Yazarlar Libor + Şevki

Libor + Şevki

30.06.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Libor + Şevki

Libor + Şevki

Şeref Oğuz

Ekonomide yeni bir dönem, bu hafta başlıyor. Kaynak paketleri, denk bütçe, eşel mobil, bedelsiz, faizsiz faiz gibi konuları tartışan Türkiye, uzun bir aradan sonra, yeniden Turgut Özal kadrolarını ekonominin dümenine taşıyor. Serdümen olarak adı kesinleşen isim, Güneş Taner. Kamu dengelerinin alt - üst olduğu bir dönemde ekonominin sorumluluğunu üstleniyor.
Peki Güneş Taner, neyi, nasıl yapacak? Öncelikleri neler? Erbakan - Çiller ortaklığının sürdürdüğü temel ekonomi politilardan sapmalar sözkonusu mu? Tüm bunların cevabını bilmiyoruz. Kabine'nin açıklanmasının ardından bu cevapları bizzat Taner'in kendisi verecek. Ancak Taner'in bir tarzı var ve bakanlıktan uzak kaldığı dönemde, ekonomiyi yakından takip etmiş bir isim. Geçtiğimiz yıllarda Çiller "yardıma" çağırdığında, o dönemin sıkıntılarına uygun reçeteleriyle gündeme gelmişti.
Ancak bugün farklı bir dönem. Proje fabrikası gibi çalışan Taner'in nelere öncelik vereceğini bu hafta göreceğiz. Dönem 1996'dan farklı olsa da sıkıntılar fazlaca değişmedi. Yalnızca mevcutlara yenisi eklendi. Bu bakımdan Güneş Taner'in icraat tarzı, piyasalar için önemli.
Denk bütçe masalı ve kaynak paketleri fiyaskosuna rağmen piyasalar, kendi dinamikleri içinde başarılı sınav verdiler. Burada sorun, kamu kesiminde. Fakat kamunun ekonomiye olumsuz etkisi, eskisi gibi ağır değil. Bu, kamunun iyileşen niyetinden değil, azalan tahrip gücünden kaynaklanıyor.
Taner kumandasındaki yeni dönemde, yılsonu itibarıyla büyümenin yüzde 4.5, enflasyonun yüzde 80 - 85, bütçe açığının GSMH'ye oranının yüzde 9, açık miktarinin 2.3 katrilyonve cari işlem açığının 5.5 milyar dolarda kalması bekleniyor. Bu da, reformsuzluk yüzünden zaten herkesin beklediği gelişme.
Ancak Refahyol'un tahrip ettiği dengelerin restorasyonunda, bir şeyler yapmak gerekiyor. Özelleştirme zaten ANAP patentliydi. Burada Güneş Taner'in öteden beri üzerinde durduğu konu, yabancı sermaye ile ilgili. Refahyol sonrası Batı'dan kaynak temin şansı artacak. Zonguldak'ı Hong Kong, Gaziantep ve İskenderun'u Singapur örneğinde serbest il yaparak burada yaratılacak vergi ve maliyet avantajlarıyla yabancı sermayenin çekilmesi projesi pekala start alabilir.
Düşük kredi notuna rağmen dış kredi bulabilen Türkiye, yeni dönemde, dış borç maliyetini düşürme şansını da yakalayabilir. Şu anda Libor artı Libor gibi çok yüksek maliyetin içinde, kredi riskinden fazlası var. Bir bakıma Türkiye, Libor artı Şevki ile borçlanıyordu. Yeni hükümetin dış piyasalara vereceği güven, yüzde 10'lara varan bu maliyeti, makul düzeye çekebilecek.
Birliklerin borçlarının tasfiyesi, SSK açığına kalıcı çözüm, yap işlet devret yasasına işlerlik, Japonya ve Avrupa tahvil pazarına açılma, vergi tahsilatının hızlandırılması, yeni vergiden ziyade mevcut oranları dengeleme gibi konular, Tanerli dönemde gündeme gelecek.
Yasa ekonomisinden piyasa ekonomisine doğru 17 yıldır yol alan Türkiye'de Refahyol'un tahribatına rağmen ana doğrular fazlaca değişmedi. Yeni hükümetin de bir sürpriz yapması beklenmiyor. Ancak bazı ince ayarlar mutlaka gerekli. Galiba ekonomideki yeni kaptanların başarısını da bu ince ayarlardaki ustalık tayin edecek.


Yazara Email seref.oguz@milliyet.com.tr