Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Bu da geçer yahu” demişler ya...
Bazı şeyler geçmiyor, geçmeyecek de.
Bulutlar gibi geçip gitmiyor işte.
Ve yağmurlar gibi toprağa düşmüyor.
Kar gibi erimiyor...
Acı, içimize dağlar, ağaçlar gibi oturmuş işte, geçip gitmiyor işte.
Yüreğimiz kirli bir nehir daha olmadı ki...
Akıp gitsin bütün tüm acılar, ihanetler...
Unutamıyoruz...
Unutamıyoruz ki...

***

“Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de” şarkısındaki gibi geçip gidiyor anlamsızca geçen günler.
Kâh buruk gülümseyişler içinde kâh acılara boğularak uğurluyoruz.
Şairlerin yokluğundan beri yeryüzünde sevdaya dair güzel bir şey söyleyen yok...
Ve aç kurtlar gibi kavgalarla, ihanetlerle besleniyoruz.
“Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime arasında. Rüyaları o bayraklaştırıyor. Yığınlar onun için yaşıyor, onun için dövüşüyor, onun için ölüyorlar” diyen Cemil Meriç’in dediği hayatların kıyılarında yaşıyoruz...

Haberin Devamı

***

Alevden bir gömleğe sarılmışız sanki...
Bir yanımız ateş, diğer yanımız sularda yüzüyor...
Ve maskeli bir baloda başlayan fikir hayatımızı günlük yaşantıların para akışı belirliyor.
Hep aynı şarkıları dinliyoruz yüreğimizdeki acılar bitsin diye...
Kendimizi taşıyoruz sürekli, bir yerden bir yerlere.
Ve gittiğimiz tüm yerlerde hiç mutlu olmadık ki.
Daha fazla mutluluk istedikçe, daha beter acılarla tanıştık farkında olmadan...

***

Sevdaların şafağı söktüğü zamanları unutuveriyoruz...
“Kirpiğin kaşına değdiği zaman, bekletme sevdiğim vur beni” diyen Davut Sulari gibi, yüreği yangın yerine dönenlerin de kalmadığını biliyoruz.
İhanet üç heceden ibaret olurmuş...
Maskeli balolarda başlayıp biten birlikteliklere gebe kalınca yığınlar...
Bizleri bağışla aşk, ihanet ettik sana...
Dünya anlamsız savaşların eşiğinde geziniyor hâlâ.
Ve bir bayram daha geçip gitti ömür defterimizden...