Haberin Devamı

“İnsanların yaşamlarının ancak şöhret, güzellik ya da hiç değilse zenginlikle değer kazanacağına, bu niteliklere sahip olmadıkça insanın, başkalarının yaşamında yük olacağını ve böyle yaşamaktansa hiç yaşamamanın daha iyi olacağını düşünürdü. Öyleyse ne demeye yaşıyordu ki bu kızcağız? Hiç kuşkusuz, Tabiat Ana’nın hatasıydı.”
Italo Svevo’nun 1898 yılında yazdığı, edebiyatın başyapıtlardan ‘Yaşlılık’ romanından aldım bu cümleyi...
Aradan 100 yıldan fazla zaman geçti ama hâlâ, kitapta da anlatılan Angiolina gibi ‘Tabiat Ana’nın hatası’ kadınların zihniyeti değişmedi...
Futbolcu Önder Turacı’yla kısa süre evli kalıp, ayrılırken de onu yerden yere vuran bir genç kadıncağız vardı, belki hatırlarsınız... “Beni İsmail YK’dan kıskandı, sabaha kadar dövdü” diyen, nişanı kız tarafının yaptığını bile bilmeden, “Nişan parasını anneme ödetti” açıklamalarıyla, kendine bıyık altı güldüren... Turacı’yı ‘teşvik primi aldı’ diye ihbar eden, birkaç aylık eşinden boşanırken de 250 bin TL maddi, 1 milyon TL de manevi tazminat isteyen...
Bir güzellik yarışmasından çıkmış.
‘2010 Brüksel Güzeli’ diye yazıyor adını aratınca arama motorunda. O dönemin Ayşe Dudu Özdemir’i bugün hayatımıza Ayshe (Ayşe) Akın olarak geri döndü.

Vay haline gerçekten
Sinan Akçıl’la Ebru Şallı’nın ayrılık sebebi olarak gösterildi. Haberler ilk çıktığında, “Bunlara hiç takılmıyorum çünkü o kişiyle (Sinan Akçıl) iş yapıyorum. Birlikte yaptığımız düet yakında piyasaya çıkacak. Her iş yaptığın insanla aşk haberin çıkacaksa, vay bizim halimize!” demişti. Aradan birkaç ay geçti, o düet çıkmadı, Şallı ve Akçıl barıştı, Ayşe Akın hırsından ne yapacağını şaşırdı. Önceleri “O kişi” dediği Sinan Akçıl bir anda “Sinan” oldu.
“Sinan beni yedekte tuttu” dedi, “Sinan Akçıl bana resmen aşıktı” dedi. “Sinan Akçıl ikili oynadı” dedi. Sonra da barışmayla ilgili şunları söyledi:
“O kadar mutlu oldum ki, büyük bir yük kalktı üstümden. İçtenlikle mutluluklar diliyorum. İnşallah evlenirler. Ben kimsenin kötülüğünü istemem. Herkes yoluna baksın. Evlenmek isteyenler evlensin, iş yapmak isteyenler iş yapsın. Benim annem 72 doğumlu, galiba onun da (Ebru Şallı) yaşı ona yakın. Gerek yok konuşmaya.”
Gerek olmaz olur mu? Tam da şimdi var...

Değerini yaş değil, baş belirler
Merak edenler için, Ebru Şallı 77 doğumlu önce onu söyleyeyim. Ayşe ile aralarında 15 yıl var. Yani Şallı ‘görgü, bilgi, deneyim vs. olarak görüntüde 15 yıl ama içerikte fersah fersah yıl Ayşe Akın’ın ötesinde.
Ayşe’ye ve onun gibi düşünen azınlığa, ‘kadınlığın’, ‘gençlikle’ değer kazanmayacağının zaten o ‘gençlik’ dedikleri yılların da kimseye zimmetli olmadığının anlatılması lazım. Ve tıpkı Svevo’nun romanında söylediği gibi şöhret, güzellik ya da zenginlikle de değer kazanmıyor kadınlık... İnsanlar kendi değerlerini kendileri belirliyor. 23 yaşında bu kadar ‘skandal’ kişiyi, insanların gözünde sadece ‘Tabiat Ana’nın bir hatası’ yapıyor.