İyi Manzara Sosyal Kulübü

       Bilinen "tarih":
       Kristof Kolomb "Amerika'yı keşfettiğinde", Amerika'yı keşfettiğini bilmiyordu. Hindistan sandı. Yerlilere "Indian" dedi. Beyaz adamın dilinde isimleri hep "Hintli" kaldı.
       Sonra, başkaları da oldu ama, Amerigo Vespucci de ayağını basınca "Amerika"ya Amerika adı verildi.
       "Keşif" onuru Kolomb'a, isim babalığı Amerigo'ya kaldı.
       Fakat sorun şuydu:
       Keşfedilen yer zaten vardı. Yani "Amerika, Amerika olarak keşfedilirken", Amerika adı olmasa da kanlı canlı vardı.
       Daha da fenası orada zaten insanlar yaşıyordu. Kendi dilleri ve kültürleriyle.
       Nitekim, bu yıl Brezilya'nın "500'üncü keşif yıldönümü" kutlanmak istendiğinde yerliler ayaklandı; "Yahu, ne 500 yılı. Biz ezelden beri buradaydık zaten" dediler.

       . . .

       "Avrupa merkezli" bakış açısı, keşfettiği her yeri "yeni" sandı. Kendisi için "yeni" olanı, "hiç varolmamışken aniden yaratılmış" saydı ve öyle sundu.
       Tabii, sadece bakış açısından ibaret olmadığı için de, kendisinin yağma ve tahribatının üstüne medeniyet tüyü dikti.
       Neyse; oldu bitti!

       . . .

       Şimdilerde bizde de, sevinçle izlediğim bir "öteki Türkiye(ler)" keşfi var.
       Ne kadar çok insan keşfeder ve üstüne kafa yorup hiç yormayan ve yorulmayanları uyarırsa, elbette o kadar iyi.
       Fakat, "Hi dostum", onlar zaten vardı!
       Yani kıta zaten vardı ve üstünde insanlar yaşıyordu.
       "Leydi'nin topuk sesleri"ne filan methiyeler düzüldüğü sıralarda, "neo popülizmin ayak sesleri" duyulmasa da!
       İlle de "aydınlar"ın keşfi gerekmiyor; halk da kendi kendini bir şekilde keşfedebiliyor zaten.
       O Güneydoğu'dan İstanbul'a Refah fırtınası neydi gülüm? Güneydoğu'da HADEP patlaması nedir civan?
       "Gevşek" merkez sağa inat, bir "umut halüsinasyonu" ile DSP ve MHP'ye koşanlar "popülizm"in "peuple"ü değil miydi?

       . . .

       Ertuğrul Özkök, "Ses, programın acısını çeken dar ve orta gelirlilerden değil, bir kısım aydından gelmeye başladı" demez mi!
       Apar topar ertelen grevlerin işçileri, yüzde 10 artı binde bir zammı öğrenip de bu sıcakta yine sokağa dökülmesinler diye "acilen tatillenen" memurlar, feryat eden köylüler, kornaya abanan taksi şoförleri filan "bir kısım aydın" olarak ses çıkarmaya çalışıyor ama tek sütün haberlerde "Indian" oluyorlar!
       "Büyümeyen, küçülen ekonomi"de herkesin gelirinin, farklı oranda da olsa, aynı anda artması da, Amerika'nın keşfi kadar övgüye değer.
       "Yollardaki bunca otomobil, evlerdeki müzik setleri vesaire"ye gelince...

       . . .

       Nüfusu yılda 1 milyon kişi artan, yani 1 milyon yeni boğaz eklenen ülkede...
       Hayvancılık ürünlerine talep beş yıldır yerinde sayıyor, hatta geriliyor.
       Et talebi iki yıldır düşüyor.
       Unlu mamuller talebi yerinde sayıyor.
       Tereyağı yerinde sayıyor, margarin fena değil!
       Gıda sanayii ürünlerine talep yüzde 2 bile artamıyor.
       Hazır giyim iki yıldır yüzde 5 ve yüzde 8.5 talep gerilemesi yaşamış.
       Ayakkabı talebi iki yıldır yüzde 19 ve yüzde 3 azalmış.
       Evler döşeniyor ya, mobilya talebi iki yıldır yüzde 17 ve yüzde 7 düşmüş.
       Karayolu taşıtları talebi geçen yıl yüzde 21 inmiş.
       Yollar araba dolu ama, lastik istemiyor insanlar.
       Köylü traktörden, traktör lastiğinden, gübreden, tarım aletlerinden kaçıyor.

       . . .

       N'apıyor bu millet?
       Çoluk çocuk atlıyor ithal otosuna, klimayı açıyor püfür püfür, bir CD koyuyor, hani DVD'li 81 ekran "widescreen" TV'sinde şıkıdım klibine bayıldığı şarkıcınınkini; ver elini Havana!
       Bu da bir nevi "Amerika'nın keşfi" işte!
       Bizim "Buena Vista Social Club" de, yani "İyi Manzara Sosyal Kulübü" de böyle bir şey!


Yazara E-Posta: umur.talu@milliyet.com.tr