Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Cumhur, ceza çizgisi üzerinde Johnson’a topu kaptırdı. Ardından Ganalı oyuncuyla girdiği mücadelede Fenerbahçeli futbolcu yerde kaldı. Hafiften penaltı itirazları yükseldi. Ama bizce de Kuddusi Müftüoğlu penaltı vermemekte haklıydı. Zaten, ilk yarının uzatma dakikasında gerçekleşen bu pozisyonun üzerinde durmamızın nedeni de penaltı değil, kaptırılan top. Zira ilk değil, dördüncü. İlki yine Cumhur’un dörde bir durumda 16. dakikada akıl almaz şekilde kaptırdığı... Hani Revivo’nun alıp, Majdan’ın üzerinden gol yaptığı. İkincisi 30’da Emre’nin bomboş pozisyonda Andersson’a verdiği pas. İsveçli’nin bunu bile kontrol edemeyip tribünlerden protesto aldığı. Sonra 37’de Erkan’ın Ogün’e bıraktığı, Revivo’nun ofsayta takıldığı pozisyon var.

Fahiş, akıl almaz hatalar bununla kalmıyor, bir de üstüne ceza sahası çevresinde dördü gollük şutla sonuçlanan yedi faul yaptılar dün akşam. 7’de Revivo’nun soldan kullandığında Mirkoviç’in güzel kafa şutu, ilk yarının kahramanı Majdan’da kaldı. 11’de yine Revivo, yine serbest vuruşla Ümit Özat’ı buldu. Onun volesi Polonyalı kaleciden korner oldu. 15’te kullandığı serbest vuruş ise Andersson’un kafasından az farkla aut. 18’de Revivo, Ogün’ü gördü. O’nun şutu Majdan’dan döndü. Gelişine Andersson’un vuruşu yine Polonyalı kalecide. 20’de Majdan, Revivo’nun penaltısını kurtardığında Serhat’ı düşüren, ardından topu hakeme atan Emre’nin yerine Tayfun, sarı kart görmenin şokundan biraz olsun kurtulmuştu. Ama bu sevinç, Göztepe’ye iyi oyun morali getirmedi. 4’te Göksel’in getirdiği, vurduğu, sonra Mustafa’nın tamamlayamadığı pozisyondan sonraki gol şansını 45’te Servet’in kafasıyla yakaladılar ama golü bulamadılar. Dört oyuncu ile uyguladıkları adam adama markajda başarılı olamayınca, bolca pozisyon gördüler. 31’de Revivo, 41’de Andersson’un şutlarında şanslıydılar. 43’te İsrailli’nin uzak şutunda ise Majdan bir devdi.

İkinci yarı akıllara zarar, tufan gibi bir yağmurla başladı. Ve aynı şiddette bir tezahüratla: "...Beraber ıslandık yağan yağmurda". Beş dakikada saha top sürülemez bir hâl aldı. Pozisyonsuz geçen dakikaların ardından, Andersson, Türkiye’deki en hoş işini yaptı. Dalga geçer gibi bir gol attı. Revivo’nun ortasında iki savunmacı ve Majdan’ın arasından önce kayarak düştü, alışıldık homurdanmalar başlamışken birden topuğuyla su yastığının üzerinden topu kaydırdı direk dibinden 2 - 0.
Sonrası, Göztepe’nin iyice koptuğu, kaleci Oğuz’u hiç zorlayamadığı dakikalar. 64’te Serhat’ın yerine giren Ceyhun’un soldan dalıp, sıfırdan direğe vurduğu pozisyon pek şıktı. 67’de bu kez Hakan’ın sağdan girip, başlattığı şıklık Ceyhun’a gollük bir orta, onun şutuysa 90’a giden 3 - 0’dı. Yine her golden sonra olduğu gibi baskın tezahürat; "Ulusoy istifa". Ayrıca bulunması yasak tribünde oturan Yıldırım’a "Büyük başkan el salla". Bundan sonra Fenerbahçe’nin oynadığı güzel futbolun sık sık alkışlarla (tezahüratla değil) ödüllendirildiğini de söylemeli. Hatta en ilginci, 74’te yerini Simao’ya bırakan Ogün’e gösterilen sevgiydi. Hani istenmeyen Ogün’e.