Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rodos

Yunan meclisindeki oylamadan önce, “Bu Yunanlıların derdi nedir? Hali nedir?” gidip de gözlerimle göreyim, kulaklarımla dinleyeyim diyerek bir gün için (Atina uzak geldi, burnumuzun yakınındaki) Rodos’a gittim. Gözle görünürde öyle kriz miriz havası yok. Adada hayat devam ediyor. Sokaklar tertemiz. Etraf yabancı turist dolu. Sokaklarda gösteri yapana rastlanmıyor. Grev hayatı etkilemiyor. Sadece önlemleri protesto etmek için elektrik işçileri her yarım saatte bir şehrin bir bölgesinde elektrikleri kesiyorlar.
Konuştuklarım uyardı “Adalardaki duruma bakarak Atina’da olan biteni anlamanız zor. Adalarda yaşayanlar krizden daha az etkileniyor” dediler. Bu uyarıyı yapanlara, “Rodos’un özel durumunu unutun. Genel olarak Yunanistan’ın durumunu konuşalım” dedikten sonra, “N’oldu size? N’oldu da böyle oldunuz?” diye sual eyledim.
Rodos’ta konuştuklarım diyorlar ki:
* Yunanistan’da kamu personelinin de özel sektör çalışanının da hemen tamamı bir sendikaya üye. Sendikalar çok güçlü.
* Ücret üzerindeki sosyal ödemeler ve vergi çok ağır. Çalışanın eline net 100 euro ödemek için çalışanın cebinden 220 euro çıkıyor.
* İşyerlerinde işler zayıfladı. 20 kişi çalıştıran çalışan sayısını 10’a düşürmeye kalkınca sendika izin vermiyor. İşçi ücretini azaltmaya kalkınca sendika izin vermiyor. Bu durumda işverenin tek yapacağı işyerini kapatmak oluyor. Böylece çok sayıda işyeri kapanıyor.
* Bunu gören işverenler fabrika kurmuyor, işçi sayısını artırmıyor.

Maaşları kesiyorlar
* Emekli maaşlarında kısıntı yapıldı. Eskiden 1000 euro alan emekli 700 euro alıyor.
* Memur maaşlarında da benzer kısıntı yapıldı.
* Buna karşılık KDV artırıldı. Yüzde 19 olan KDV, yüzde 23’e yükseltildi. Ancak adalarda turizmi teşvik için KDV yüzde 16 oranında bırakıldı.
* Bankalar kredi vermiyor. İnsanlar bankalardan paralarını çekti.
* Bankalar yüzde 100 teminat ile bile kredi vermiyor. Bankalar krediyi kesince işyerleri, işlerini zor döndürmeye başladı. Bir işe başlayanlar işi yarıda bıraktı.
* Yunan ekonomisini önce devletin parasını çarçur eden politikacılar, sonra da sendikacılar batırdı.
* Yunanistan’a AB’den gelen paraların ne olduğunu, bu borçların nasıl biriktiğini anlamak imkânsız.
Rodos Bozburun’a 18 km uzaklıkta. 12 adanın en büyüğü. 1522 yılında Muhteşem Süleyman zapt etti. Dört yüzyıl Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. 1912 Trablus Savaşı sırasında İtalyanlara geçti. 1848 yılında 12 Ada ile birlikte Yunanlılara geçti.

Sn. Erdoğan’ı bekliyorlar
Ege denizinde Yunanlıların 3 bin adası var. Bu adaların 87’sinde yaşam sürüyor. 87 adaya su, elektrik götürmek, yol, havaalanı, okul yapmak, tekne işletmek kolay mı? Adalara yapılan harcamaların yükünü unutmamak lazım.
Rodos’u İtalyanlar imar etmiş. İtalyanların yaptıkları görkemli binalar önemli ama, esas önemli olan adanın tarihi kalıntıları, yozlaşmamış durumdaki eski şehir, turistleri hayran bırakıyor. Rodoslular eski şehirdeki Süleyman Camii’nin yıkılan minaresini yeniden yaptırmışlar. Minarenin açılışı için Sayın R. T. Erdoğan’ın ziyaretini bekliyorlar. Açılış geciktiği için cami ibadete kapalı.
Diğer adalarda olduğu gibi Rodos’ta da ekonomiyi kurtaran Türkler. Seçim sonu Yunan adalarına Türkiye’den giden teknelerin sayısı artmış. Adalılar, “Ne var ise Türklerde var... Başka ülkelerden gelenlerin sayıları da arttı ama onlar genellikle gençler ve para harcamıyor” diyorlar.
Eski yıllarda yer bulunmadığı söylenen ünlü lokantalarda şimdilerde müşteri yok. Turistler ucuz kafeteryaları tercih ediyor. Rodoslular hayat çok pahalılandı diye yakınıyor ama, euro ile çok şey Türkiye’den ucuz.
“Rodos’a nasıl gidilir?” diye merak edenlere yol göstereyim: Marmaris’teki Yeşil Marmaris seyahat şirketinin katamaranı ile Rodos’a günü birlik (vizesiz) 45 euro’ya gidip gelmek mümkün. Katamaran Marmaris’ten her sabah 9’da hareket ediyor. Bir saatte Rodos. Rodos’tan dönüş 16.30’da.