Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Biraz dedikodu, biraz değerlendirme, biraz da haber... Otomotiv dünyasından oltamıza takılan ufak tefek şeyler...

Otomotiv dünyasından oltaya takılanlar

Caterham’ın 7’si, 60 yıl sonra ilk kez radikal bir devrim geçirdi.

Haydi gelin, bu hafta yeni “bilmem ne sistemi”ni boşverelim. “Filanca” modelin tarihini de es geçmekte fayda olabilir. Bugün anıları, izlenimleri, gelmiş geçmişleri de bir kenarda bekletelim. Bugün ne mi yapalım? Biraz dedikodu, biraz değerlendirme, biraz da haber yazıp okuyalım... Hani gündemin sayfalarına koyamadığımız ama otomotiv dünyasında olup biten, bu sırada da oltamıza takılan ufak tefek şeylerden bahsedelim.
Mesela yeniden üretime başlamak için sancılar çeken ama “deneme” adı altında koskoca fabrikada sadece “iki” adet 9-3 üreten Saab’dan bahsedebiliriz. Söylenen o ki söz konusu o iki otomobil, doğrudan doğruya Çin’de resmi makamlar tarafından sipariş edilmiş ve üretilmiş. Yani otomobiller doğruca oraya gidiyor. Ne de olsa artık sahibi Çinli. Bir de yeni şirket “Acaba sadece elektrikli mi üretsek, yoksa bir miktar finansman için hibrit ya da benzinli de yapsak olur mu?” tartışmasını bitirip konuya açıklık getirse iyi olacak. Çünkü halen haberler çelişkili!

Hippi minibüsüne veda
Saab gibi şanssızlık neredeyse paçalarından akan bir markadan, anlı şanlı bir modele geçiş yapalım mı? Tıpkı Rusların Lada’sı, Romanya’nın Dacia 1300’ü, bizim de Kuş Serisi gibi bir ülkeye mal olmuş VW Kombi, artık ömrünün sonuna geldi. 1960’lı yıllarda özellikle Avrupa’da hippi minibüsü diye anılan, 1979’da Almanya’da üretimi bitirilen hali, Brezilya’da
uzun yıllardır popülerdi.
Meksika’da bile 1995’te bantlara veda etmiş,
ancak olabildiğince modernleştirildikten sonra Brezilya’daki hayatına devam etmişti. Bir ara Avrupa’ya “nostalji isteyenlere özel” bir miktar ihraç bile edildiyse de modern dünyanın gereklerine ayak uydurması bir hayli zordu. Ancak Brezilya’da da 31 Aralık’ta son kez bantlardan indirilecek ve sadece sevenlerinin gönlünde ya da şanslı sahiplerinin elinde yaşayacak. Neden mi? 2014’ten itibaren yeni üretim otomobillerin hava yastığı ve ABS taşıması zorunlu hale getirilmiş. Ama Kombi’nin bunları taşıyabilmesine imkan yok. Daha doğrusu, bunun için ekstra masraf yapılması da istenmiyor!

Tutuculukta sınırsız
Eh, bir yerde birileri yılları devirip tarihe gömülmeye hazırlanırken,
bir başka tarafta da yıllanmış şarap muamelesi görebilir, hatta devrim yaşayabilir. Porsche 911’in 50 yılını devirdiğini, bu süre içinde de
özünden ve ruhundan pek bir şey kaybetmediğini biliyorsunuz ya da duymuşsunuzdur. Ama emin olun, Caterham’ın 7’si, “tutuculuk” konusunda Almanların bile eline su dökemeyecekleri bir otomobil. Ve kendisi, 60 yıl sonra ilk kez öyle bir radikal devrim geçirdi ki sormayın.
Temelleri Lotus’un kurucusu Colin Chapman tarafından atılan Seven
yani 7, günümüze kadar “Caterham 7” olarak motor dışında neredeyse yenilenmeden geldi. Türkiye’de pek bilinmese de Caterham, hem pist hem de yolda kullanılabilecek, en cüzdan dostu otomobillerden biridir.
O Caterham, şimdilerde AeroSeven Concept ile değişim sinyalleri verdi. Gövdesi rüzgar tüneli görmüş bu aerodinamik konsept, her ne kadar bazı “tutucu” unsurlar taşısa da, LED farlar, komple gövdenin altına saklanan ön tekerlekler, karbon koltuklar, ortaya konumlandırılmış dijital gösterge gibi şeyler taşıyor. Ama hepsi bu. Ruh olarak, 60 yıldır sevilen Caterham 7’den başkası değil. Üretim versiyonu da böyle olur mu, ayrıca sevilir mi? Onları ileride görürüz.

Nice yıllara güzelim!
50-60 yıl filan derken, Ford’un Mondeo’sunun da sessiz sedasız 20’nci yılını kutladığını araya sıkıştırıverelim. Tamamen yeni versiyonu eli kulağında olan Mondeo, 20 yılda dört nesil üretilip Avrupa’da 4.5 milyondan fazla satmış. Ford’un aynı zamanda ilk “dünya otomobili” olarak da bilinen Mondeo, Amerika’da Ford Contour ve Mercury Mystique diye satılmıştı. Beşinci neslinde Türk tasarımcı Murat Güler’in de imzası ve Avrupa’da Mondeo, Amerika’da ise Fusion adlarıyla yaşayacak. “Nice yıllara güzelim!” diyesim var...

Haberin Devamı

Otomotiv dünyasından oltaya takılanlar

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

“Yarışalım mı abiler?”

Otomotiv dünyasından oltaya takılanlar

Bu şirinlik muskası şeyin ne olduğunu pek çıkaramadıysanız ve çocuğunuz da varsa, bir zahmet ona soruverin! Çünkü hemen size “Ohooo, bu Turbo yaaa!” deyiverecektir. Türkiye’de de vizyona giren ve hayalperest olup günün birinde dünyanın “en hızlı sümüklü böceği” olmak isteyen Turbo’yu anlatan film “Turbo”, “The Cars” kadar ilgi çekecek, eminim. Tabii bunu haybeden söylüyorum çünkü henüz izlemedim. Ancak kendisiyle Frankfurt Otomobil Fuarı’nda bizzat tanıştık! Daha doğrusu bir Türk manken aracılığıyla tanıştırıldık da diyebilirim. Kendisinin gülüşüne ve kabuğundaki spoiler eklentisine hayran kaldığımı söylemeliyim...
Sanki “Yarışalım mı abiler?” der gibi bakışı da beni öldürdü gülmekten... Bu arada Chevrolet standında olması, filme sponsorluktan
ve bir Camaro’nun Turbo biraderimizle yakın ilişkisinden kaynaklanıyor, bilginize.