Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ankara’dayız... 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen resepsiyona katılmak için geldik.

Her yıl düzenlenen törenler için Ankara’ya geldiğimizde, bin yıllık geçmişimiz ve 96 yıl öncesinde yaşadıklarımızın tarihi ve ayrıntıları aklımıza düşüyor.

Malazgirt’te Sultan Alparslan’la yazılmaya başlayan tarihin defteri kapanmadı, hâlâ yazılmaya devam ediyor.

Kurtuluş Savaşı’mızın hâlâ sürdüğüne şahit oluyoruz.

***

Küresel ekonomik savaşlarla boğuşuyoruz.

Küresel paranın efendileri aklına ve düşüncelerine sığınabileceği birilerini de kaybetmiş.

Haberin Devamı

Bu durumu her geçen gün daha iyi görüyor ve anlıyoruz.

Büyük bir savaşın daha fitilini ateşlemenin keyfini çatanlar, yeni oyunlarıyla yeni güç birlikleri oluşturmaya çalışıyor...

Para kazanılıyor ama insanlar kaybediliyor...

***

Amerika’yı ve küresel güçleri felaketlerin eşiğine getirenlerin sayılarının arttığını gördükçe, İzzet Fuat Paşa’nın 1913 yılında Fransa’da bastırılan Paroles de Vaincu yani Mağlubun Sözleri kitabında yazdıkları aklımıza geliyor...

Ülkelerini felaketlerin eşiğine getirenler için şu tespiti yapıyor ve diyor ki:

“Düş gören milletler mutsuz milletlerdir. Biz Asyalı ve hayalci kaldık. Düzelinceye kadar medeniyetin bekleme odasında kalacağız!”

***

Bize göre yanlıştı...

Mağlubiyeti kabul etmiş ve Paris’te yaşamaya başlamış olan Fuat Paşa bilmiyordu ki bizi biz olarak asla kabul etmeyecekler.

Ve hep medeniyetin bekleme odasında bizi bırakacaklar...

Ki vardıkları bugünkü noktayı da gördüğümüzde bunu daha iyi anlıyoruz.

Silahla alamadıklarını para oyunlarıyla almaya çalışan küresel güçler bu hayallerinden hiç vazgeçmedi...

Ve geçmeyecek de...

***

Kanunsuz savaşların yaşandığı günümüz dünyasında artık adalet yok.

Oysa kanun, doğru ve yanlışın çizgisini çeker...

Kanun adamları ise bunu ayırt eder...

Dünyanın geldiği noktada ise, para doğru ve yanlışın çizgisini çekiyor.

Paranın adamları ise bunu ayırt etmenin derdinde...

Bu ülke inanıyoruz ki bin yıllık bu topraklardaki izini asla kaybetmeyecek.

Ve bilmeliyiz ki bu ülke hiçbir küresel gücün son merdiveni olmayacak...