Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş diyor ki:

Türkiye’de siyasetin karar alamadığı zamanlarda hep darbe olmuş!

Ve devam ediyor:

Mesela 1980 öncesinde 100’e yakın tura rağmen cumhurbaşkanı seçilememiş... Ve sonuçta 12 Eylül Darbesi gerçekleşmiş!

***

“Yönetimde çift başlılığın getirdiği birtakım zorluklar var” diyen Kurtulmuş, hükümetlerin kurulamadığı dönemleri hatırlatıp, önemli bir noktaya dikkat çekerek şöyle söylüyor:

O dönemlerde asker kafayı çıkarmış, ‘Biz buradayız’ demiş!

Referandumda sandığa giden herkes 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 ile 28 Şubat 1997 tarihlerinde yaşanan siyasi krizleri bir daha gözden geçirmeli.

Haberin Devamı

***

“Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli bütün bu tıkanıkların önünü açabilecek bir sistem” diyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, değişecek şeyin rejimin olmadığının altını ısrarla çizerken anayasa teklifinin en önemli özelliğinin ‘darbesavar’ olduğunu belirtiyor:

Darbelere müsaade etmeyen bir sistem gelecek!

***

1982 yılında yapılan anayasanın “güçler ayrılığı” prensibi üzerine oturmadığını, aksine, “güçler çatışması” prensibi üzerine oturduğunu belirten Kurtulmuş şunları söylüyor:

Temelde çatışmayı esas almış. ‘Tek adam’ diyenler 104’üncü maddeye baksın. Herhangi bir şekilde hükümet değiştirilecekse halk sandığa gidecek ve bir günde bunu değiştirecek. Onu kontrol edecek parlamentoyu da bir günde kuracak. Hesabı da soracak. Kastettiğimiz şey bu. Bir daha darbe teşebbüsü olmayacak.

***

Biz de artık bu ülkede çatışma günlerinin ve darbelerin tarihe karışmasını diliyoruz...

Elbette herkes sandığa giden yolda ülkenin geçmişinde yaşanan terör, darbe ve her türlü siyasi krizleri de bir kez daha analiz etmesi şartıyla.

Ve meseleye bir kişi üzerinden bakmanın doğru bir yaklaşım olmadığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.

80 milyon insanımızı bir arada daha mutlu, güçlü ve güvende kılacak her sistem değişikliğine direnmenin de kimseye bir faydası olmayacağına inanmaktayız!