Yazarlar HB yalan söylüyor

HB yalan söylüyor

04.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

HB yalan söylüyor

HB yalan söylüyor

Ali SİRMEN

İSPANYA'da Bask ülkesinin bağımsızlığı bahanesiyle, terör eylemlerini sürdüren ETA'nın siyasi kanadı Herri Batasuna Partisi'nin 23 yöneticisinin yedişer yıl hapis cezasına çarptırılması örgütte tam bir panik yarattı.
Terör kuruluşu şimdi, bütün İspanya'da ve özellikle Bask ülkesinde grevler düzenleyerek, yaşamı felcetmeye çalışacak.
HB'nin yöneticileri ise, mahkumiyetlerinin Bask ülkesinde barışı sağlama çabalarına engel oluşturduğunu söylüyorlar.
Ve bütün terör örgütleri ve yandaşları gibi, tabii ki yalan söylüyorlar.
Anımsanacağı gibi, ETA'nın siyasal uzantısı olan partinin yöneticileri, terör örgütüne yardım ettikleri için yargılanmaktaydılar.
Hem terör örgütüne yardım, hem de barışı sağlama çabaları masalı bir arada yürümesi olanaksız iki kavramdır.
İspanya uzun yıllar Herri Batasuna'ya tahammül etti. Herkesin ETA'nın uzantısı olduğunu bildiği partiyi teröre bulaşmadığı sürece rahat bıraktı.
Franco döneminde kurulmuş olan ve demokrasiye geçişten sonra eylemlerini on kat artıran ETA ise, ülkede demokrasinin hızla yerleşmesi üzerine, dayanaklarını ve halk desteğini yitirmeye başlamıştı.
ETA'daki düşüş, tabii ki, onun siyasal uzantısı olan HB'yi de etkiyecekti.
Nitekim öyle oldu. Önceleri Bask halkının çoğunluğunun, desteği değilse bile, sempatisine sahip olan ETA ve bölgede birinci parti olan onun siyasal uzantısı HB, halk desteğini yitirdi.
Franco faşizmine karşı verdiği savaşta bütün dünyanın sempatisini toplamış olan ETA zaman içinde kendi militanları tarafından bile eleştirildi. Terör örgütü bu eleştirilerden gereken dersleri çıkaracağı yerde, kendi militanlarını öldürmeye koyuldu.
Buna paralel olarak, HB'nin de Bask ülkesindeki oy oranı önce % 30'lara, daha sonra % 25'lere, nihayet % 10'lar düzeyine düştü.
Ama HB de ETA gibi, olaydan gereken dersi çıkaramadı ve sonunda, önde gelen 23 yöneticisi hapsedildi.
Olaydan çıkarılacak önemli dersler vardır.
Bunlardan birincisi terörün kendisine başlangıçta slogan edindiği gerekçeler ortadan kalksa bile süreceğidir. Terör bir süre sonra, ilan ettiği amacı, gerçekleşse bile varlığını sürdürecek, kendi kör mantığı içinde yoluna devam edecektir.
Terör veya onunla bağlantılı örgütleri ya da demokrasi düşmanlarını sandıkta yenmek kulağa hoş gelen bir şarkıdır, ama gerçekçi değildir.
Nitekim, sandıkta yenilen HB, bu yenilgiden gerekli demokratik dersi çıkaramayınca, bu kez yargı kararıyla kırpılmıştır.
Kuşkusuz hem ETA'nın, hem de HB'nin ülkede kamuoyunun % 80'den çoğunun kendilerine karşı olmasına rağmen, bazı yandaşları vardır. Ve onlar kimi eylemlerle yargının son kararını eleştirecekler, huzuru bozacaklardır. Bütün bunları da barış adına yaptıklarını söyleyerek, yalanlarına yeni yalanlar ekleyeceklerdir.
Ama İspanya, ETA'yı da HB'yi de demokrasinin önündeki birincil tehlike olmaktan çıkartmış, bunu da polisiye önlemler, yargı kararları ve demokratik girişimleri atbaşı götürerek başarmıştır.
ETA ve HB olayından çıkarılacak olan ikinci ders de, teröre karşı yalnız demokratik önlemlerin veya polisiye girişimlerin tek başına yetmediğidir. Ancak bunların birlikte yürütülmesi, sonucu elde etmeye yetmektedir.
Ne yazık ki, olaydan çıkarılacak üçüncü ders ise oldukça can sıkıcıdır. Ne yaparsanız yapın, terör öyle bir anda ortadan kalkmıyor, ancak ve ancak birincil tehdit olmaktan çıkarılıyor hepsi bu.
İspanya ile Bask ülkesini yakından izlemekte sayısız yararlar var.

Yazara Email A.Sirmen@milliyet.com.tr