Yazarlar İkinci muhalefet

İkinci muhalefet

31.03.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yavuz Donat

İkinci muhalefet

HÜKÜMET var ama iktidar yok.
İmzalar var ama sahibi yok.
Bu sözler Muhsin Yazıcıoğlu'na ait.
Eğer Büyük Birlik Partisi destek vermeseydi bu hükümet güvenoyu alamazdı.
O nedenledir ki Prof. Erbakan, güvenoyundan sonra, Yazıcıoğlu'nun yanına gitti.
Sarıldı, öptü.
Teşekkür etti.
Ve aradan aylar geçti.
Yazıcıoğlu şimdi çok farklı.
"Ne var, ne yok" diye sorduğumuzda, şu yanıtı veriyor:
- İktidarsızlık var.
* * *
GEREKSİZ gerginlikler...
Gereği yapılmayan imzalar...
Yazıcıoğlu "bunları" söylüyor.
Ve devam ediyor:
- Bu durumda millete nasıl güven veririz? Halk, siyasetçinin sözüne nasıl güvenir? Zaten siyasetçi, güven sıralamasında çok aşağılarda.
Neden böyle oldu?
Yazıcıoğlu:
- Meclis'te başka, dışarda başka... İktidarda başka, muhalefette başka... İmzayı attığı yerde başka, kapıdan çıkınca başka... Halk nasıl güvenecek?
* * *
MUHSİN Yazıcıoğlu ve arkadaşları ile yemek yiyoruz.
MİLLİYET'ten iki kişiyiz.
Fikret Bila ve biz.
RADİKAL'den de İsmet Berkan var.
Bir ara "çizginiz" diyoruz.
Yazıcıoğlu "çizgimiz" diye başlıyor:
- Artık, iktidarın arkasındaki güç değiliz. Hükümetin güvenoyu almasında rolü bulunan bir parti olarak... İlkesizlik, adaletsizlik, iktidarsızlık gibi nedenlerden dolayı, artık bu hükümetin sorumluluğunu taşımıyoruz.
* * *
EĞER "Aydın Menderes desteği" olmasaydı, Refah Partisi sandıktan "birinci" çıkar mıydı?
Prof. Erbakan "bu sorunun önemini" biliyor.
Aydın Bey'e ve arkadaşlarına itibar ediyor.
Daha geçen gün, parti üst yönetimini "Aydın Bey'in yattığı hastanede" toplamadı mı?
"Onlar" altı kişiler:
Aydın Menderes, Gürcan Dağdaş, Cemal Külahlı, Şaban Karataş, Metin Işık, Ahmet Bilge.
Bu "altılı" olmasaydı, hükümet güvenoyu alamazdı.
Bu "altılı" desteğini sürdürmese, hükümetin işi zor.
Ve bu "altılı" bazı konularda rahatsız.
- Ne dersiniz Aydın Bey? Siz... Arkadaşlarınız... Örneğin Prof. Şaban Karataş... Şaban Hoca da galiba rahatsız...
Aydın Bey:
- Ben... Şaban Bey... Arkadaşlarımız... Türkiye zor bir geçitten geçiyor... Doğruları söylemeye çalışıyoruz.
* * *
SİYASET kitlendi.
Menderes:
- Maalesef kitlendi. Asker, siyasi kitlenmenin tarafı haline getirilmemeliydi.
Seçimin üzerinden 15 ay geçti.
Siyaset "çok erken" kitlendi.
Bu durumda "çare" nedir?
Menderes ne düşünüyor?
Çareler içinde "en uygunu" hangisi?
"Çareler" dedik.
Zira günlerdir "çare ve model enflasyonu" var.
Aydın Bey'in yanıtı:
- Refah için "ikinci muhalefet tecrübesi" daha anlamlı olabilir.
* * *
PARTİLERİN hedefi "iktidar olmaktır."
Muhalefeti kim ister?
Bizim siyasi sistemimizde "ganimet galiplerindir" ilkesi vardır.
"Yazılı olmayan" bir ilkedir bu.
Galip gelen "iktidarın nimetlerinden" yararlanır.
Bu durumda "muhalefete geçmeyi" kim ister?
Ama Aydın Bey "önce Türkiye... Önce demokrasi" diyor.
Ve partisine "muhalefeti öneriyor."
* * *
İYİ ki onlar gazeteci değil.
Aydın Menderes ile Muhsin Yazıcıoğlu gazeteci olsalardı...
"Bunları" yazsalardı...
Başbakan'dan alacakları yanıt belliydi:
- Fasafiso... Bir kısım medya... Gulu gulu dansı yapıyorlar... Yem boruları kesildi... Batı taklitçileri...
İyi ki "yazmıyorlar."