Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslar arası “Kürtleri koruma” koalisyonunun korosu, ABD’nin Suriye’den çekilmesi meselesini YPG’nin bekasına indirgemiş bulunuyor. Ajans haberlerine göre, ABD Savunma Bakanı Mike Pompeo da güvenli bölge ile ilgili hafta başındaki görüşmelerini bu konu üzerine çekmiş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na “DAEŞ’e karşı savaşmış olan ortaklarımız...” diye başlayan acıklı bir giriş yapmış. DAEŞ ile mücadele bitmediğine göre, YPG’ye ihtiyaçları varmış.

Nitekim ABD’nin Irak’tan sonra Suriye’de sözüm ona DAEŞ ile mücadele için kurdukları uluslararası koalisyonun koordinatörü Brett H. McGurk’ün, Bush zamanında Irak’ta isteyenin bağımsızlık ilan ederek, istediği gibi devlet kurmasına imkân veren bir anayasayı Suriye’de de gerçekleştirme hevesi kursağında kalınca, “DAEŞ bitmedi” yalanına sarılmasındaki taktik de bu idi: “YPG bize hâlâ lazım!”

Haberin Devamı

Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Suriye’de ilk ayaklanmalar başladığında, Suriye lideri Beşar Esad’ı, artan muhalefete karşı demokratik çözümler üretmek üzere zorlayacaklarına, eline silah geçiren her grubu “demokrasi güçleri” diye ilan edip, ABD desteğinden nasıl yararlanacaklarına dair şartnameler yayınlamasa ve ihaleler açmasaydı (ki bu işi idare eden bizzat McGurk idi), bugün ABD eli kanlı bir terör örgütü PKK’nın Suriye’deki pisliklerini kucağına alıp onları nasıl koruyacağını düşünmek zorunda olmayacaktı. ABD bal gibi biliyordu Abdullah Öcalan’ın PKK’yı Suriye’ye taşıdığını. Yine biliyorlardı ki Suriyeli etnik Kürtler bu örgütlenmenin tamamen dışında, dinlerine, ülkelerine bağlı sıradan insanlardır. Öyle ki bunların bir milyonu YPG’den kaçarak, Türkiye’ye sığınmış vaziyette.

Tampon bölgeyi güvenli yapacak olan, PKK/PYD’nin alan hakimiyeti sağladığı yerlerden çıkıp, yerlerini bu bölgelerin her zamanki halkının almasıdır.

McGurk’ün kendi kendini doğrulayan kehaneti, DAEŞ saldırıları ile ABD askerlerinin katledilmesiyle insanın aklına ilginç sorular getirmiyor değil. Ancak bunları bir kenara bırakalım. Mesele YPG teröristlerinin, Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturacak Mehmetçik ve Özgür Suriye Ordusu askerlerinin eliyle yok edilmemesi ise, bunun üzerinde duralım.

Haberin Devamı

ABD önce Irak’ı ve Suriye’yi bölen haritaları reddeder. Türkiye sınırındaki “kanton” denen komediyi unutur. Kanton bölgelerinden Türkiye’ye açılan ve insanca zayiata sebep olan ateşlerin sorumlusu teröristler bellidir. Ayrıca YPG’liler arasında PKK kisvesiyle teröre bulaşanların da kaydı vardır. ABD bunları teslim mi eder veya alır götürür, Ohio’da bir çiftlikte mi besler? Yoksa Macron’a verir, Fransa’da mı besletir? Kendi bileceği iştir.

Bu arada CentCom, YPG’yi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) denen göstermelik oluşumu terhis eder, bunların ellerindeki her türlü ABD menşeli teçhizatı alır ve 20 mil hattının ötesine, çok ötesine taşır. Güvenli bölgede TSK devriyelerinin namlusunun önüne elinde silahla çıkmayacak olan her şahıs gibi, teröre bulaşmamış bu kişiler de sıcak temastan masun olurlar. Elleri rahat durduğu sürece!