Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu hafta Ankara ve İstanbul, önemli ziyaretlere ev sahipliği yaptı ve yapmaya devam edecek. ABD Ulusal Güvenlik Başdanışmanı emekli General Herbert Raymond McMaster, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ile hafta sonu bir araya gelirken, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Amman, Beyrut, Kahire ve Kuveyt’i kapsayan turu çerçevesinde bu hafta içinde Ankara’ya uğrayacak.

Ulusal Güvenlik Başdanışmanı McMaster, bir süreden beri Amerika’yı yöneten dörtlü cunta diye söz ettiğimiz emekli askerler grubunun üyesi. Tillerson ise Trump Yönetimi’nin yetişkinleri denilen ekibin mensubu. Trump’ın günlük ulusal güvenlik raporlarını bile okumadığını hatırlarsanız, bu zevzekliğin etkisini asgariye indirmek için bir takım olgun insanların dizginleri ele alması şarttı. Ne var ki, bu yetişkinler grubunda bir tarafta emekli ve muvazzaf askerler cuntası (ki buna CentCom ve Suriye için uluslararası koalisyonun komutanlarını da ekleyebilirsiniz) diğer tarafta Dışişleri Bakanı Tillerson’ın başını çektiği
siviller grubu yer alıyor.

Haberin Devamı

Askerler grubunun fikriyatını daha çok efalinden anlamak mümkün. Resmi adıyla “Operation Inherent Resolve” (Öz Kararlılık Harekâtı) ama gerçek adıyla Suriye’deki Amerikan işgal kuvvetlerinin komutanı Korgeneral Paul E. Funk, Menbiç’e giderek, burada sözde Suriye Demokratik Güçleri’nin başkanı, ama gerçekte odasında PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın resmi asılı olan teröristle el sıkışırken fotoğraf çektirdi ve Almanya’nın Sesi radyosuna “Menbiç’ten çekilmeyeceklerini” belirten demeçler verdi. Funk, bununla da yetinmedi; PKK teröristlerinin DAEŞ’i püskürtmekte “iyi iş çıkarttıklarını, bunun onlara Suriye’nin geleceğiyle ilgili müzakere masasında bir sandalye kazandırdığını” da yüksek ferasetiyle belirtti.

Bu kuvvetlerin, henüz otobüslerle yeni görev alanlarına sevk edilmemiş olan DAEŞ teröristlerinden 400 kadarının, ÖSO ve TSK’ya karşı savaşmak şartıyla serbest bırakılması marifetinde de parmakları olduğu şüphesizdir. Hafta sonunda bölgeden alınan haberlerde, Afrin’de bazı bölgelerde ÖSO’ya karşı kurulan bazı cephelerden “Ya Zehra” nidalarının geldiğine ilişkin haberler doğru ise (bu “Ya Allah” gibi bir savaş nidası; sadece İran kökenli milislerin kullandığı biliniyor), Korgeneral Funk’ın özündeki kararlılığın bir hayli geniş kapsama alanı bulunduğu anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Elbette genç bir generalin bu tür gösterileri kendi başına yapacağını ve bu sözleri kendi kendine söyleyeceğini sanacak kadar safdil değilsek, Washington’daki cuntanın, Tillerson’ın elini fazla serbest bırakacağını da sanamayız. Tillerson’ın seyahat planlarının açıklanmadığı günkü haberlerde ortak olan “Dışişleri Bakanı Ankara’ya baskı yapacak” yorumu da bunu gösteriyor. Amerika, klasik “iyi polis-kötü polis” tiyatrosunu yine sahneye koyacak ve Türkiye’nin kararlılığının nereye kadar gideceğini anlamaya çalışacak.

Ortada anlaşılması zor bir durum yok esasen. Amerikalılar, iki yüzlülüğü bırakıp da Suriye’de arzu ettikleri her türlü güvenliği ancak ve sadece Türkiye’nin işbirliğiyle sağlayacaklarını anlasalar, herkes rahat edecek.