Yazarlar Laleli nasıl kurtulur? (1)

Laleli nasıl kurtulur? (1)

23.12.1996 - 00:00 | Son Güncellenme:

Muharrem Karslı

Laleli nasıl kurtulur (1)

BUGÜN kısaca Laleli Piyasası diye anılan, fakat İstanbul'un birçok semtine yayılmış bulunan bavul ticareti ülkemizin dış ticaret dengesine kimsenin ummadığı büyük katkılar yapmaktadır. Ancak, her önemli sektör gibi onun da sorunları var.
Laleli'de bavul ticaretinin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından ve komünizmin tarihe gömülmesinden sonra ortaya çıkan özgürlük havası içinde ilk serbest piyasa dönemleriyle ortaya çıktığı kabul edilir. Oysa, Laleli'de bavul ticaretinin temelleri, yazı geçirmek için İstanbul'a gelen Arap turistlerle başladı.
Daha sonra, gerek esnafımızın Arap turistleri şuursuzca istismar etmeleri, gerekse Körfez Savaşı'nın Arap ekonomileri üzerindeki tahribatı yüzünden artık Arapların ayağı kesildi. Neyse ki, Allah bize acıdı, Sovyetler Birliği'ni yıktı, Laleli de eski günlerine döndü. Ancak, evvelce Araplara yaptığımızı şimdi Rus, Romen, Polonyalı ve Ukraynalılara yapıyoruz. Ne var ki, bu defakiler o zamanki Araplar gibi zengin ve nazlı değil, çok çile çekmiş, sıkıntı ve eziyete alışık insanlar. Türkiye'ye de eğlenmek için değil, ekmek parası için geliyorlar.
Ama bu gerçek, Laleli'de tehlike çanlarının yeniden çalmasına mani olamıyor. İlgili ülkelerdeki bavul pazarlarında Türk malları evvelce tek tabanca iken, bugün mesela Balkan pazarlarında azınlığa düşmüş durumda. Bu pazarlarda Uzakdoğu mallarının rekabeti başlamış bulunuyor. Pazarlarda doygunluk belirtileri görülüyor. Türk malları şimdiye kadar düşük kaliteli fakat ucuz iken, şimdi daha ucuz malların yanında hem düşük kaliteli hem pahalı durumda.
Rus ve Ukraynalı bavulcular artık Dubai'ye filan gidiyorlar. İtalyanlar bu işin tatlı bir iş olduğunu görünce Rimini'de bir Laleli kurmuşlar. Bavulcuları genelde mafya finanse ettiği için uzak yerlere gidebiliyorlar.
Bir de dış olumsuzluklar var. Bulgaristan ekonomisi çökmüş durumda. Rusya ve Ukrayna'da memurlara maaş ödenemiyor.
Oysa, İstanbul gerçekten eski dünyanın, yani üç kıtanın merkezi'dir. Coğrafi olarak hiçbir kentin İstanbul'un yerini tutması mümkün değildir. İstanbul bu alanda büyük bir altyapı avantajına da sahiptir. Ulaşım ve iletişimin yanında, büyük fuar merkezleriyle de her gün birkaç konuda açık fuarlar bulabilirsiniz. Üstelik, İstanbul dünyanın en turistik kentlerinden biridir. Çok sayıda beş yıldızlı otelin yanında, bavulculara hitap eden ve 10 dolara kalınabilecek en az 200 otel ve ucuz lokantaları vardır.
İTO Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Kahraman, bavul ticaretinin AB'ye girişimizden daha önemli bir olay olduğunu söylüyor. Biz bu 10 - 15 milyar dolarlık kayıt dışı ihracatın normal yollardan 1 milyarını bile yapamayız, diyor. Çünkü kalite standardı yok. Bu, ilerisi için çok hayati bir nokta, zira bavul ticaretinin ilelebet bu minval üzere devam etmesi mümkün değil.
Bu pazarın çok önemli bir fonksiyonu, Anadolu'daki KOBİ'leri beslemesidir. 1997'de tekstilde kriz bekleyenler var. Eğer kriz gerçekleşirse, bunun hafif atlatılması ancak bavul ticaretinin korunmasıyla mümkün olabilir.
Bu pazarın en önemli özelliği % 90 oranında fatura ve KDV uygulanmaması, alışverişin tamamen peşin, kalitenin özel, kar marjlarının da çok düşük olmasıdır. Fatura ve KDV konusunda, piyasaya köklü çözümler getirilmeden fazla yüklenilmediği biliniyor.
1995'te yapılan bir araştırma tüm Türkiye'de 13.5 milyar dolar gibi bir bavul ihracatı rakamı ortaya çıkarıyor. 1996 için bunu 15 milyar kabul edebilirsiniz.
Laleli bavul ticaretinin yanında diğer sınır kapılarından yapılan buna benzer bir de sınır ticareti var. Bunun en önemli hedefi İran. İran'a da karayoluyla tekstil, konfeksiyon, kumaş başta olmak üzere, aynen Laleli'de olduğu gibi, plastik eşya, oyuncak, gıda maddeleri dahil, aklınıza ne gelirse gidiyor. İran'a giden kumaş orada konfeksiyon haline getirilip Türk cumhuriyetlerine ihraç ediliyor.
Sorun ve çözümleri haftaya ele alacağız.