Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Müzik dünyasında yeni albümler art arda gelmeye hazırlanıyor. Turneler ufaktan açıklanmaya başladı bile. Yılın ilk çeyreğine dair haberler kısaca şöyle...

-Red Hot Chili Peppers tarihindeki en büyük ve köklü değişimi bu yıl yaşayabilir. Uzun süreli prodüktörleri Rick Rubin’le vedalaştılar. Danger Mouse ile çalışma kararı aldılar. Danger Mouse hatırlarsanız U2’nun da son albümünü yapmıştı (evet biliyorum, bu kimileri için kötü haber). Ancak çok yönlü, kafası açık bir sanatçıdır Danger Mouse. Bir işi diğerine benzemez. Red Hot Chili Peppers’ın solisti Anthony Kiedis geçen ekimde 30 şarkı kadar kaydettiklerini söylemişti. Danger Mouse’un yaratıcı fikirlerini beğendiğini de belirtiyor kendisi ara ara basına konuştuğunda.

Haberin Devamı

Bazı heyecanlı gelişmeler...
Hayranlarını küstürmeden değişebilecekler mi göreceğiz. Şimdiden 2016 turneleri çerçevesinde Avrupa’da pek çok büyük festivalin kadrosuna dahil oldular.

Sürpriz düetler

-PJ Harvey ve yönetmen Seamus Murphy’in 2011-2014 arasında Afganistan, Kosova ve Washington DC ziyaretleri sırasında hazırlanan ve Londra’da kaydedilen yeni albümün baharda piyasaya çıkması bekleniyor. PJ Harvey ablamızın tok sesini ve yeni şarkılarını özlemedik değil.

-Radiohead’in 2016’da yeni bir albüm çıkaracağını, eylül boyunca stüdyoya girip bir albüme sığacağından daha fazla şarkı kaydettiğini, albümün büyük ölçüde hazır olduğunu Johnny Greenwood’un yaptığı açıklamalardan biliyoruz. Tarih belirsizdi, onun için de artık
bir-iki aya çıkar diyebiliyoruz.

Grup 2007’deki “In Rainbows” öncesi Xurbia Xendless, 2011’deki “King of Limbs” öncesi Ticker Tape adlı firmaları kurmuş, albümler bu firmalar üzerinden yayınlanmıştı. Ekimde kurdukları Dawn Chorus adlı firmanın albüm alameti olduğunu herkes kabul etti. Peki müzik neye benzeyecek?

Bazı heyecanlı gelişmeler...


1996 tarihli “Lift”, albümde yer alacakmış. Grup müzikal anlayışını o yıllara ışınlasa tadından yenmez. Ayrıca sürpriz düetler olabilirmiş albümde. Bu ilk olacak eğer doğruysa.

-Frank Ocean 2012’de ilk albümü “Channel Orange”ı yayınladığında bugün listeleri altüst eden neo soul albümleri furyası başlamamıştı. Ocean kapıyı açtı ve çok başarılı oldu. Ardından gelenler de öyle. Bir tür öncü olma özelliğine sahip. Ama sonra albüm bütünlüğü taşıyan yeni bir çalışma yapmadı. Düetler ve internete verdiği bölük pörçük malzemeyle yetindi. “Boys Don’t Cry” adlı yeni albümünün liste başarısının yüksek olacağını düşünüyorum. Yıl içinde yer yer düetler de bekleyebiliriz.

Haberin Devamı

-Miles Kane ve Arctic Monkeys solisti Alex Turner’ın nadide birlikteliği The Last Shadow Puppets, 2008’de “The Age of Understatement” adlı şahane albümü ortaya çıkarmıştı. 2016’da beklentimiz büyük. Kane kendi albümlerini yaptı, Alex Turner hem Monkeys ile devam etti hem solo işler yaptı (“Submarine” filminin şarkıları mesela).

Grup geçenlerde yeni albümünden “Bad Habits”i single olarak yayınladı. Şarkı, ilk albümün aynı adlı açılış şarkısı “Age of Understatement” tadında. Baharda Coachella’da çalacaklar. Bu yaz festivallerin yıldızı olmaları muhtemel.

Haberin Devamı

Çok konuşulacak

-Damon Albarn yeni Gorillaz albümünün hızlı ve enerjik olacağını Guardian’a açıkladı. Gorillaz pop dünyasının en büyüklerinden biri, liste başarısı çok iyi, üstelik sahnesi muhteşem bir animasyon gösterisi şeklinde geçiyor. Yılın en fazla konuşulacak albümlerinden biri olacaktır. Albarn uzun zamandır solo projeler üzerinde yoğunlaşıyordu. Anlaşılan piyano başında hisli şarkılar söylemekten hafif sıkılmış. Dev prodüksiyon bekleyebiliriz.

-Şu aralar David Bowie’nin 70’lerdeki glam hallerini ve 80’lerin kaliteli pop/rock geleneğini devam ettirme misyonunu (böyle bir misyon varsa) The 1975 üstlenmiş durumda. Solist Matt Healy renkli karakteriyle adından söz ettirir 2016’da. Albüm 26 Şubat’ta yayınlanacak. Adı biraz uzun: “I Like It When You Sleep, For You Are So Beautiful Yet So Unaware Of It”.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

BLACKSTAR - DAVID BOWIE

Merhumun ölümünden iki gün önce 69’uncu doğum gününde yayınlanan son albümü, bir veda albümü. Uzun yıllardır prodüktörü ve dostu Tony Visconti de bunu doğrulayan bir açıklama yaptı. Albümün müzikal yapısı progresif rock üzerine kurulu. Hit yok, akılda kalan şarkı yok. Amaç bu değil. Konsept albümde karamsar melodiler ve veda cümleleri hakim.

LEAVE ME ALONE - HINDS
Dertsiz tasasız doğrudan lo-fi garaj müziği arayanlar Hinds’e kulak versin. İspanyol ekip 90’ların indie rock hallerinden de, Mac DeMarco tarzı dağınık yayvan gitar tonlarından da etkileniyor. Allah-las usulü 60’lar Kaliforniya güzellemesi de sezilmiyor desem yalan olur. Müzik artık böyle bir şey; az Kaliforniya üstü Londra, paket de İspanyol.