Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara’dan İstanbul’a göç ettiğimde piyasayı bilen büyüklerim, “Arada sırada Mısır Çarşısı’na git. Arka kapısından Hasırcılar Sokağı’na gir. Eğer Kuru Kahveci Mehmet Efendi ile Namlı Pastırmacı’nın önünde kuyruk var ise, işler iyidir” dediler.
Ben büyüklerimin sözüne değer veririm. Arada sırada Mısır Çarşısı’na ve Hasırcılar’a giderim.
Sayın okuyucularıma, geçen cumartesi teftişinin raporunu arz edeceğim. Mısır Çarşısı giderek özelliğini kaybediyor. Baharatçı dükkânları elma çayı, lokum, kuru yemiş ağırlıklı oldu. Arada turistik eşya satıcıları var. Bir dükkânda havyar satışı devam ediyor. Pastırmacı, sucukçu azalmış.
Mısır Çarşısı’nda dolaşırken baharatçı dükkânlarına ilgim artar. Baharatçı dükkânı denilince de aklıma “Üzerlik nazarlık otu” aramak gelir. Çocukluğumuzda büyüklerimiz bizi nazara, kazaya, belaya karşı üzerlik nazarlık otuyla tütsülerlerdi.
İlk baharatçı dükkânından başlayarak soruyorum. Çalışanların çoğu üzerlik nazarlık otunun adını duymamış. Beni başka dükkânlara yönlendiriyorlar. Nihayet tek bir baharatçı dükkânının sahibi Aziz Aslan ilgi gösterdi. Depodan tohum halinde değil, gerçek üzerlik nazarlık otunu buldurdu, getirtti. 9 TL ödedim.

Kalabalıktan yürünemiyor
Mısır Çarşısı’nın arka kapısından Hasırcılar’a dönmek istedim. Ne mümkün. İnanılamaz bir kalabalık var. İnsanlar birbirlerini ite kaka ilerleyebiliyor.
Sokağın daha başında mis gibi bir kahve kokusu insanı büyülüyor. Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin önündeki kuyrukta ben diyeyim 20, siz deyin 30 kişi sıralanmış. Pencereye yaklaşanlar parayı uzatıyorlar. Daha önce paketlenmiş 5 TL’lik, 10 TL’lik paketleri ve fişleri alıyorlar. Bu hızlı servise rağmen kuyruk kısalmıyor. Kahvenin kilosu 30 TL.
Kalabalığı yara yara ilerledim. Namlı Pastırmacı’nın dükkânına ulaştım. (Namlı Pastırmacı ile Namlı marketlerin ilişkisi yok. Namlı Pastırmacı sadece Hasırcılar’da.)

Namlı’da son durum
Müesseseyi Naim Rabi Nepa kurmuş. Üçüncü kuşaktan Esen Engin Mepa ve Emel Kurt ile dördüncü kuşağın gençleri işin başında. Yıllardır değişmeyen çalışan kadrosu var. Zeki Bostancı yönetiminde, Mümin Döngel pastırma tezgâhının, Sezgin Ocal, Erdoğan Okat, Ahmet Barnazoğlu peynir, zeytin ve şarküteri tezgâhının başında, Köksal Büyüktanır da turşu satıyor. Namlı‘da çeşit bol. Gide gele çalışanları tanıdığımdan hem alışveriş yaparım hem de neyin nereden geldiğini, fiyatlardaki değişimi öğrenirim.. Pastırmayı Kayseri’de Karpuzatan’da yaptırıyorlar ama, diğer şarküteri çeşitlerini Afyonkarahisar’dan getirilen etlerle mağazanın üst katındaki imalathanede üretiyorlar.
Gittiğimde farklı ürün tezgâhlarının önünde sıra vardı. Ben de sıralara girerek pastırma, sucuk, zeytin, peynir ve turşu aldım. Elimde torbalarla tekrar Hasırcılar’a çıktım. Niyetim, Mısır Çarşısı’na girmeden çarşının dış yanından Tahmis Sokak’taki balıkçı ve peynirci dükkânlarının önünden geçerek Eminönü’ne çıkmaktı. Ne mümkün. Görmeyene anlatılamaz. Kalabalıktan yürümenin imkânı yok. Tekrar Mısır Çarşısı’na girdim. Çarşı da kalabalık ama hiç olmaz ise yürünebiliyordu.
Sizlerin mahallerinizdeki durum nedir bilemiyorum ama Mısır Çarşısı ve Hasırcılar’da durum bu merkezdedir efendim.