültür Merkezi", 1200 kişilik kapalı spor salonundan bozma "Lütfi Kırdar binası" ve de 900 kişilik "Cemal Reşit Rey" gecekondusu.
       Sayın okuyucularım, İstanbul'da Lütfi Kırdar Salonu diye bilinen, önce spor ve sergi salonu olarak yapılıp, sonra konser ve kongre salonuna dönüştürülen binanın temeli 27 Ocak 1948 tarihinde dönemin Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından atıldı. Bina 3 Haziran 1949 tarihinde hizmete açıldı. O günün kamu yöneticileri, İkinci Dünya Savaşı sonunun kısıtlı imkanlarına rağmen bu binayı yapacak parayı buldular ve binayı bir buçuk yıldan kısa sürede tamamlayıp, hizmete açtılar. O binayı hala kullanıyoruz.
       Ve elli yıl sonra İstanbul'da ondan daha "büyük" bir bina yapmak için yola çıkanlar on yılda binanın kaba inşaatını zor ile tamamlayabiliyor!
       İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı bundan on yıl önce İstanbul'a 2500 kişilik bir konser salonu kazandırmak için yola çıktı. Yapılacak binanın içinde 950 kişilik ve 450 kişilik iki salonun daha yer alması ve binanın gerektiğinde kongre salonu olarak da kullanılması planlandı.
       İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu. Şimdilerde yönetimin başında Şakir Eczacıbaşı var ama, yönetim kurulunun 22 üyesinin 10'u bakanlıkların temsilcilerinden oluşuyor. Açık anlatımıyla vakıf yönetimi bakımından yarı "kamu" örgütü gibi bir şey...
       Başlangıçta 80 milyon dolara tamamlanabileceği tahmin edilen Konser ve Kültür Merkezi'nin finansmanı, Bakanlar Kurulu kararı ile "Geliştirme ve Destekleme Fonu"ndan karşılanmaya başlandı.
       Bugüne kadar Ankara'dan gönderilen 28 milyon dolar ile kaba inşaat tamamlandı. Fakat işin bitirilmesi için 72 milyon dolara daha ihtiyaç var.
       Bugüne kadarki ödemeler küçük küçük yapıldığından kaba inşaat 7 yılda tamamlanabildi. Ankara yeterli fonu sağlasa bile projenin bitirilebilmesi için 3 yıla daha ihtiyaç var. Durum böyle iken Ankara "paaaattttt" diye ödemeyi kıstı. Ödemenin kısılmasının nedeni parasızlıktan öte "kişisel çekişmeler veya sürtüşmeler veya gücenmeler!.."
       Ortada ciddi bir hizmet yarışı var... İstanbul'un bir konser, kültür ve kongre merkezine kavuşması, sadece İstanbul şehrine değil ülkeye bir şeyler verecek... Türkiye Cumhuriyeti yönetimi 2000'li yıllara İstanbul gibi bir şehrine bir konser, kültür ve kongre merkezi kazandıramamış olarak girmenin ayıbından kurtulacak.




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr