Şu emperyalizmin işlerine akıl erdiren varsa!

30 Kasım 2023

Amerikan Enterprise Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü’nü (AEI) ve onun Türkiye Masası elemanı Michael Rubin’i tanımayan kalmış mıdır? Türkiye aleyhtarı herhangi bir girişim var ve içinde Rubin yoksa, o işin etkisi o kadar zararlı olmayabilir. 

Rubin’in son marifeti, Gazze’nin, İsrail soykırım saldırısı sonrası yeniden inşaası söz konusu olduğunda, neden Türk hükumeti ve firmalarına görev verilmemesi gerektiği konusunda destan gibi bir makale döşenerek, şimdiden gerekçe üretmek oldu. Rubin yazısında, “Türk inşaat firmalarının çok güçlü” ve “birçoğunun Irak ve Somali gibi zorlu güvenlik ortamlarında çalışıyor olmalarını” itiraf ediyor ancak Türkiye’nin, İran, Katar ve Suudi Arabistan’ın bu çabaya “asla sokulmaması gerektiğini” öne sürüyor. Sebep? “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas terörünü kışkırtması ve meşrulaştırması…” 

AEI ve Michael Rubin’in önerisi, Gazze’nin, Hindistan’ın ana ortak,

Yazının Devamı

Ateşkes bitince ne olacak?

27 Kasım 2023

(Barcelona) - Bir uluslararası konferans dolayısıyla birkaç gündür İspanya’nın Barcelona kentinde, ağzınızdan Türkiye kelimesi çıktığı anda muhatabınızın ağzından “Arda Turan” kelimelerinin dökülmesinin yanı sıra, İsrail ve Hamas konularının açıldığına tanık oluyorsunuz. Türkiye’nin, Filistin soykırımı konusunda, sadece bölge ülkelerine değil aynı zamanda Avrupa kamuoyları nezdinde de sorunun, sıradan bir “direnişçi-merkezi hükumet çatışması olmadığı, düzenli bir ordunun hür türlü insan ve savaş hukukunu, terörle mücadele ahlakını yerle bir eden bir devlet terörü olduğu gerçeğinin ortaya konulmasını sağladığını görüyorsunuz.

Konferansa sadece İspanya’dan değil, hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinden çeşitli akademik veya uygulama kariyerlerine mensup kişiler katılıyordu. Kişinin kendi çevresiyle yaptığı görüşmeler ve fikir alışverişlerine dayanarak yaptığı genellemeler, araştırmacılara göre insanın yapabileceği en hatalı araştırma türü olur... Doğrudur, sizin

Yazının Devamı

Avrupa’dan uçak almak

23 Kasım 2023

Haberlerde “ABD’den F-16 satın alma sürecinin tıkanıklığa uğraması” deniliyor. Mevcut bütün askeri savunma planları NATO stratejileri çerçevesinde yapılmış. Bir müttefik bir diğer müttefikten, savaş uçağı satın almak isterse, neden alamaz?

Bizim PKK ve onun uzantıları ile yaptığımız mücadele, BM’nin, ABD tarafından da onaylanmış ve uygulanmakta olan “suçluyu sınırları ötesinde kovalama ve önleme” başlıklı belgesine uygundur. Yani ABD, bize açık veya gizli “Size verdiğim silahları sınır ötesinde PKK ve YPG, PYD gibi uzantılarına karşı kullanıyorsunuz; bunun için artık size silah, uçak, mühimmat ve diğer teçhizatı vermiyorum!” mu diyor? Amerikan F-16 satın alma süreci, başka neden tıkanıklığa uğrasın?

Burada soru gibi ifade ediyorum ama ABD’nin Türkiye’nin ulusal savunma stratejisine, bırakın bir müttefik gibi bakmasını, tam hasmane bir yaklaşım içinde olduğunu, siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Haberler devam ediyor:

“ABD’den F-16 talebi çıkmaza girince Türkiye

Yazının Devamı

İsrail ortadan kalksın diyen mi var?

20 Kasım 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ortadoğu’yu ateşe atmanın bir numaralı sebebi olan Nazi Soykırımı (Holokost) borcunu Avrupa’nın merkezinde ve bu işin bir numaralı sorumlusu ülkenin başbakanına, yüzüne karşı ortaya koyması, malum koroyu harekete geçirdi: Anti-semitik ve anti-siyonist!

“Filistinlileri tümüyle yok edin, geriye anıları bile kalmasın!” diyen 95 yaşındaki İsrailli bir “yedek” asker (İsrail’de muvazzaf ordu yok; ihtiyacı göre yedek silah altına alınıyor) semitik ise, sanırım damarlarında insan kanı taşıyan herkes anti-semitiktir. Siyonist olmak, Filistinlerin anısını bile yok etmek ise, bir nebze insani duyguya, vicdana sahip olan Yahudi, Müslüman, Hristiyan herkes anti-Siyonist’tir. Ama BM’nin 29 Kasım’da 76. yıldönümü olacak Filistin topraklarında bir İsrail oluşturma planının ruhunu benimseyen hiç kimse ne semitizme ne de siyonizme karşı çıkmaz. Tabii bu terimlerden anlaşılan ırk ayrımı (apartheid) ve soykırımı ideolojileri değilse.

BM’nin Filistin’i Museviler ve Müslümanlar arasında paylaştırma kararının

Yazının Devamı

Hayır, böyle olmak zorunda değil!

16 Kasım 2023

Sovyetler Birliği’nin ve komünist rejimlerin yok olmasıyla ortadan kalkan şeylerden biri de Karl Marx’ın sınıf tabanlı ekonomi-politik analizi oldu. Oysa bu yöntemi kullanarak dünyayı anlamak çok kolaydı.

İçlerinden biri ülkemiz olmasa, insanın çok şey söyleyeceği 57 koca ülkenin koca liderleri bir araya geliyor, İsrail’in haksızlığı çok açık Filistin soykırımını görüşüyor ve karşılarındaki 7’li cepheye (ABD-Batı Avrupa) doğru dürüst bir laf bile edemeden dağılıyor. Bunu anlamak çok zor. En azından küresel bir boykot çağrısında bulunabilirdi İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT).

Bu hareketsizliği, bu pasifliği, İsrail’e karşı tepkinin lafta bile anlamsız kalmasını anlamak çok zor ama imkansız değil. Sınıf tabanlı ekonomi politik analiz yöntemi, Erich Fromm, Herbert Marcuse, György Lukacs ve daha bir çok benzeri felsefecilerle birlikte tarih olmamış olsaydı, bugün İstanbul’da veya başka bir ülkede satılan kolalı içeceğin, nasıl Gazze’ye bomba olarak yağdığını daha iyi anlardık. Frankfurt

Yazının Devamı

Bu işte bir iş var... Ama ne?

13 Kasım 2023

Türkiye’de medyada gördüğümüz Gazze manzaraları, parçalanmış bebek videoları, çocuğunun cansız bedenini kameralara doğru sallayan ve “Ey insanlık, ölen benim yavrum değil, sensin!” diye haykıran genç Filistinlinin zerresi yok ABD TV’lerinde, Fransız gazetelerinde, Alman medyasında, İngiliz internet sitelerinde... Elbette bu ülkelerde de arzu eden, internet yoluyla Filistinlilerin ve diğer vicdanlı insanların sosyal platformlarına girerek, sizin-benim kalbimizi acıtan görüntülere, Hamas katliamının gerçek verilerine, İsrail ve iş birlikçisi batı hükumetlerinin işlediği insanlık suçlarının kanıtlarına ulaşabilir.

Ama burada ifade etmek istediğim, batı kamuoyunun çoğunluğu itibariyle, bir bütün olarak ne bildiği ve ne bilmediği sorusu. Batı medyası, batı kamuoyu nezdinde iki şeyi örtmeye çalışıyor: 7 Ekim’de ne oldu; bir aydır neler oluyor?

Washington Post’un en dengeli yazarı dediğimiz Colbert King bile “Gazze’den gelen vahşi görüntüler” dediği şeyin “Hamas’ın marifeti”

Yazının Devamı

Çözüm yine İsrail’in içinde

9 Kasım 2023

Dünyada en zor durumda olan yazarlar-çizerler, gazeteciler kimlerdir derseniz? Hiç duraksamadan “İsrailli gazeteciler” derim. Bu gazeteciler arasında hala Avrupalıların “Yahudi Sorununa Nihai Çözüm” diye adlandırdığı, toplama, gaz odalarında toplu öldürme ve fırınlarda yakma işleminin yapıldığı kamplardan sağ kurtulan kimse kaldı mı bilmiyorum (İsrail’de şu an Nazi soykırımı/Holokost’tan sağ kurtulmuş 147 bin 199 kişi var). Nazi soykırımı, Yahudi ruhuna o denli işlemiştir ki, özellikle şu son 35 günde İsrail medyası, bu ruha atıf yapan, onu “Gazze katliamı” açısından ele alan yazılar ve konuşmalarla dolu. 7 Ekim’den bu yana olanları değerlendiren yazarlardan kimi, işgal altındaki topraklara kurulmuş Kibutzlardaki sivillere yapılanları kimi de İsrail’in (daha doğru ifadesiyle Netanyahu’nun) misillemesini Nazilik olarak değerlendiriyor.

Bir Yahudi yazar, bir başka yazarın İsrail ordusunun Gazze’de katliama varan operasyonunun “orantısız” olduğunu ifade etmesini kınıyor, “Savaşı orantıyla kazanamazsınız. ABD Almanya’ya,

Yazının Devamı

‘İki devletli çözüm’ neden duyulmaz oldu?

6 Kasım 2023

Filistinli yiğitlerin kahramanlığı bir kenara, siyasal hatta askeri kararlarının derinliği ile (Netanyahu hariç) dünyayı hayrette bırakan Hamas yönetiminden de içine düştüğü akıl dışı çılgınlık ile (Biden ve AB liderleri hariç) tüm dünyayı nefret içinde bırakan İsrail yönetiminden de çoktandır “iki devletli çözüm” ifadesini duymuyoruz.

Filistin tarafı için, katliamın ortasında, insani ateşkesten ve çoğu bomba yanığı için ilaç bekleyen 20 bin yaralının tedavisinden başka bir şey düşünmenin mümkün olmaması normal. Vücudu yanık içinde, karanlık hastanenin koridorlarında yerlerde çığlıklar içinde kıvranan on bine yakın bebek ve çocuk için bir an önce Mısır’a kapıların açılması, Türkiye ve başka ülkelerden gelen hastane gemilerinin Gazze’ye yanaşmasını bekleyen yöneticilerin, Siyonistlerin ağzından “barış” kelimesini bile duymak istediklerini sanmıyorum.

Ama devlet yönetimi böyle bir şey: öfkenizi boğazınıza kilitleyip,

Yazının Devamı