Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kar yağdığında rahmetli annem “Allah açlara, açıktakilere yardımcı olsun” diye dua ederdi. Bu yıl kar yağdığında ben de önce Van ve Erciş’de çadırlarda, konteynerlerde yaşayanları ve de cümle açları, açıktakileri düşündüm. (Bu yazıyı yazarken Van’da ve Erciş’de “kaç çadır ve kaç konteyner var” diye meraklandım. Okuyucularıma bilgi verecektim. Kriz merkezi ve valilikte tek bir yetkiliye ulaşamadım. Saatlerce o santral görevlisinden, bu sekretere, o özel kalem bürosu görevlisinden öbürüne telefonla yalvarmaktan imanım gevredi !)
Kar açlar ve açıktakiler için kötüdür. Fakat kar barajları doldurur. (İstanbul çevresindeki barajların doluluk oranı dün yüzde 66.81’e ulaşmıştı) Kar toprağı doyurur. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: “Beyaz bereket kar, üreticiyi sevindirdi... Yoğun kar, tarımdaki kuraklık tehlikesini ortadan kaldırdı, çiftçiyi sevindirdi. Kar yağışı hem toprağın sıcaklığını koruyor, hem de toprağı nemli tutuyor. Kar ekili alanların donması konusundaki endişeleri giderdi, Kar yağışıyla meyve bahçelerinde ağaçların geç uyanmasını sağlayacak, çiçeklenme döneminde olabilecek ilkbahar geç donları zararını önleyecek.” diyor ama... Aması var...

Sera ürünleri dondu
Kar bazı bölgelerde sera ürünlerinin donmasına yol açtı. Pazarlanmak üzere büyük şehirlere kamyonlarla yollanan ürünler dondu. Manavlarda ve marketlerde sera ürünleri ile narenciyenin fiyatları arttı. TZOB Başkanı, “Bazı bölgelerde aşırı yağışlar sonucu meydana gelen seller ile zirai don olaylarının tüketiciden çok üreticiyi de üzdüğünü” belirtiyor. Ege bölgesinde aralıksız süren yağış sonucu Büyük Menderes ve Küçük Menderes nehirlerinin taştığını ve binlerce dönüm tarım arazisinin sular altında kaldığını, bölgedeki ziraat odalarından alınan bilgilere göre ektiği patatesi hasat edemeyen çiftçilerin, ürününü tarlada çürümeye terk etmek zorunda kaldığını “söylüyor.
Benzer taşkınlar daha önce de Antalya’da ve Meriç nehrine bağlı olarak Edirne’de meydana geldi. Genelde sellerin ve don olayının neden olduğu zararlar konusunda kamu oyuna yeterli bilgi aktarılmıyor.
Ocak ayının ilk haftasındaki yoğun yağış ve seller büyük kayıplara yol açmıştı. TZOB’bin tespitlerine göre:
-Serada yetiştirilen domates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiren Kumluca ilçesinde kuvvetli hortum projeli tünel seraların yarıdan fazlasının çökmesine neden oldu. Seralarda domates biber ve patlıcan yetiştiriliyordu.

Sel ve fırtına seraları yıktı
* Antalya Merkezinde Muratpaşa ve Kepez ilçelerinde yaklaşık 150-200 dekar serada domates başta olmak üzere, kesme çiçek ve çeşitli sebzeler selden zarar gördü.
* Antalya Demre’de fırtına ve hortum sonucu 120 dekar sera alanındaki biber, domates ve kabak zarar gördü. Seraların bazılarının naylonu sökülürken bir kısım serada çökme oldu.
* Muğla Köyceğiz’de 6 Ocak Cuma günü başlayan yağışlar çay ve derelerin taşmasına neden oldu. Tarım arazileri sular altında kaldı. Özellikle narenciye bahçelerine girilemez oldu.
* Muğla Ortaca’da fırtına seraların camlarının kırılmasına ve plastiklerinin yırtılmasına sebep olurken ürünler önemli zarar gördü. Fırtına ayrıca narenciye bahçelerinde meyvelerin dökülmesine yol açtı.
* Denizli Sarayköy’de aşırı yağışlar Büyük Menderes nehrinin taşırdı. Taşkın ilçedeki ova köylerde tarım alanlarının sular altında kalmasına neden oldu. Bir iki ay önce ekimi yapılmış olan buğdaylarda tohumların çürüme tehlikesi ortaya çıktı.
* Denizli Tavas’da aşırı yağışlar özellikle drenaj alanlarındaki dar kanalların patlamasına neden oldu. Buğday, arpa ekili alanlar sular altında kaldı.
Görülüyor ki her şeyin olduğu gibi yağmurun ve karın da “Azı karar-çoğu zarar”...
Eğer yağmur suyunu kontrol altına alabiliyorsak, eğer kar yağdığında kimsenin aç ve açıkta kalmaması, yolların kapanmaması için gereken tedbirleri alabiliyorsak, yağmurun da karın da keyfini çıkarmak hakkımızdır.