Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Amerika’nın uzak doğu politi-kasında uzman Prof. James Warren, Trump’ı “istihbarattan nefret eden ilk başkan” olarak niteliyor. Nitekim, birçok siyaset analizcisi de Trump’ın sabahları kendisine sunulan yaklaşık bin sayfalık istihbarat özetlerinin kapağını bile açmadığını yazıyordu.

Trump kendisi de “okumayı çok sevmediğini” açıkça söylediğine göre, böyle kalın raporları okumadığı için belki de kınamamak gerekir. Hepsi bir tarafa, herhalde dünyanın hegemonik tek ülkesi olma iddiasındaki ABD’nin başkanına, nükleer silah edinmeye çalıştığı için savaşın eşiğine geldiği Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’a bu programdan vaz geçtiği, nükleer araştırma ve roket imal tesislerini dağıttığı için methiyeler düzmeden önce, birileri, bunun doğru olmadığını söylemiş olmalılar.

Haberin Devamı

Nitekim Prof. Warren, Ulusal İstihbarat Dairesi’nin Başkan’a çok ayrıntılı bir sunum yaptığını ve yanlış anlamaya hiç meydan vermeyecek şekilde, “Kuzey Kore bir tek vida bile sökmedi” dediğini yazıyor. Hatırlatalım, ABD Ulusal İstihbarat Dairesi (DNI) 2004 yılında 16 askeri ve sivil haber alma kurumunu birleştiren bir kurum olarak kuruldu. Başına da Trump tarafından CIA eski başkanı Dan Coats getirildi.

Trump, Vietnam’da Kim ile görüşmeye ve muhtemelen bir anlaşma imzalamaya (ve böylece Nobel Barış Ödülünü almaya) doğru yola çıkarken, sosyal medyada paylaşılan çeşitli haber videolarında, Kuzey Kore’nin ne yaptığı ne yapmadığı ve zirvede ne isteyeceği açık ve seçik belirtiliyordu. Denebilir ki bütün dünya biliyordu Kim’in anlaşma için ABD’nin bütün yaptırımları kaldırmayı kabulünü şart koşacağını.

Bir Trump mı bilmiyordu bunu? Buna inanma imkânı olabilir mi? Trump’ın Irak’tan, Afganis-tan’dan ve Suriye’den “tümüyle” çekileceği sözlerini ne kadar tuttuğunu hatırlayan ve ne kadar tutacağını tahmin eden hiç kimse, Kuzey Kore ile bir anlaşma imzasını beklemiyordu.

Trump’ın Hanoi’de kimler, hangi Amerikalı yetkililer tarafından çevrildiğine bakarsanız, ABD heyetinin oraya anlaşmaya gitmediğini kolayca görebilirsiniz.

John Bolton oradaydı. Daha düne kadar, Kuzey Kore’nin başına “ateş ve öfke” yağması, “tarihte hiçbir ülkenin karşılamadığı bir şiddetle cezalandırılması gerektiğini” söyleyen bu zatın yanında zirveden üç gün önce, “Bir üçüncü zirve gerekebilir; her şeyi halledemeyiz” demiş olan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo oturuyordu. Yani Trump’ın bütün heyeti, şu anda Pentagon’a ve Dışişlerine hâkim olan NeoCon’lardan oluşuyordu.

Haberin Devamı

Bu ekip, barış değil, savaş yanlısıdır. İngiltere ve Fransa’dan devralınan dünya emperyal düzeninin yanlış olduğuna, ABD’nin tartışılmaz hegemonyasına imkân verecek şekilde yeniden kurulması gerektiğine inanmaktadır.

Oynanan, ABD’nin haklılığına dünyayı inandırma oyunudur. “Nükleer silahları sökmeye başladıklarını söylüyorlardı. Bizi kandırdılar. Güney Kore ve Japonya’yı korumak zorundayız!”

New York Times’ından, Fox’ına, bütün ABD medyası da bu oyuna alet oluyor.Bütün Internet, DNI’nın raporu ile dolu iken!