Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gürol Ağırbaş’ın ilki 1995’te yayınlanan “Bas Şarkıları” serisi, 1998’deki ikinci albümden tam 20 yıl sonra üçüncüsüyle karşımızda.

Türkiye iyi, hatta çok iyi enstrümancılar yetiştiren bir ülke. Bu eskiden de böyleydi, bugün de böyle. Gürol Ağırbaş’ın, basın başrolde olduğu albümlerini dinleyince ilk akla gelen bu. Serinin ikincisinden tam 20 yıl sonra gelen bu üçüncü albümünü dinlediğimizde ve adı geçen sanatçılara baktığımızda biz aslında büyük bir aile görüyoruz. Bu aynı yolda yürüyen, aynı müzikal değerlere inanan ve sanırım hayata da aynı şekilde bakan sanatçıların oluşturduğu bir aile. Zaten Ağırbaş da albümün kitapçığında zamanla sağa sola savrulan bu ailenin üyelerini bir araya getirmeye çalıştığından bahsediyor. Bunu yaparken yeni üyeleri de katıyor. Mesela Elif Çağlar Muslu. “Derun” adlı açılış şarkısında Ceylan Ertem, Şevval Sam, Birsen Tezer, Jehan Barbur ile bize sesleniyorlar.

Haberin Devamı

“Sevda Eskisi” Hüsnü Arkan ve Birsen Tezer tarafından icra ediliyor. Sözler Arkan’a ait. “Renklendi Kokular” Ceylan Ertem’in vokalinin, Ağırbaş’ın basıyla muhabbet ettiği bir şarkı. “Alaturka Bossa” 2001 yılında yazılmış hayli eski bir parça. Bence cesur bir deneme. Alaturka bir vokal ve bossa nova üzerine bina edilen bu şarkıda ince bir denge korunmuş. Intro’suna ısınamadım.

Bas şarkıları

En güzel sololarından biri

Jehan Barbur’un sözlerini yazdığı ve seslendirdiği “Hal’den Hal’e” sound itibarıyla ve armonik yapı bakımından en rock şarkısı albümün. Yer yer bir Guns N’ Roses baladı kıvamında gitar fantezilerine sahip.

Bülent Ortaçgil’in sözlerini yazdığı ve Jehab Barbur ile seslendirdiği “Yüz Sekiz”de bas sadece ritimlerde ve soloda yer almıyor. Köşesi, başı sonu yokmuş gibi müziğe yayılan notalar bir keyboard gibi arka planda sound’u inşa ediyor. Ağırbaş’ın en güzel sololarından biri bu şarkıda.

Şevval Sam’ın seslendirdiği “Plüto” gezegenlikten çıkarılan (!) bir gök cisminin ruh haline odaklanmış. En azından Ağırbaş’ın açıklamasından bunu anlıyoruz. Nefis caz alt yapısı ve Ağırbaş’ın bas kadar piyano işçiliğiyle de yükselen şahane bir şarkı.

Haberin Devamı

“Dilemma”da Gürol Ağırbaş vokal yapıyor. Bu onun seslendirdiği tek şarkı. Bunu bir tür “kayıtlara geçsin” düşüncesiyle kaydettiğini kendisi anlatmış.

Albümün final şarkısı “Koşan Çocuk”, Ağırbaş’ın deyimiyle, baba ve iki oğulun buluşması. Babası müzisyen Salim Ağırbaş’ın 1972’de kaydettiği 45’liğin sample’ları üzerine yapılan bir çalışmadan ibaret. Albümdeki en şahane parçalardan biri. Baba ve oğullar (perküsyonda Birol Ağırbaş) sayesinde şahane bir 3 dakika 58 saniye geçiriyoruz biz de.

Albümdeki müzisyenlerden bahsetmemiz gerekirse, Akın Eldes, Arıkan Sırakaya, Aydın Karabulut, Birol Ağırbaş, Derin Bayhan, Emre Tankal, Sinan Cem Eroğlu, Tarık Aslan ekipte yer alan isimler. Düzenlemeler Gürol Ağırbaş’a ait. Mix Matering ve davul kayıtları Arıkan Sırakaya tarafından yapılmış.

Evrensel çizgide işler

Bas şarkılarının ilki 1995, ikincisi 1998’de yayınlanmış. “Mış” diyorum bir nedeni var. Bu albümleri dün gibi hatırlıyorum ben. Ama sorsanız 1995 demezdim. O zamandan bu zamana her şey, insanlar, şehir, ülke çok değişti. Değişmeyen şey işte Ağırbaş’ın çalışmaları gibi evrensel çizgide işler. Bu albümleri alın art arda dinleyin, hatta şarkıların tamamını bir playlist yapın ve shuffle’da dinleyin hiç fark etmez. Zamanın, dönemlerin trendlerin üzerinde ve ötesinde işler olduklarından ne eski gelirler, ne de çağın ötesinde yeni ya da avangart. İşte bu tip eserlere klasik diyebiliyoruz.

Haberin Devamı

Ağırbaş’ın bas sound’una dair de bir şeyler söylemek isterim. Ağırbaş elindeki enstrümanla şov yapmak istese şovun şahını yapabilecek düzeyde biri. Ama işte iyi müzisyenlik şov değil, yeteneğini ve müzikal birikimini icra ettiğin parçanın ruhuna en uygun şekilde vermektir. Ağırbaş bazen çok şık sololarla ortaya çıkıyor, bazen sadece geri planda basıyla geziniyor. Başta müzisyenlerin ve enstrümancıların, kendilerini bu konuda geliştirmek isteyenlerin ve elbette müzikseverlerin bu değerli sanatçının albümüne hak ettiği ilgiyi göstereceğine inanıyorum.

(“Bas Şarkıları 3” Gürol Ağırbaş, Ada Müzik)

DİNLEMENİZ GEREKEN 5 ŞARKI

- “Show Me How” Man I Trust: 2014’te kurulan Kanadalı indie ekip gerçekten indie. Yani bağımsızlar. Bağımsız plak şirketinde dahi değiller. Emma’nın şahane vokallerini ve kendi deyimleriyle yumuşak ve sade sound’larını hemen keşfedin.

- “For Your Too” Yo La Tengo: ‘80’lerden bu yana aktif olan Amerikalı alt rock ekibinin geniş bir spektruma sahip sound’u bu defa shoegaze’e doğru meyletmiş. Yeni şarkıyı mutlaka dinleyin.

-“Dive” - Beach House: Beach House’un pek yakında yayınlanması beklenen “7” adlı albümünden ikinci single. Beach House hiç değişmiyor. Victoria Legrand gibi bir vokal olduğunda değişmeye de gerek ypk zaten. Böyle iyi.

- “The Man” - Goat Girl: Punk sevenler el kaldırsın. Ama klasik punk değil, PJ Harvey, Siouxsie and The Banshees, Breeders gibi isim ve grupları şöyle bir gözünüzün kulağınızın önüne getirin. İyi geldiyse Goat Girl’ün yeni single’ına buyrun

- “Bırak Kadının Olayım” Ekin Beril: Dikkatli ve hayli yaratıcı cover’larıyla dikkat çeken YouTube fenomeni Ekin Beril’in trip hop’laştırdığı Şebnem Ferah şarkısı başarılı olmuş.