Bir hakem bir oyunu bu kadar çığırdan çıkarır. Zafer Önder İpek hiç şüphesiz bu karşılaşmanın en büyük kahramanlarından birisi. Öyle düdükler çaldı ki, hem maçı ilk yarıda bitirdi, hem de İstanbulspor’un canına okudu. Zehir düdük, kaval bile çalamayacak nitelikteki bu hakemi kim buldu da buralara getirip sahaya dikti. Arif’in alamadığı ve kimsenin dokunmadan düştüğü pozisyonda faul ve kırmızı kart göstermek ancak bilgisiz ve beceriksizliğin göstergesidir. Ya da şişe dibi gözlüğe ihtiyacı olan birisidir.
Bu maç için fazla birşey yazmaya gerek yok. Hakem başlattı, hakem bitirdi. Maçın ilk yarısında kırmızı karta kadar olan bölümde Galatasaray daha üstün olan takımdı. Üstün ama, etkisiz ve vasat bir futbol oynuyordu. Golün dışında pozisyonları yoktu. Ama kırmızı karta kadar Galatasaray sadece bir parmak üstündü. Kırmızı karttan sonra da iş zaten bitti. Gerisi hoş bir sedaydı.
Murat Sözkesen belli ki bir cevher. İyi bir oyuncu. Forma da çok yakıştı. Çok heyecanlıydı. Ama ikinci golde muhteşem bir pas attı. Ümit ile Serkan onu görünce biraz daha düşünmeli. Sözkesen oturursa Arif ile ikisi değişmez forvet olur. Diğerleri de bakar. Galatasaray iki haftadır çok iyi oynamıyor. Aman dikkat! Barcelona’da bu futbolla işin zor. On katını oynaman lazım.
