Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galeta unu ekmekten yapılan bir gıda ürünü.
Nem içeriği düşük olduğu ve ısıl işlem gördüğü için oldukça dayanıklı bir ürün olsa da, üretim ve depolama aşmalarında dikkat edilmediği takdirde bünyesinde bazı riskleri barındırıyor.
Galeta ununun hammaddesi olan ekmek, yüksek oranda su içeriğine sahip olduğu için bozulma riski oldukça fazla ve dolayısıyla da raf ömrü kısa olan bir ürün. Gıdalarda raf ömrünün uzunluğu, ürünün uygun depolama koşullarında saklanmasına, duyusal, kimyasal, fiziksel ve besinsel değerlerinin korunmasına bağlı.
Bu koşullar yeterince yerine getirilmemişse, raf ömrünü uzatabilmek için gıdalara koruyucular katılıyor.
Örneğin fiziksel özelliklerini geliştirebilmek ve bayatlamayı geciktirmek için bazı fırınlarda bazı üreticiler tarafından ekmeklere bazı kimyasallar katılıyor.

Ancak ne kadar önlem alınırsa alınsın, raf ömrü geçmiş bir üründe, özellikle bakteri ve küfler ile bunların toksinleri bulunabiliyor.
Bu açıdan değerlendirildiğinde, raf ömrü geçmiş bir ekmeğin, galeta ununa dönüştürülmesinin insan sağlığı açısından ne kadar riskli olduğu anlaşılıyor.
Bu şekilde market raflarında yer alan geri dönüşüm, galeta unları ile bir yandan tüketicilerin sağlığı risk altına girerken diğer yandan bunu üretenler de haksız kazanç sağlıyorlar.
Çünkü bugün kilosu 3-4 kira olan sağlıklı galeta unlarının yanı sıra, ekmeklerin geri dönüşümü ile yapılanlar da market raflarında yerini alıyorlar ve bunlar 90 kuruş ile 1.5 lira arasında satılıyorlar. Tüketiciler de daha ucuz olduğu için, riskli olduğunu bilmeden, geri dönüşümden elde edilen galeta unlarına yöneliyorlar.

Aslında raflardan geri dönen ekmekten galeta unu yapmak yerine, israfın önlenmesi için planlama yapılarak ona göre ekmek üretmek gerekiyor. Bu şekilde hem ekmekte israfın önüne geçilecek hem halkın sağlığı tehlikeye atılmayacak hem de işini önemseyerek yapan üreticilerin kayıplarını önlenecek.

Bu arada, elimde bitirmem gerekenler olduğu için sıraya koyup yeni okuduğum, İzmirli genç yazar Nihan Ertem’in ilginç bir tarzla kaleme aldığı kitabı “Mozaik”ten biraz bahsetmek istiyorum. Dört bölümlük kitabın içeriği, siyasal ve güncel konulardan oluşuyor.
Bülent Ecevit’ten Mustafa Balbay’a uzanan kitapta, geçmişten geleceğe bir yelpaze açılıyor.
Kitap, ülke siyasi hayatının ve özellikle seçim dönemlerinin yaşanmışlıklarını anlatıyor. Kitabın bölümlerini okudukça, Mozaik’in daha önce hiç denenmemiş bir format ve kurguyla yazıldığı anlaşılıyor.

Sonunda adil bir Türkiye yönetimine geçerek okuyucuyu şaşırtan kitap, Siyah Beyaz Yayınları’ndan çıkarak geçtiğimiz yaz ilk baskısını, Eylül ayında da ikinci baskısını yapmış.
Ülke genelindeki kitabevlerine dağıtımı yapılan Mozaik, İzmir’de de tüm seçkin kitabevlerinde okucusuyla buluşmayı bekliyor.
Tebrikler Nihan Ertem, yenilerini bekliyoruz.