1984 popüler müziğin en verimli yıllarından biriydi. Pek çok unutulmaz albüm o yıl piyasaya sürülmüştü. Bugün 30 yaşındalar
“1984” - Van Halen:
Hard rock gruplarının listelerin başında olduğu zamanlar. “Jump”, “Panama”... Sadece Amerika’da 10 milyon sattı bu albüm. Michael Jackson’ın tek rakibiydi.
“The Works” - Queen:
“Radio Ga Ga” ortalığı yıkıp geçiyor. Ardından ikinci single “I Want to Break Free” gelmişti. İkisi de 1984 yılında büyük başarı kazanan şarkılar oldu. Queen’in pop müziğin kitabını yazdığı albüm.
“Private Dancer” - Tina Turner:Tina Turner’ın Tina Turner olduğu albüm. Soul ve R&B geçmişi biliniyordu ama dünya çapında yıldız olması “What’s Love Got To Do With It” single’ı ile gerçekleşti. Bu şarkı yaz hitiydi. Eylülde yeni single “Private Dancer” geldi. Albüm Amerika’da sekiz milyon sattı ve bir numaraya yükseldi.
“Born In The USA” - Bruce Springsteen:Amerika’nın en büyük “yerel kahraman”ı Springsteen’in stadyum sound’una geçiş yaptığı ve dünyaya açıldığı albüm. “Dancing In The Dark” ve “Born In The USA” marş olmuştu. Kapağıyla ve folk/rock’a getirdiği popüler grup sound’uyla hâlâ esin kaynağı.
Hiç eskimemiş bir albüm.
“Ride The Lightning” - Metallica:Metallica’nın kimilerine göre en iyi albümü. “For Whom The Bell Tolls”, “Fight Fire With Fire”, “Fade to Black”, “Call of Ktulu”, “Trapped Under Ice” gibi efsaneleri barındırır. Fazla söze gerek yok aslında. Ben şu anda bu yazıyı yazarken kafa sallamaya başladım bile.
“Powerslave” - Iron Maiden:
“2 Minutes to Midnight” ve “Aces High” bu albümün single’ları. “The Rime of the Ancient Mariner” gibi grubun kariyerinin zirve şarkılarından biri de yer alıyor. Grubun uzun yıllar bir arada olacak kemik kadrosunun oturduğu albüm aynı zamanda.
“Big Bam Boom” - Hall & Oates:Hit makinesi Hall & Oates’un neredeyse tamamı hit olmuş albümü. “Out of Touch” en başarılısı. “Method of the Modern Love”, “Possession Obsession”, “Some Things Are Better Left Unsaid”... Zamanın ruhunu yansıtan en iyi bir-iki albümden biri. Kliplerini falan izlemeyin ama.
“Welcome To The Pleasure Dome” - Frankie Goes To Hollywood:Grubun epik double albümü. “Relax” hâlâ dillerde. “Two Tribes” ikinci büyük single olarak yayınlanmıştı. “Power Of Love” klasik, hatta kitsch oldu artık. Meraklısında plağı vardır illa.
“Like A Virgin” - Madonna:Tüm zamanların en büyük pop albümlerinden. Dünya çapında 21 milyon satmış. “Like A Virgin”, “Material Girl”, “Dress You Up” bu albümden çıkan single’lar. Dönemin giyim kuşamını, trendlerini kökünden değiştirmiş albümdür.
“It’s My Life” - Talk Talk:Çok satmayan ama zamanla klasikler arasına giren bir albüm. “Dum Dum Girl”, “Such A Shame”, “It’s My Life” bu albümden çıkan single’lar. Bugün hâlâ müzikal değerini yitirmeyen ve zamana yenilmemiş ender çalışmalardan biridir. Esin kaynağıdır.
Tost değil insanlık anıtı
Gökova’ya geldiniz. Marmaris’e doğru döndünüz. Okaliptüs ağaçlarının sıra sıra dizildiği o şahane yolu gördünüz. Oraya dalın. Bir süre sonra ıssızlığın ortasında bir tostçuyla karşılaşacaksınız. Oturun. Çay ve tost söyleyin. Standart tost sucuk, kaşar ve domatesli. Yanında domates ve biber geliyor. Biberler acı, dikkat. Gelen tosta inanamadık. Peyniri tam kıvamında erimiş, kağıt gibi incecik basılmamış leziz bir tost. Bir tanesi iki kişiyi doyurur benden söylemesi.“70 yıldır buradayız” dedi sahibi. 20-25 yıl önce çocukken gelenler, hatırlayanlar var. Hâlâ aynı tost, aynı lezzet.
Tostun resmini başlıktaki ifadeyle görgüsüzler gibi Instagram’a koydum, dayanamadım. Muhteşem yorum sevgili dostum Elçin Yahşi’den geldi: “Nerde bu anıt biz de gölgesinde dinlenelim.” Siz de giderseniz gölgesinde dinlenin o tostun.
(Akçapınar Tostçusu, Marmaris Yolu / Gökova)
