Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Asıl adı Kenneth Howard olan Von Dutch, her tarakta bezi olan ama bir türlü düzenli yaşayamayan bir dâhiydi. Özellikle boyayıp süslediği otomobiller ve motosikletlerle hayranlık uyandırmıştı

raçları süsleyen ve bir tarz yaratan ressam mı desem, yoksa inanılmaz işlere imza atan bir mekaniker mi? Metal ustası, bıçak üreticisi, silah imalatçısı ve “kaçık” da demek mümkün... Asıl adı Kenneth Howard ama rahmetliyi “Von Dutch” olarak bilirlerdi!
Aslında paradan tiksinirdi... Bunu da açıkça söylerdi... Kazandığı parayı her defasında alkole yatırırdı. Zaten
ölümü de bu yüzden oldu. Çoğu kişi tarafından sevilmezdi ama yaptığı işler her zaman hayranlık yaratırdı. Ömrünün son dönemlerinde bir müzede yatıp kalktı. Yaptığı işlerin karşılığında ona hediye edilen otobüsü hem atölye hem de zaman zaman ev olarak kullandı. Her ne kadar parayı sevmese de çocukları onun ölümünden sonra “Von Dutch” isminin haklarını sattı. Şimdilerde daha çok giyim markası olarak anılması da bundan...

VW motorlu motosiklet
Ne yalan söyleyeyim, onun varlığını, daha doğrusu ismini, yaptığı bir motosikletin peşinden koşan “toplayıcılar” sayesinde öğrendim. Bir televizyon programından yani.
1966’da yaptığı XAVW, bir Porsche’nin üzerinden çıkarılmış olan

Bir garip adammış

bir Volkswagen motoru taşıyordu. Aslında orijinali Amerikan ordusuna Afrika çöllerinde hizmet etsin diye doğmuş 1942 model bir Harley Davidson motosikletti. Ve Von Dutch’ın eline düşmüştü. O da bu motorun tüm parçalarını yeniden tasarlamış, modifiye etmiş, ön tarafını bir Moto Guzzi motosikletten almış, üzerine de elden geçirilmiş 1200 cc ve 36 beygirlik VW motorunu konduruvermişti.
Bu Von Dutch’ın yaptığı pek çok motosikletten biriydi ama en çok bilineniydi. Asıl ününü ise Kenford adını verdiği kamyonla yapmıştı. Eski bir Kenworth marka kamyonun kabinini, Ford kamyonetin üzerine oturtmuş, kendisine has süslemelerle donatmıştı.
Babası da bir ressamdı. 10 yaşına geldiğinde profesyonel olmuştu bile. 1950’lerde ince çizgilerle otomobillere yaptığı süslemeler sayesinde para kazanmaya başladı. Onun süsleme tekniği, bugün bile bir akım olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda bir modifiye ustası da olduğundan, filmler için pek çok özel otomobil yapmışlığı da var.
1958’de bir film için yaptığı silah çok konuşulmuş. Sonraları kendi zevki için de silahlar yapmış. Bu silahların kabzalarını süslemiş. Ömrünün sonuna doğru bu süslemelerini bıçaklara taşımış. Nedenini kendi açıklıyor aslında: “Bana kalsa, motosiklet boyamaktansa, metallere şekil veren biri olurdum. Belki de silah üreticisi. Çelik ve çelikten yapılanlar sonsuza kadar yaşar. Ama boyalar, kaç yıl dayanabilir ki?”
Anlayacağınız, her tarakta bezi olan ama bir türlü düzenli yaşayamayan bir dâhi. 10 yıl kadar ortadan yok olduğunda yapmış bıçak ve silahları. O dönemde Arizona’da eşi ve çocuklarıyla normal bir hayat sürmeye çalışmış çünkü. Ama
10 yılın sonunda dayanamamış ve Kaliforniya’ya dönmüş tek başına.

Haberin Devamı

Bir garip adammış


Binlerce motosiklet boyadı

Yakın dostları, otobüsünün içinde farklı makinelere ve araçlara ait 100’den fazla katalog olduğunu, Von Dutch’ın
bu kataloglardaki bilgileri sayfası ve paragrafına kadar bildiğini söylüyor... Boyadığı motosikletlerin sayısı belli değil. Binlerce olduğu söyleniyor. Otomobillerle uğraşması ise bir iddia üzerine başlamış. 1955’te Mercedes’in efsanevi “Martı Kanat” 300 SL modeline kocaman alev desenleri yapmış. Böyle pahalı ve Amerika’da bile nadir bulunan yeni bir otomobile yaptığı boyama ses getirmiş. Bu aracın, pek çok kazaya neden olduğu da anlatılanlar arasında. Çünkü diğer sürücüler, arkalarında dev alev desenlerine sahip son model bir Mercedes gördüklerine inanamıyor, bakmak isterken de kaza yapıyormuş!
En başından söyledim. Onun için ne demeliyim diye... Her ne olursa olsan, garip bir adammış vesselam.

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

Bir yerden benzerlik var ama!

Bir garip adammış
Bir garip adammış

Görür görmez ben de şüphelenmiştim zaten! Kesin bir benzerlik var diye... Sevgili penguen, ta Madagaskar’dan atlayıp Hindistan’a gitmiş sırf bu “kıllanma” durumu yüzünden. Bu üç tekerlekli külüstürle “uzaktan” bir akrabalık olabileceğini söylemişler çünkü! Edindiğim son bilgilere göre penguen ekibi, aracı incelemek üzere Hindistan’a götürmek istemiş, ancak zavallı aracın yerinden kalkacak hali yokmuş. Eğer bir bilgi alırsam paylaşırım ama muhtemelen bu iş “hurdalık”ta bitecek gibi görünüyor!